(Görselde İpek ve Can)
Arabada pek konuşmadık Canla. Onun yüzünü inceledim, viteste duran elini tuttum ve içimden ufak bir teşekkür gönderdim. 'Onun benim olmasına izin verdiğin için teşekkürler...' Tebessüm ediyordum sanırım. Can bana baktı, "Ne geldi aklına bakalım?" dedi aynı şekilde tebessüm ederek.
"Hiç, sadece benimle olduğun için mutluyum. Hepsi bu..." dedim, olanlara hala inanamıyordum. Sanki uyanacak ve bütün her şeyin rüya olduğunu fark edecektim.
"Seninle olduğum için mutluyum." dedi Can gülümserken ve gözlerini yola dikti. Alış veriş merkezi uzak değildi. Yaklaşık 10 dakika sonra arabadan inmiştik.
"İpek, bak uçuk kaçık şeyler alamazsın. Tamam, tarzın var anlıyorum, ama sen artık bir öğretmen oluyorsun. Hem de bir lisede. O yüzden..." elimi tutup beni AVM'ye soktu, ellerini birbirine çarptı bir çocuk neşesiyle "...Benim tarzıma yakın şeyler alacağız." dedi. Şaka mıydı bu?! Eda güzel giyinirdi, hatta fazla güzel. Ama benim tarzım hanım hanımcık sayılmazdı. Can'ın yüzünde gülümseme gördüm, gören de kendisini beyzade gibi giyiniyor zannederdi. O da piercingli bir tipti, tam bir hayta. Düşüncelerim yüzüme yansıyınca istemsizce gülümsedim. Eda yanlış anladı ve "Harika, hadi buradan başlıyoruz." dedi. Bir ton kıyafet denetti bana, aralarında sadece kırmızı üstüne beyaz puantiyeler olan elbiseyi beğenmiştim. Alış verişimiz bitince kahve içmek için Kahve Dünya'sına girdik. Kahvelerimizi aldık ve Can kulağıma eğildi "Seni böyle kıyafetlerle göreceğime inanmazdım. Çok güzel oldu." dedi.
Yüzüm kızarmıştı, bir yandan Can'a kızıyordum bir yandan hoşuna gittiğini bilmek beni neşelendiriyordu. Yani, kızıyordum çünkü benim kılık kıyafetim belliydi. Neşelendiriyordu, çünkü Can beni beğendiğini söylüyordu. Sigaramı çıkartıp dudaklarıma yerleştirdim, Can benden önce davranıp çakmağı çıkarttı ve sigaramı yaktı.
"Eee, heyecan var mı bakalım öğretmen hanım?" diye gülümsedi Mert, kahvesinden bir yudum aldı.
"Aslında çok yok, ama akşam uyuyamayacağıma eminim." dedim, neşeli ve tedirgindim.
"Uyursun. Eve gittiğinde bir papatya çayı yap iç, mayışır bir güzel uyursun." dedi Eda yine anaç tavrıyla. Ona gülümseyip kahvemden bir yudum aldım ve sonra sigaramdan bir nefes çektim.
"Ya, Can İpek'e nasıl anlattın her şeyi?" diye sordu Mert, her şeyi bildiği halde bizi kızartmak için yapıyordu. Bunu biliyordum. Yanaklarım pembeleşti, utanacak bir şey yoktu evet, ama biz hep onların yanında iki yakın arkadaş olarak oturmuştuk. Bu gün ise sevgiliydik...
"Daha fazla onsuz olamayacağımı fark ettim, içimdekileri ona döktüm bende." dedi Can gülerek. Masanın altından elimi tuttu.
"İpek hiç şaşırmadın mı, yani Can seni sevdiğini söyleyince?" dedi Mert bu sefer. Benim daha çok utandığımın farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 Arada 1 Derede
Teen FictionHerkesin hayatı zordur. Kimimiz okulla boğuşuyoruz, kimimiz iş hayatına atılmak için çabalıyor. Kimimizin aşk hayatı mükemmel, kimimiz mükemmelin tanımını dahi yapamıyor. Hayat kimse için kolay değil. Dertlerimiz boyumuzu aşarken, biraz gerçeklik bi...