ZIBAR|2

14.2K 436 24
                                    


Selam:)) Bölüm çok taze ona göre koşun! Bu hikayede belkide yaşadığınız hayatı bulacaksınız. Belki de aradığınız aşkı... Özenmişlerin aşkı değil çünkü bu hikayede ki aşklar...Toz pembe değil fakat tamamen siyahla kaplı da değil! Toz pembe ve siyahın arasında sıkışmış bir renk... Daha önce olmayan... Bulunmayan. Gerçek bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız lütfen sıkı tutunun zira uçabilirsiniz:))

Ve son olarak vote tuşuna basmayı ayrıca hikayem hakkında ki iyi kötü düşüncelerinizi belirtirseniz... Çok çok mutlu olurum.Çünkü sizin görüşleriniz benim tutunduğum dal parçası:)) Ahh her zaman ki çok konuştum! İYİ OKUMALAR...

#BERDEL#


"Hüküm verilmiştir! Dilçem Robinle berdel yapacaktır."

İki genç kız can evinden vurulmuş, dünyaları başlarına yıkılmıştı. Ve Dilçem için yıkılmaya daha yeni başlıyordu...

Beynim duyduğu kelimeyi algılamaya çalışırken, ablam daha fazla dayanamamis ve odadan çıkmıştı.

Normal birşey gibi karşılamış, yavaş adımlarımı odama doğru yoneltmistim. Algılarımı kapatmış, sadece tek birşey de kilitli kalmıştım.

Oda... ablamın acı çekmesiydi.

Odadakilerin meraklı ve acı dolu bakışlarından çoktan kurtulmustum. Odamın kapısını kolunu çevirmiş, adımımı içeri atmıştım. İçeri girdikten sonra kapıyı kapatmıştım. Üstüne iki kere kilidi üst üste çevirmiştim.

Derin bir nefes almam bile beni bu iğrenç sıkıntıdan kurtarmıyordu.

Ablam onu sevıyordu fakat o?

Oda Seviyor muydu?

Zira ablam ona not gönderdiğini söylemişti. Ya o da ona karşı boş değilse? İşte ben o zaman hepten ölürdüm. Yaşayan ölüden bir farkım olmazdı. Ablam ve Robin! Aman allahım dayanamam. Buna hiç dayanamam. Düşüncelerim beynimi kemirirken, odanın bir ucundan diğer ucuna gidip geliyordum.

Gözlerim çoktan dolmuştu. Düşüncelerim bulanıklaşıyor, sağlıklı düşünmemi engelliyordu.

'Dayanamam...'

Dilim bozuk plak gibi gözyaşları arasında çıkıyordu iki dudak aramdan. En sonunda adımlarımı durdurmus, odanın ortasına çökmüştum. Dizlerime kapanmış, şiddetli bir şekilde ağlıyordum.

Havin yan odadan gelen ağlama seslerini isintince, ağlamayı bırakmış ayaklanmisti. Odasından çıkmış, tam kardeşinin odasına girecekken kolunu biri tutmuştu.

" Rahat bırak biraz onu."

Kolunu tutan annesine çevirmişti kızarmış gözlerini.

Havle şu iki gün içerisinde çökmüştü.

Oğlunun canı ve kızının kaderi söz konusuydu yaşadıkları. Gözlerinin kenarlarında oluşan çizgiler daha da derinlesmisti. Gözlerini mahrum etmediği siyah sürmesini bile sürmemisti. Herzaman tetikteydi. Ve bu anne olduğunun en büyük kanıtıydı.

Ve şimdi içeride katıla katıla ağlayan kızını işitmek, ona cehennemi yaşatıyordu. Fakat biraz yalnız kalması gerekti. İçindekileri dökmesi gerekirdi. Zira dökmesi onun için en iyisiydi.

" Yade (anne) sen ne diyorsun?"

Kolunu kurtarmışti. Yine kapıyı açmaya yeltenecekti ki bu sefer annesinin emir dolu cümlesini duydu.

BERDEL- (TÖRE 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin