Eskisi Gibi

54 4 0
                                    

Hemen hazırlanmak için odaya gittik. Siyah ince çorap üstüne kot şortumu giydim. Üstüme de açık pembe bluzumu giyip tişortü şortun içine soktum. Eyelinerimi ve nar çiçeği rujumu sürdüm. Çok güzel görünüyordum. Kerem'in yanına gittim. O çooktaan hazırdı ve bu şekilde çok tatlıydı. Sarı saçlarını savurup

- Hadi gidelim.

Dedi.

- Tamam.

Diye karşılık verdim. Çantamı alıp çıktık. Arabada muhabbete başladık bi yandan da radyoda sıkıcı müzikler çalıyodu.

- Nereye gitmek istersin tatlı kız ?
- Bilmem.
- Paris'teyiz ve gitcek bi yer yok mu ?
- Yok.
- O zaman ben götüreyim.
- Nereye ?
- Gidince görürsün :)
- Gıcııık

Kısa yolculuk bitince beni yeşillik bi alana getirdi. Böyle yerleri çok severdim. Keşke piknik sepetimiz olsaydı. Ne güzel olurdu.
Kerem bagajın yanına gidip bagajı açtı.
Söylemeseydin bagajın yanında öylece durcak sanardık.
Of sen bi sus.
Neyse Kerem bagajdan bi piknik sepeti çıkardı. Ohaa !! Piknik sepeti çıkardıı. Keşke başka şey dileseydiim :)

- Ne ara koydun piknik sepetini ?
- O da benim marifetim

Ona tip tip baktım. Sonra konuştu.

- Taam yaa. Sen lavaboya gidince indirdim. :D

Güldüm ve piknik sepetini bi yere koydum. İçinde yok yoktu. Herşeeeyy vardı. Bi ben eksiktim.
Kerem piknik için yiyecekleri hazırlarken telefonum öttü. Abim bi video çekmiş.

Kimden : Abişko
Didem eğer video bitmeden kapatırsan... neyse

Kime : Abişko
Tamam.

Videoya başladım. Videoya başlamamla sinirlenmem bir oldu. Babamdı. Abim hatrına izlemeye başladım.

" Kızım. Seni çok seviyorum. Ben aslında kaçmadım. Halan hastaydı. Onun yanına gittim. İyileşti. Hep anneni ve seni aradık. Ama bi türlü bulamadık. Sonunda seni buldum ama sen benden nefret ediyosun. Beni dinlediğin için saol. Lütfen bunu annene de göster"

Gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Video başladığında Kerem de benle birlikte izlemişti.

- Baban için üzüntüden ağladın. Şimdi de sevinçten ağlıyon. Ne babaymış bee.

Deyip güldü. Bende güldüm. Sonra bi çıkmaz yola girdim.

- Babamdan nasıl özür dilicem. Beni bunca şeyden sonra affeder mi ? Özrümü kabul eder mi ?
- Bence kabul eder çünkü senle barışmak istiyo.
- Ben en iyisi bi arayayım.

Babamı aradım. Sanki benim aramamı bekliyormuş gibi telefonu aniden açtı. Ya da Candy crush saga oynuyo :P

- Alo. Didem.
- Baba ben senden çok özür dilerim. Çok büyük hata yaptım. Dinlemeden yargılamamalıydım.
- Önemli diğil canım kızım. Yeter ki sen beni affet.
- Neyse babacım benim şimdi işim var kapatıyom by by
- Bay
- Hayır bayan :D

Diye espiri yaptığımda güldü. Telefonu kapattık. Ben Kerem'le pikniğe döndüm.

- Hadi yiyelim çok açım.
- Sen ne zaman toksun ki ?
- İnşallah 2 senedir geçemediğin leveli tam geçecekken şarjın biter. İnşallah telefondan okuduğun kitabın en heycanlı yerinde şarjın biter. İnşallah internet paketin ayın başında biter.
- Tövbe de laaan

Dedi ve güldü. Biz de konuşmayı bırakıp yemeye başladık. Yedikten sonra sepetin içinde frizbi gördüm. Saçmalamayın. Ben o kadar klasik değilim. Agsjhtsgdufks. Millet frizbi görür ama beeennn voleybol topu gördüm. Yeni fantazii :D

- Oynar mısın ?
- Kızım ne diyon sen ben bu oyunda süperim.
- Benden daha iyi olamazsın.
- Emin misin ?
- O zaman 10 yapan kazanır :)

Dedim. Ve oyuna başladık. 2 dakikadır oynuyorduk ama daha kimse kaçırmadı. Sonra Kerem'in alçaktan atması sonucunda ben manşet vurunca Kerem yakalayamadı. Zaa xd :D Biz biraz daha oynadık falaan. Ve tabi ki ablanız kazandıı. Neyse biraz daha bişeyler yaptık ve eve gittik. Yani otele. Yarın dönüyorduk. Aslında çok eğlenmiştik. Bu son günlerde de Poyraz karşımıza çıkmamıştı. Eve gelir gelmez uyuduk.
***
Sabah olmuştu. Valizlerimizi toplayıp çıktık. Jete bindik.
***
İstanbul'a vardık. Sonunda. Özlemişim bee. Hemen eve girmek için anahtarımı aldım. Açtım ve karşımda Poyraz'ı gördüm. Nasıl olur ?! Evin içine nasıl girebilirr ??
Kerem de sinirden kızarmıştı ve Poyraz'ın söylediği şey onu daha da çok sinirlendirdi.

- Hoşgeldin bebeğim.

Uzun zamandır heycanlı yerde bırakmamıştım. Rahatladım :) :)

BENİM ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin