Sabah kalktığımda Kerem'in yanımda uyuduğunu farkettim. Demekki beni öldürmedi. Saat çok erkendi. Kendime kahvaltı hazırladım ve hazırladıklarımı üçerli beşerli ağzıma tıktım. Gece de çok az yemiştim. O nedenle çok açtım. Kahvaltımı 2 dakikada bitirdim. 1-2 dakika sonra aklıma olağanüstü bi fikir geldi. Demek ki anahtar kelime kahvaltı. Hem ne demişler kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Boşuna söylememişler bu lafı. Dimi ama. Neyse. Planı açıklıyorum. Önce Kerem'i uyandırıp onla birlikte bi oyun oynicaz. Birbirimize soru sorup cevaplıcaz. Bende kaç tane sevgilin oldu diye sorcam. 2 taneyse işim kolay. Biri Aslı. Diğerinin de adını ve soyadını sorcam. O kızı araştırcam. Eğer yaşıyosa Poyraz yalan söylüyodur. Ama yaşamıyosa Poyraz'ın doğruluk payı vardır. Ama Kerem'in öldürdüğü de kesin olmicak. Ha bide 5-10 tane sevgilisi varsa B planını uygulamam gerekir. B planı da şu. Kimin öldüğünü kimin yaşadığını sorucam. Tabi ki neden dicektir. Bende senin eski hayatını tanımak istiyorum diye gevelicem. Eğer ölen yoksa Poyraz yalan söylüyo. Ama ölen çok varsa hepsini araştıramayacağım için neden öldüklerini falan sorcam.
Planlar da iyimiş hee. Resmen Sherlock Holmes gibi insanım bee. Tü tü tüü nazar değmesin.
Tükürmeseydin keşke. Ev temizlendi sayende.
Off ya suss. Zevkimi bölme pleasee :)
Aman iyi be tamam.
Ben bunları düşünürken saatin öğlenin 10'u olduğunu farkettim. Hemen Kerem'i uyandırdım. Kerem de kahvaltısını yaptı. Oyunu oynamayı teklif ettim o da kabul etti.- Ilk ben soruyorum
Dedim. O da onayladı.
- Önce dürüst olcağına dair söz ver.
- Tamam. Söz veriyom bebeğim beniimmm.İstemsizce gülümseyip sorumu sordum.
- Kaç tane sevgilin oldu ben hariç. Aslı'yı biliyom.
- 2 tane. Biri Aslı diğeri de Nazlı (kafiyeye gel :D)
- Tamam.Dedim. Yaşasın B planına gerek kalmadı. O da bana sordu.
- Beni seviyon mu ?
- Olum sen manyak mısın ? Tabi seviyom sevmesen şuan senle olur muydum ?Gülümsedi ve sıra yine bana geçti.
- Nazlı'nın soyadı ne peki ?
- Bak bi delilik yapma
- Aşkolsun. Ben öyle bi insan mıyım yanii ?Deyip trip attım. O da benle barışmaya çalıştı. Vende dayanamadım.
- Neyse cevap alıyım
- Neden merak ediyon ki ?
- Senin geçmişini de tanımak istiyorum.
- Tamam. Nazlı Vural.
- Tamam.Dedim. Biraz daha oynadık ve dışarı çıkmam gerektiğini söyledim. Dışarı çıktım ve Nazlı Vural'ı araştırmaya başladım. Veeee yaşasınnnn. Kerem'in böyle bişey yapmayacağını biliyodum. Hemen Poyraz'ı aradım. Telefonu açtı.
- Alo. Efendim Didem.
- Sen ne biçim bi adamsın yaa
- Noldu ?
- Ne demek noldu yaa. Önce gel beni terket sonra Paris'e kaç sonra gel bana sevgilin katil diye yalanlar uydur. Oldu. Başka.Diye bağırdım.
- Ama bak Kerem yanlış insan.
- Sana doğru mu yanlış mı diye soran olmadı.
- Ama Didem
- Bana ama deme. Beni unut artıkDeyi telefonu suratına kapattım. Çok mutluydum. Hemen otele geri döndüm. Herşey yine eskisi gibiydi :)
Ne değişmesini bekliyodun acep ? Renk falan mı ?
He canım he.
He he.
Biraz daha iç sesimle kavga ettikten sonra. Kerem'le dışarı çıkmaya karar verdik.Heycanlı yerde bitirmiyim dedim ;) Bölümler nası gidiyo ? Eğer kitabımı çok beğenen varsa başkalarına önersin. Onların özel isteklerini yerine getircem :) 😄😆😃😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM ÖKÜZÜM
RandomGüzel biri olan Didem yaptığı küçük kazadan dolayı tanıştığı Kerem'le büyük bi kavgaya girerler. Didem ne kadar Kerem'in yakışıklı olduğunu bilse de kabul etmez. Tabii Kerem tam bi odun olduğundan Didem sürekli sinirlenir. Bu arada onların arkadaşla...