Uyandığımda Demet sırtı duvara yaslı bir şekilde uykuya dalmıştı. Saate baktım yanlızca 1 saat uyumuşum ama bana neden yıllar geçmiş gibi geldi ?
Demet'i yatağıma yatırıp üzerini örttüm. 'Hayattaki tek varlığım' diye söylenerek alnından öptüm.
Telefonuma baktığımda 2 cevapsız arama gördüm. Arayan Mert'ti. Telefonu kulağıma götürüp Mert'i aradım. 2. Çalışta açtı telefonu.
"Nerdesin ? Konuşmamız lazım." Dedi ve cevabımı bekledi. Sabırsız gibiydi sesi. "Evdeyim. Kötü birşeymi oldu ?" Dedim ve dıt dıt dıt. Telefon suratıma kapandı ve anında zil çaldı. Mert kesin sinirliydi. Durmadan çalıyordu. Demet uyanmasın diye hemen aşağıya inip kapıyı açtım.
"Neler oluyor ?" Dedim sakince. Ama çok merak ediyordum. Neden bu kadar sinirliydi ?
"Sen Çağlar'la oynuyormusun ?" Dedi kaşlarını çatarak. "Ne saçmalıyorsun ?" Dedim. Gözlerim dolmuştu. Ona anlatamazdım. Eğer anlatırsam Çağlar'a söylerdi. Bileğimi sıkıca tutup, "O seni çok seviyor. Sen onun sevgisini hak etmiyorsun!" Diye bağırdı.
"Mert,bilmediğin şeyler var. Pişman olacağın şeyler söyleme." Dedim dişlerimin arasından. "Ne varmış lan bilmediğim ?" Deyip sahte bir şekilde güldü. "Var işte birşeyler." Dedim umursamaz gibi görünerek.
"Seni hep iyi tanıdım Defne,ama inşallah Demet bana senin Çağlar'a davrandığın gibi davranmaz." Dedi ve aşağılayıcı bir bakış atıp arkasına döndü.
Kolundan tutup durdurdum, "Sana bu sözlerini hatırlatacağım ve pişman olacaksın." Dedim. Anlamazca kaşlarını kaldırdı ve tekrar arkasına dönüp gitti. Kalbim sıkışıyordu. Söyledikleri çok canımı yakmıştı. Ona bu sözleri yedirtecektim.
İzlendiğimi hissederek sağ tarafıma döndüm ve Demet'i gördüm. Duvara yaslanmış, kollarını göğsünde kavuşturmuş beni izliyordu. "Ne ?" Dedim ve ona doğru bir adım attım. Direkt bana sarıldı ve "Kimse anlamıyor." Diye kulağıma fısıldadı. Evet, beni Demet'ten başka kimse anlamıyordu.
Mert'inde anlamasını bekleyemezdim zaten. "Uyuyalım mı ?" Dedim elimi ağzıma götürüp esneyerek. Kolumdan tutup odama götürdü. Sağ tarafa yatıp, yorganı açtı. Bende hiç beklemeden yanına yattım. Demet benim, bazen annem, bazen babam, bazen arkadaşım, bazende kardeşim olmuştu. O benim herşeyim.
***Çağlar'dan
Bugün okul vardı ve gitmek istemiyordum. Sadece Defne'yi düşünüyordum. Beni öylece bırakıp gitmemi istedi. Defne böyle bir insan değil. Bana seni istemiyorum demez.
Ben onu oda beni çok seviyor. Evet,onu aldattığımı düşünüyor. Ama ben onu aldatmadım. Sarhoştum. O kız bana aşık olmuş ve bana zorla içki içirmişti. Sonrasını hatırlamıyorum.
Yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettim. Babamla aynı evde kalmıyoruz. Çünkü bana katlanamıyor. Defne ile tanıştığım günden beri iyi insan olduğum için.
O beni kötü işlerine alet edecekti. Annem zaten başka bir piçle evlenip babamı bırakıp gitti.
Benim Ceyhun diye bir kardeşim daha var. Onu mafya babası yaptı babam. Şuan ne halt yediği belli bile değil. Ben Ceyhun gibi olmak istemedim, Defne için babamı karşıma aldım ben. Ama o beni bıraktı. Ama Defne asla açıklama yapmadan gitmez. Bu işin içinde çok kötü şeyler seziyorum.
Okula geldiğimde hemen gözlerim Defne'yi aradı. Demet'i görüp hemen yanına gittim. "Defne nerde ?" Dedim selam dahi vermeden. "Gelmedi." Dedi ve yürüyüp gitti. Mert yanıma gelip "Ne oluyor ?" Dedi. Nefes nefeseydi. "Asıl sana ne oldu ?" Dedim şüpheyle. Yine birilerini dövmüş olmalı diye düşünürken, "Eren'i eskittim." Dedi sırıtarak.
