Gerçekler:5

90 7 0
                                    

Okulda son dersti. Hocanın dediği hiçbirşeyi anlamıyordum. Hatta ne dersinde olduğumuzu bile hatırlayamiyordum. Hayla dün olanları düşünüyordum. Helen kimdi? Annem gözün bembeyaz oldu derken ne kastediyordu? Sınıfa bir göz attım ve hayla tek arkadaşımın Lucy olduğuna şaşırdım. Hep bu halisinasyonlar yüzünden.

Sonunda zil çaldı. Kitaplarımı çantama tıktım ve sınıftan çıktım. Elimi alnıma koydum ve önüme bakmadan yürümeye devam ettim. Yürürken birine çarptım kim olduğuna bakmak için yukarı baktığımda, karşıma siyah uzun ve düz, ela gözlü, uzun ve ince, bir ton makyaj yapmış ve okula göre fazla süslü bir kız çıktı. Afallamış halde ona bakıp özür diledim ve ikimizde yürümeye devam ettik. Tuhaf bir şekilde kız bana tanıdık gelmişti.

Okuldan çıkınca yanıma Simon geldi. "Ee naber?" dedi
Sıkkın bir şekilde "Iyi senden?" dedim
"Bence değilsin, noldu?" dedi neşeli bir şekilde.
"Gerçekten iyiyim sadece başım biraz ağrıyor." dedim
"Mag'le bi şey mi oldu?" dedi
Ağzım açık bir şekilde ona baktım "Ma-Mag mi?"
Başını evet dercesine salladı.
"Maggie Smith?" diye sordum, iyice afallamıştım.
"Evet o neden?" tek kaşını kaldırdı.
"Yok bir şey." dedim ve hızlı adımlarla uzaklaştım.

Eve girdim ve çantamı rasgele bi yere attım. Çalışma masama oturdum ve tabiikide burda olcaktı diye düşündüm. Acaba beni tanımış mıydı?? Ödevlerde bi şey karalıdıktan sonra salona gitmek için odamdan çıktım. Tam salon kapısının önüne gelince zil çaldı. Sophie'nin bir arkadaşıdır diye kapıyı açtım. Ama değildi, gelen Simon'du.
Annem "Kimmiş An?"
"Okuldan bir arkadaş!" diye cevap verdim.
Dışarı çıkıp kapıyı arkamdan kapattım ve Simon'a.
"Burada ne yapiyorsunm?" dedim gülerek.
"Canım sıkıldı ve değişiklik olsun diye senle takılıyım dedim, kahve falan içmek ister misin?" dedin
Evde kalmanın sıkıcı olacağından "Tabiki bi dakika çantamı alıyım" dedim ve çantamı alıp geldim.
"Hadi gidelim." dedim.

Hava yavaş yavaş kararırken kafeden çıktık. Nerdeyse iki saattir hiç durmadan konuştuk. O bana sınıf ve okuldan bahsetti. Maggie okulun en popüler kızıymış (ne harika). Bende eski okulumdan ve seyehatlerimden bahsettim sonra bi baktık saat yedi. Bizim eve doğru yürüyorduk. En sonda durdu ve
"Hiç bir gece kulübüne gittin mi?" diye sordu Simon
"Hayır ve eğer sen gidiyorsan ve benimde gelmemi istiyorsan, gelemem." dedim
"Hadi ama çok eğlenceli olur." dedi
Yere bakarak "Hayır olmaz." yüzümü ona çevirerek gülümsedim "Haydi görüşürüz." dedim ve arkama bakıp yürümeye başladım. Sonra yine Helen olduğunu düşündüğüm ses 'Kötü seçim" dedi ve yana doğru savruldum.

   Arkama döndüm. Ama ben dönmek istemedim. Simon hayla ordaydı,ona doğru yürüyordum. Ama ben yürümüyordum, vücudum beni dinlemiyordu. Kendime durmamı milyonlarca kez emrettim ama beni dinlemiyordu ki vücudum. Simon yanına geldim ve
"Biliyor musun harika olur, hadi gidelim." dedi Simon'a.

  Yani kelimeler benim ağzımdan, benim sesimle çıktı ama ben demedim. Sonra aklıma Sophie ile izlediğim bir film geldi. Ya vücudumu bi şey ele geçirdiyse? Helen. Tabii ya çok mantıklıydı. Sonra zihnimde 'Kafan basıyor Annabella,ben Helen, vücudunun yeni sahibi." diye bir ses duydum iyice panikledim. Sonra kendimce bir savaş vermeye başladım, Helen'ı burdan atmak için. Vücudum olmamasına rağmen çok yorgun hissediyordum.

Sonra nerdeyse 2 saat tek bir saniyeymiş gibi geldi. Bir gece kulübünde Helen Simon'la dans ediyordu. Konuşuyorlardı ama dediklerink anlamiyordum. Işte fırsat! Helen beni tamamen unutmuştu (Öyle umuyorum). Helen Simon'a daha da yaklaştı. Hiç birşey hissetmiyordum ama Simon'un nefesini ensemde hissedecek kadar yakın olduklarını biliyordum.gerçek yöneten kişi ben yani annabella idim içimde iki kişi vardı helen ve annabella

KIZIL MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin