ÇOCUKLUK AŞKIM

ORMAN

EKIN'IN AGZINDAN

  HATIRLATMA
IRIS'I o halde soğukta bırakmadım ve çadırı havalandırıp yatırdım. 
Sadece onu iki dakikalığına hissetmek için yanına kıvrıldım...
*******

   İRİS'İN AĞZINDAN
  Sabah bol oksijen ve sandigimdan daha sıcak bir hava ile uyandım...
 
    Uyandığımda cadirdaydim ama sorun şu ki hatırladığım kadarı ile ben dışarı yatmıştım.

     Ve asıl şaşırtıcı olay ise belime sarılı kolları ve üstü çıplak şekilde uyuyan bir Ekin'di!!!

     Uyku sersemligi ile olayın daha yeni farkına varıp hemen onu itmeye çalıştım.Çabaların ise yaramayınca kimseye rezil olmamak icin sessiz bir sesle "Ekin! Kalksana! Ne işin var senin burda!"

    Ekin uykudan dolayı boğuk ve anlaşılmaz çıkan sesi ile "Kızım uyu bi ya,bu ne sabah sabah" deyince ofladim ve kalkmaya çalıştım. Tam kalkacağim sırada Ekin bir anda kolundan çekince denge mi toparlayamayip küçücük çadırın içinde Ekin'in üzerine düştüm.

    Ekin benim düşüşü m ile uyandı ve refleks olarak beni kendine biraz daha çekti.

    Şu an çok yakindik ve gözlerimize bakıyorduk.

     Ilk gözlerini ayıran ben oldum ve bu sefer ayağa kalkmayı başararak Ekin'e "Seni dışarıda bekliyorum. Üstünü giy ve gel deyip dışarı attım kendimi...

    Allahım bu nasıl bi sabah!!!

*******

     EKIN'IN AGZINDAN

    Uyandığımda kollarimda mışıl mışıl uyuyan bir adet Iris vardı.Ne kadar da güzel uyuyordu!!!

    Ormanın sıcaklığından dolayı tişörtü mu çıkartıp tekrar yanına yattım. Ne olursa olsun artık!

   Onu sıkıca sardim ve kokusunu içime çektim.

  Uyanmaya başlayınca uyur numarası yapmaya karar verdim ve gözlerimi kapadim...

  Ilk başta ne olduğunu anlayamadı sonra durumu kavrayıp önce bana sonra da kollarima bakıp kollarimdan kurtulmaya çalıştı.

  Ben ona daha sıkı sarılınca bana kısık bir ses ile birşeyler söyledi ve ayağa kalktı. Tam gideceği sırada kolunu tutunca bir anda üstüme düştü...

   Bi an ne yapacağımı şaşırıp gözlerimi kocaman actim...

   Bir süre o halde birbirimizle bakıştık ve gözlerini ilk kaçıran o oldu.

   Atağa kalkıp "Seni dışarıda bekliyorum giyinip gel." Dedi ve çıktı.

   Hemen üstümü giyip çıktım ve yanına gittim. Beni görür görmez kolumdan tutup ormana doğru sürükledi ve baya ilerledikten sonra kolumu bırakıp sertçe " Sen nasıl benim yanımda uyursun ya! Sen kimsin?! Ne hakla bana yaklaşabiliyorsun!? Sen benim neyimsin ki! Sadece sıradan birisin! Iki güldük diye ne sanıyorsun kendini! Kimsin sen!?" Bu dedikleri üzerine patlayarak

   "Ben sana çocukluğundan beri aşık olan Ekin'im! Beni gormen için herşey i yaptım daha ne istiyorsun!" Bu soylediklerim üzerine bana şok olmuş gözlerle baktı ve sonunda kendini toplayıp kekeleyerek "S-Sen o değilsin! O... O..."

   Cümlesini bitirememişti çünkü ben gittikten sonra bir daha benimle konusmak istememişti.

   Onun ellerini av cuma alarak şevkat dolu bir ses tonu ile "Ben hala seni mahalle zorbalarina karşı koruyan , birisi sana kötü davranınca senin arkanda duran , harçlıklarıyla sana bakkaldan yiyecek alan Ekin'im... Ben degismedim... Sırf sen beni böyle seviyorsun diye... Sırf birgün beni sev diye... "
 
   Ben bunları söylerken İRİS in gözleri dolmaya ve sonra da ağlamaya basladi. Göz yaşını silmek içi  yanağına okunduğunda elimi yanağına tutup "Sen gidince çok ağladım.Herkese küstüm... Sonra anladım ki sana aşık olmuşum...Ama Sen gidince o aşk öfkeye döndü... Seni çok bekledim. Gelmedin... Aşk bitti..." deyince ona üzgün gözlerle bakıp "Daha çocuktum nolur beni affetsen? Sadece bir şans! Söz buna çok iyi bakacağım ne olur..."
 
  Dediklerim üzerine hiç düşünmeden bana tokat atıp " Bir daha yanıma yaklaşma, sakın! Yeltenen bile!"diyip gitti ve ben orada oylece kaldım...

*****************
    Kampa geldigimde Çağla yanıma gelip yine herzamanki itici hareketleri ile "Neredeydin! Seni çok merak ettik..."diye lafa başlayınca onu susturup kısaca sus dedim

   Tam gideceğim sırada "Aşkım siz İRİS ile aynı an da ortadan kaybolunca berabersinix diye ödüm koptu! Ama neyseki sen geldin..." diyince kan beynime sıçradı ve ani bir çıkış ile Çağla ya
    " İRİS gelmedi mi!?" Diye sorunca o da kekeleyerek "H-hiç kimse görmemiş. Aman boşver. Sana ne ki o sürt... " daha lafını bitirmesine izin vermeden ona

    "Iris hakkında tek kötü bir kelime daha duyarsam yakarım kızım seni !" Diye g urledim ve yüzüne bile bakmadan kamp ile ilgilenen hocanın yanına koştum.

  Hocaya İRİS kayıp diyince önce kamp alanında aradik fakat onu bulamayınca hoca hepimizi bir araya toplayıp akşama kadar bulamazsak dönmemiz söyledi ve aramaya başladık...

__________________________________

    Veee  karşınızda yeni bölüm...Ben AYSENUR... Düşüncelerinizi bekliyorum. Ve bu arada YILDIZ I UNUTMAYALIM...