Kalp Işığım..

38 3 0
                                    

Sustu bu gece yine kalp ışıkları,
Gülüşler sustu,
Bir başka aktı yürek kanı,
Kendine yara açtı bu can,
Seni kırdı,
Sen diye ağladı...

Duyulmadı bir çığlık,
Onunkilerden başka,
Bu can bu gece,
Sen arkanı dönüp te gidince yandı,
Susmadı, susamadı,
İçi kendine kastetti,
Haline ağladı...

Sokakların kimsesizliğine atsaydı kendini,
Belki acısının çığlığı gökleri doldururdu,
Sevda yeterdi belki sarmaya onu henüz sensizliğe düşmüşken,
Gece bırakmadı onu onunla,
Onu hapsetti bir odaya zalim gece,
Boğdu pişmanlığı gölgeler,

Dolaştı hasret damarlarda,
Yakıldı ağıdı kalbin odalarında,
Havayı tutmak misaliydi işte,
Sana uzanmakla,seni tutamamak arasında..

Ses gömüldü sanki boğazın en dibine,
Nefesle beraber kaldı çığlıklar dilimde,
Tutamadım ellerini, affet diyemedim,
Hançerin benim kalbimde, kalbimse ellerimde..

Sen yoksun diye kendini böldü bu nefes,
Yarım doldu da ciğerlerime,
Ömrümden gider gibi tam çıktı ağzımdan,

Gözlerim zehrini bıraktı bugün yastığında,
Zehri biter de kanı akarcasına adeta,
Sonra pınarları kurur da kör sevdaya kör olarak düşerce sevdiğim,
Bir siyah çöktü ruha,
Olur şey değil ya sevdiğim,
Gözüme çöken siyah,
Sesimi keser oldu,
Sana ulaştırayım dedim sesimi,
Gece benim tokadım oldu..

Sen yanına dönüp te gittin ya sevdiğim,
Gel insafa da söyle,
Kalbimi neden söktün ey sevgili,
Buna can dayanır mıydı böyle?...

Bitmiyor alevim,
Bitmiyor kalbimi yakan,
Yazıyorum hala bir satır hüzün daha,
Sana ulaştırır mıyım emin olmadan,
Sabaha çıkar mıyız bilmeden,

Sevdiğim,
Bilmezsin ki ömür kısadır,
Vade bilinmez,
Bilmezsin ki ey canan,
Kimsenin şafağından emin olunmaz,
Gündür, gecedir, dünyadır bu ey sevgili,
Bu can bu bedenden göçer elbet,
Zaman bilinmez..
Ya yok isek sabaha sevgili,
Ya yok isem,
Ya dokunamazsam bir daha gözlerine,
Ellerine,
Kalbine,
Ya toprak dokunursa yüzüme yarın sabah ey sevgili,
Ya sen dokunmazsan da, mezarımın toprağı doldurursa avuçlarımı,
Ya sen gidersen,
Ya sana dokunursa toprak,
Ne yapardım o zaman ey sevgili,
Bu azap çok gelmez miydi bu ruha ey canan,
Keşke bir kez daha görüp te sarılsaydım,
Ayağına kapanabilip gönül yapsaydım,
Dedirtmez mi bana ey canan,
Yakmaz mı sanarsın beni bu azap,
Yakmaz mı sanarsın beni bu keşkeler,
Yakar sevgili,
Yakar da bir kül eder beni,
Sonra alır ölüm rüzgârı külümü,
Yavaşça sürükler ölümüme,
Bilmem bile geçen zamanı, yolu...

Ömür bitmez, nefes biter, umut kalmaktan vazgeçer bu yürekte..
Eğer senin gönlün benden uzak ölürse,
Eğer gönlüm sensiz göçerse yahut..

Bu şehir duymaz,
Bu şehir dinlemez,
Bu şehrin insafı yok ey canan,
Bu şehrin merhameti yok,
Bu şehrin sokakları da, evleri de,
Candan yoksun ey canan,
Sen eksiksin bu şehirde,
Şehrin nuru eksik,
Dön ne olur,
Ama önce kalbin dönsün,
Ruh kurtulsun azaptan,
Ne olur ey yâr,
Dönsün kalbin,
Kalbimin şehrine...

Saf akar bu yüreğin hüznü,
Bilinmeyen bir yerden çıkar da gelir umutlarıyla bu hüzün,
Bir meltem eserken çıkar da gelir,
Hüzün ve yağmur taşıyan meltemle gelir...
Nefes diye girer bu bedene,
Hüzün diye çıkar gelir,
Pişmanlık diye çıkar gelir,
Gözyaşı diye çıkar gelir,
"Ömrüm" diye çağlar gelir,
Bir durağa dahi uğramaz da
Üstüne namert gölgesi düşmeden,
Sana gelir bu hüzün,
Seni bulur,
Anlayanı sensin,
Rabbime şükür,
O sensin ey yâr,
Sen beni bırakma,
Sen kendini bırakma,
Ben sen oldum ya,
Sana karıştım ya,
Sen bizi bırakma ey yâr...
30.12.2015
Perşembe
22:38
Seni beklerken...

Mor Düşler GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin