Medyadaki: Alparslan İpekçi
Keyifli Okumalar..
Alparslan İplikçi'nin Ağızından
❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄Kızımı evde böyle yalnız bırakmak hiç içime sinmiyordu. Onun geleceği için çok çalışıp para kazanmalıydım. Her şey onun içindi. Bunu büyüdüğü zaman çok daha iyi anlayacaktı.
İngiltere'deki anlaşma yapacağımız şirkete gelmiş. Misafir odasında bizi çağırmalarını bekliyorduk. Bu iş bizim için çok önemliydi. Bu işi aldıkmı kafamız en az dört ay rahat edecekti.
"Alparslan İpekçi lütfen içeri buyrun. Anthony Bey sizi çağırıyor." Sekreter yanımıza gelip bizi içeri davet etmişti. Gayet geniş ve ferah bir odaya girmiştik. Anthony Bey ayağa kalkmış bizi bekliyordu. El sıkıştıktan sonra "Lütfen buyrun oturun" çalışma masasını göstermişti. Ben ve ekibim masaya geçtikten sonra kapıdaki sekreter tekrardan gelip "Böldüğüm için özür dilerim Anthony Bey. Alparslan Beye bir zarf gelmiş." Kafamı çevirip baktığımda "Bekleyin toplantı çıkışı alırım ben zarfı." Anthony Beyle birlikte sıkı bir geçmişimizde yapmış olduğumuz projelerimizi gösterip yapmak istediğimiz projeleri ise beğenisine sunduk.Toplantı tamı tamına 4 saat sürmüştü.
Toplantının sonucunda Anthony Beyle anlaşmıştık. Kapıdan çıkacaktık ki sekreter gelen zarfı tekrardan bana uzattı. Zarfı incelemeden çantama koydum. Artık kalacağım otele gidip dinlenmek istiyordum.
Bizim için Anthony Beyin ayarladığı otel oldukça şıktı. Resepsiyon bizi görünce özel ilgi ile odamıza kadar eşlik etti. Odama ait olan kartı bana uzatıp "Herhangi bir isteğiniz olduğunda Alparslan Bey odanızdaki telefonla 1 tuşuna basıp aramanız yeterli." Gösterdiği telefona bakıp "Teşekkür ederim." Diyip cebimdeki bahşişi alıp ona doğru uzatınca hemen alıp "İyi geceler Alparslan Bey" diyip odamdan çıktı.
Elimdeki çantayı yatağa fırlatınca içindeki zarf çantadan çıktı. Üzerinde siyah kalemle bir şey yazıldığını görünce dikkatimi çekti. Yatağa yaklaşıp yazıyı okudum 'Alparslan İpekçi Bakalım Gün Yüzüne Çıkan Kirli Çamaşırlarından Nasıl Kurtulacaksın?' Yazıyordu.
Hızla zarfı açtığımda içinde bir sürü fotoğraf ve bir adet CD vardı. Fotoğraflara baktığımda Defne ile samimi çekilmiş olduğumuz fotoğraflar vardı. Tek tek fotoğrafları geçtiğimde Sevgi ile olan fotoğraflarımız da bulunmaktaydı.
Fotoğrafları yatağa fırlattığımda ellerimi başıma geçirdim. Kimdi şimdi bu? Ne hadle beni tehdit ediyordu?Yatağın üzerindeki zarfın içinden bu sefer CD yi aldım. Laptobu açıp CD yi taktım. Önce siyah bir ekran belirdi. Ardından bir ses 'Alparslan İpekçi senden intikamımı alacağım' dedi. Kalbime giren ağrı hızlı atışlarıyla daha da artmıştı. Dikkatimi, çıkacak olan videoya verdim.
Video oynamaya başladığında Sevgi'nin öldüğü sabah ona gelen video ile aynıydı. Defne ile aramızda geçen birtakım yakınlaşmalar kameraya çekilmişti. "Aaa! İntikam alacakmış! Senin yüzünden zaten Sevgi'mi kaybetmiştim."
Ne yapacaktım ben şimdi? Kardelenim'i de kaybedemezdim. Annesinin Defne olduğunu, yaşadığını söylememiştim. Bir saniye Defne şuan İsviçre'deki dağ evinde olduğuna göre bunları kim yollamıştı? Defne gerçekten suçsuzmuydu? Onca sene onu boşyeremi bir dağ evine tıkamıştım?
Hızlı bir şekilde mutfağa gidip su aldım boğazım kurumuştu. Alnımdaki terleri kolumla silip derin nefes aldım. "Onca şeyin altından kalkan Alparslan İpekçi bunuda düzeltir. Benden intikam almaya çalışanları bulurdum.!" Hızla laptobun olduğu yere gittiğimde video devam ediyordu 'İntikamımı En Sevdiğinden Alacağım Alparslan İplikçi' duyduğum ses karşısında. Ayaklarımın bağı çözülmüştü. "Kardelenn!"
Hızla çantamdan telefonumu alıp Kardeleni aradım.
'Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor' tekrar denedim ve yine ulaşılamıyor. "Ah kızım ah! Neredesin!" Bu sefer evin hizmetlisi Fatma hanımı aradım. İkinci çalışımda açtı. "Buyrun efendim?" Odada daireler çizerken "Kardelen evdemi?" Bir süre sessizlik oluştu. "Hayır efendim. Arkadaşına gitti." Ne! Nasıl? Nereye giderdi? " Kim olduğunu biliyormusun?" Fatma hanım endişelenmiş olsa gerek "Kötü bir şeymi oldu Alparslan Bey?" Şimdi ona açıklama yapamazdım. "Hayır. Kardelen geldimi dışarı çıkmasına izin vermeyin. Ben ilk uçakla geleceğim." Cevap vermesini beklemeden kapadım. Görevlinin gösterdiği telefona ulaşıp 1'i tuşlayıp açmalarını bekledim. Hemen açılınca " Bana ilk uçakla Türkiye'ye dönüş bileti ayarlayın!" Cevap almadan telefonu kapadım. Eğer Kardelenede bir şey olursa onuda kaybedersem kendimi affetmezdim. Affedemezdim. Yatağın üzerindeki fotoğrafları ve CD yi zarfın içine koyup çantama atacakken. Zarfın arkasındaki yazıyıda görünce okudum'Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar!'
--------------- 》》---------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Sıcak Kış
RomanceYine bir kış günüydü. Annemin beni doğurduğu, hayata gözlerini yumduğu yere 17. Gelişim. Hayatın zorlukları, beni soğuk olan kışa ısıtmıştı. Kar taneleri annemin mezarına çarparken sanki biraz daha üşüyordum. Sahi annemde mezarda üşüyormudur ? ❄ Ka...