medya: brunette contumacem ve euphemia black
Dördüncü sınıf çok mu farklıydı bu üç arkadaş için? Hayır, hiçbir farkı yoktu. Onlar hala eğleniyorlar ve çeşit çeşit iksir yapıyorlardı. Yalnız Euphemia bir ustanın yapabileceği en güçlü iksirden bile daha kuvvetli bir sihir yapmıştı. Fleamont'un kalbine sevgi filizleri serpmişti ve bu yıl o tohumlar yavaş yavaş toprak üstüne çıkmaya, filizlenmeye başlamıştı. Amica'nın ise başı Brunette ile fena dertteydi sanki...
''Eee.'' dedi Flemont, kurumuş zambak yaprağını ezerken. ''Slug'ın partisine kiminle gidiyorsun, Mica?'' diye sordu
Amica oflaya puflaya cevap verdi. ''Brunette Contumacem..''
Fleamont ve Euphemia bir kahkaha patlattılar. İleri derecede feminizme eğilimli olan bu kız üstüne üstlük aksi biriydi. Çok güzeldi bir de.
Flemaont elindekileri bırakıp Euphemia'ya baktı ve göz kırptı.
''Ah!'' dedi ''Amica sen neden dans teklifi eden tarafsın!? İkimiz de eşitiz!!'' diye yapmacık bir taklit yaptı.
Euphemia ise kahkahalarla güldü.
Amica'nın sinirleri bozuldu. O da gülmeye başladı.
Kahkahalarının arasından Fleamont, ''Dostum yanlış anlama kadın-erkek eşitliği var, destekliyorum fakat bu Brunette feminist falan değil! Dostum kız kafadan çatlağın teki. Sen beni dinle. Vazgeç bu işten.''
Euphemia da lafa dahil oldu. ''Sen onu dinleme Amica. Brunette gayet hoş bir kız. Güzel ve zeki. Huyuna gittiğin sürece sorun yok ama tersine gitme derim ben.''
Amica ve Euphemia bir beşlik çakarken Fleamont onlara bir deliymiş gibi baktı.
Fleamont ise Euphemia'ya beraber gitmeyi teklif etmişti. Euphemia da kabul etmişti.
Fleamont'un gözleri artık daha elaydı. Saçları daha kıvırcıktı sanki. Tabii ki öyle bir şey yoktu ama Fleamont o kadar heyecanlıydı ki...
*Slug'ın Partisi*
Tüm davetliler en güzel ama sade elbiselerini seçmişler çeşit çeşit saç modelleri yapmışlardı.
Euphemia ve Brunette ise çok güzel bir bej rengi kazak ve bir kot pantolon seçmişlerdi kendilerine. Saçlarını salık bırakmışlardı. Amaçları, kalpleri güzel kızların fiziksel olarak kendilerini süslemelerine gerek olmadığını vurgulamaktı. Amaç bir farklılık yaratmak, kızların her halleriyle güzel olduklarını kanıtlamaktı.
Kızlar odaya girdiklerinde herkes onlara baktı. Bazıları gülüşüyor, bazıları ise fısırdaşıyorlardı. Tabii ki bunlar kızların umurunda olmadı.
Fleamont ve Amica gözüktüğünde kızlar onların yanına doğru ilerlediler.
Amica ve Fleamont'un ise ağızları açık kalmıştı. Şaşkınlıklarının sebebi ise kızların şaşırtacak derecede güzel olmalarıydı.
Gerçekten de, ne kadar güzeldiler.
Dans başladığında tam dansın en güzel yerindeyken Slughorn onları yanına çağırdı. Bu dörtlüyle, yani kulubün en genç üyeleriyle bir fotoğraf çektirdi. Bu güzeldi. Bu fotoğraf en az gençlerin gülümsemeleri kadar güzeldi.
Parti bitip herkes kendi ortak salonlarına dağılırken Fleamont, Euphemia'nın yanına gelip kısık sesle ''Bence bugünkü en güzel kız sendin, Euphemia.'' dedi
Sonra da iyi geceler dileyip gözlerden kayboldu. Herkes yatakhanelerine gitmişti.
Kimsenin hali yoktu.
Anlaşılan o ki Brunette, Amica'nın yanında o kadar da aksi biri değildi.
Kısaca o gün herkes başını yastığa koyduğunda mutluydu.
Bölüm sonu
-lilysgreeneyes
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felix Felicis fleamont•euphemia
RandomBir zamanların efsanesi James Potter'in anne babası kimdir? -- Fleamont & Euphemia Potter -- || ilk yayınlanma tarihi:01.02.2016 || ◇Tüm hakları Fleamont'un kazanında saklıdır.◇