Sahte bir şekilde güldüm. "Ne yaptı ?" Diye sordum. "Defney-" dedi ve hemen elini ağzına götürüp sustu.
"Konuşsana Defne ne ?" Dedim gözlerimi kısarak. "Abi ben hallettim." Dedi ciddileşerek. Elimi duvara vurup "Mert söyle!" Diye emir verdim. Sinirli olduğumu anlayıp konuştu. "Defne'ye sarkıntılık etmiş ama ben hallett-" cümlesini bitirmeden koşup Eren'i aramaya başladım.
Demek benim olana yavşamak ha ? Ben sana gösteririm piç.
Eren arka tarafta çardakda oturuyordu. Koşup hiç beklemeden bir yumruk attım. Tüm gücümle. Ve fark ettim ki oturduğu yerden düştü. Yüzündeki morlukları gördüğümde sırıttım. "Mert seni iyi benzetmiş piç." Dedim ve eğildim. Karnına tekme attım. Konu Defne olunca, kendimi durduramıyordum.
***
Defne'den
Okula geldim ve Demet yanıma koştu. "Geçen gün Eren sana asılmıştı ya,şuan Çağlar onu dövüyor kanka yetiş." Dedi ve kolumdan tutup nefes nefese koşmaya başladık.
Arka tarafa geldiğimizde koşup Eren'i zorla kaldırıp banka oturttum. "Ne yaptığını zannediyorsun !" Diye Çağlar'ın üzerine yürüdüm. O sırada rüzgar esti ve Çağlar'ın kokusu burnuma doldu. Onu çok özlemiştim.
Şuan ona sarılmak istedim ama yapamadım. Babası yüzünden.
"Sana sarkıntılık etmiş." Diye bağırmama karşılık verdi. Gözleri koyulaşmış,çok sinirli görünüyordu.
"Olabilir. Seni ilgilendirmez." Dedim ve Eren'in yanına oturdum. Sahte bir şekilde ona gülümseyip "İyimisin ?" Dedim. "İyiyim." Dedi ve koşarak gitti. Belli ki Çağlar'dan korkuyordu. Ayağa kalktım ve demir parmaklıkların arkasından bizi izleyen Çağlar'ın babasını gördüm. Sıkıntıyla iç çekip,yürümeye başladım.
Çağlar kolumdan tuttu ve konuştu, "Seni çok seviyorum." Gözleri biraz kırgınlık,biraz yorgun ve büyük bir aşkla bakıyordu. Onun beni kendinden daha çok sevdiğini adım gibi biliyordum. O gün bana neden tecavüz etmeye kalkıştı anlamamıştım. Ama bunu sadece benimle uyumak için yaptığını söylemişti. İzlendiğimiz aklıma gelip, "Bırak." Dedim ve ellerinden kurtulup sınıfa doğru yürümeye başladım. Arkamdan baktığını hissediyordum.
Demet koluma girip, "Çağlar'ın babasını gördün mü ?" Dedi. Ne yazık ki görmüştüm. O adamdan nefret ediyordum.
"Gördüm. Akşam evime geliceğinden hiç şüpem yok." Dedim ve sınıfa geldik. Sıkıcı derslerden sonra eve geldim. Demet kendi evlerine gitmişti. Zaten okuldan sonra Mert'le buluştular. Keşke bizde Çağlar'la eski günlerimize dönsek.
O sırada kapı çaldı. Delikten baktığımda Yekta bey'ş gördüm. Kapıyı açtım ve "Niye geldiniz ?" Diye bıkkınca sordum.
"Seni Çağlar'dan uzak tutmak zor ama sen bunu başarabiliyorsun. Ondan kaçıyorsun. Aferim sana. İyi iş çıkardın ufaklık." Dedi ve elini omzuma koydu. Omzumdaki eline bakıp çekmesini işaret ettim. "Bu daha ne kadar sürecek ? Canım çok yanıyor. Ben Çağlar'ı çok seviyorum. Sadece siz istediniz diye ondan ayrıyım. Unutmayın."
Dedim ve işaret parmağımı ona doğru salladım. "Sana ne diyorsam onu yap! Yoksa ikinizde ölürsünüz!" Diye bağırdı. Yekta bey'in arkasından bir ses duyuldu. "Birdaha ona bu şekilde bağırırsan seni gömerim."
Canımlarım,biliyorum çok heyecanlı yerinde bitirdim. Ama okuma sayımızın artması gerekiyor. Vote ve yorumları unutmayalım öpüldünüz dflcll 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bekaret
Teen Fiction"...Aşkıım" diye sınıfa resmen daldım. Çağlar'ı görmemle alt üst oldum. Sınıfta okulun sürtüğü Ceren ve Çağlar'dan başka kimse yoktu. Çağlar Ceren'i kucağına almış,öpüşüyorlardı. Göz yaşlarımı tutamadım. Çağlar beni görmüştü ama takmamıştı..." Demet...