Heyy! Merhaba arkadaşlar. Geç kalmış olabilir ama okullar başladı biliyorsunuz ki. Gecikme için üzgünüm ve iyi okumalar diliyoruuuuum!
Ve de arkadaşım Berke'ye ithaf ediyorum bu bölümü.
Awold başımda bağırıyordu. Duymamazlıktan geliyordum. Neymiş yemek vakti geçiyormuş kalkmam lazımmış. Yemek yiyecek hâl kalmadı ki bende! Onu bir kaç kez 'kibarca' kovdum ama bu kadarı yeterdi! Zaten sinirli,üzgün ve halsizdim. Yani en kötü Rosemin üçlemesiydi!
Sinirle doğruldum ve eşyalarımı Awold'a fırlatmaya başladım. Gözlerim kapalı olduğu için elime ne geçerse fırlattım. Kırılma sesi ve ardından "Ah!" diye bir nida gelince hızla gözlerimi açtım. Cidden mi? Cidden onu mu fırlatmıştım? Captical'den getirdiğim kutumu. Bir daha böyle bir şey yapmayacaktım.
Koşarak yataktan çıktım. Evet,koşarak çıktım.hızla kırılan kutuma doğru fiderken çarşaf ayağıma dolandı ve düştüm. Bir "Ah!" nidası da benden koptu. İkimiz de yerde yatarken kapı açıldı ve içeri Cameron girdi. Bizi öyle görünce 'sizden iğreniyorum' bakışı atıp geri çıktı. Ben de ayağa kalktım ve koşarak kutuya gittim. Allahtan kutuya bir şey olmamıştı. Sadece içindeki bir ayna kırılmıştı. Onu da yaptırabilirdim. Ama önce yemeğe gitmeliydim. Yoksa karnımın gurultusunu bütün okul dinlemek zorunda kalırdı.
Yemeğe gitmek için kapıya yöneldiğimde aklıma Awold geldi. Arkamı döndüğümde hala yerde yatıyordu. Endişelenmiştim. Şimdiye kadar çoktan kalkması gerekiyordu. Yanına doğru ilerledim ve yanına gelince yere oturdum. "Awold," diyerek sarsmaya başladım. Çünkü gözleri kapalıydı. Hala sarsarken endişem artmıştı. Kafasına baktığımda kan aktığını gördüm. Hadi ama,uykulu halimle bu kadar sert fırlatmış olamam değil mi? Ama Awold hala uyanmıyordu. Daha şiddetli sarsıp daha sesli bağırmaya başladım. Tam o anda Awold gerindi. Ne demek gerindi ya?! Bu şimdi uyumuş muydu?!
"Bir uyutmadın ya ne var?" diyerek uyandı. Sanırım şuan gözümden alevler,burnumdan duman çıkıyordu. Ben burda endişeleneyim,o orda uyusun öyle mi?
Şuan ikimiz beraber yemeğe iniyorduk. Ama hala sinirliydim ona. Resmen bana fake attı. Uyumuş ya!
Yemekhanenin kapısından girince bazı kişiler yemekleriyle ilgilenmeyi kesip bize baktılar. Daha sonra dikkatleri bizde olmayan insanlar da dikkatlerini bize verdiler. En son da sol tarafımdan topuk sesi duydum. İkimiz birden sol tarafa dönünce karşımızda Bayan Berry'yi gördüm. Bu kadın çok ciddiydi. Herkes korkardı. Sessizce yutkundum. Bayan Berry dudaklarını araladı ve "Bayan Rosemin,odama lütfen," dedi. Yavaş ve korkak adımlarla tekrar kapıya yöneldim. Acaba ne olmuştu?
