Uyandım ve yanımda Ceren yatıyordu. Sessiz bir şekilde yataktan çıktım. Banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Salona baktım kimse yoktu mutfağa gittim. Orası da boştu herkes uyuyordu erzaklara baktım ve bizi bir ay idare ederdi. Cephaneye baktım ve onun için aynı şeyi söylemek zordu. dört kutu tabanca mermisi vardı elimizde iki tane çifteli vardı ama mermisi yoktu. Herkes uyanınca bir grup oluşturup şehre gitmek zorundaydık. Hem gitmişken birkaç eksiği de alırdık. Ben salonda otururken Türkay geldi.
Türkay-Günaydın kanka.
Fatih-Günaydın kardeşim ne var ne yo?.
Türkay-Huzur var, sevgili yok, rahatım çok.
Fatih-Bari sabah sabah yapma.
Türkay-Tamam tamam kızma hemen, başka uyanan var mı?
Fatih-Yok ilk sen kalktın.
Türkay-iyi kahvaltı hazırlasak mı?
Fatih-Ben elimi değmem.
Türkay-Tamam anladık.
O sırada Mücahit ve Özlem geldi arkalarında Ceren geldi herkes salona geldi ve uykuyu ayıltmaya çalışıyorlardı.
Fatih-Bu gün cephane almak için şehre gideceğiz Kadir, Sefa, Mücahit gelsin.
Türkay bana sinirli bir şekilde baktı.
Türkay-Bende geliyorum.
Fatih-Sen dur Türkay.
Türkay-Ben durmam sen nereye ben oraya.
Fatih-İlla gelmek mi istiyorsun.
Türkay-Evet.
Fatih-Mücahit sen dur o zaman.
Mücahit-Niye Sefa var ya evde.
Fatih-Sen dur evde Sefa bizle gelsin.
Kızlar kahvaltıyı hazırlamıştı. Bizi davet ettiler. Herkes bir yere oturdu kahvaltıya başladık.
Fatih-Bakın şehrin şu anki durumunu bilmiyoruz. O yüzden çok dikkatli oluyoruz.
Yemekten kalktık ve salonda buluştuk herkes işini bitirmişti. Arabaya doğru gittik ve ön sağ koltuğa geçtim. Şoför koltuğuna Türkay geçti yola koyulduk.
Fatih-Türkay benzin durumu ne? azaldıysa arkadaki bidondan ekleme yapalım.
Türkay-Var daha acele etme.
Şehre yaklaştık ve ormanlık alandan çıkmıştık şehir görünüyordu çok berbat durumdaydı
Fatih-Beyler fikriniz var mı nasıl buluruz mühimmat?
Türkay-Aramaktan başka çaremiz yok.
Fatih-Arayalım da nereye kadar garanti bir yere gidelim mesela karakol. Sizce kimse bakmış mıdır?
Kadir-Bence de önce bir karakola bakalım sonra diğer seçenekleri değerlendiririz.
Yolumuz belliydi karakola doğru gidiyorduk. Önüne geldik ve içeri girdik.
Fatih-Dikkat edin karşınıza ne çıkar bilinmez.
Kadir-Ben alta gidiyorum cephane oradadır.
Fatih-Tamam dikkat et. Türkay sende Kadir'le git bizde Sefa ile kapıyı koruyalım.
Kapının önünde bekliyorduk ve iki taraflı gelen zombi grubunu fark ettim. İçeriye doğru kaçtım kapının ağzına bir şeyler koyuyordum engel olması için aşağıya doğru indim ve nezaret hanenin içine gelmiştik. Kapısı açık bir yer vardı ve masanın üstünde birçok anahtar vardı. Elime hepsini aldım. Kadir ve Türkay yanımıza geldi hemen onları içeriye aldım ve parmaklığın kapısını kapattım. Zombiler bir bir içeriye akın ediyordu parmaklığın arasında ellerini uzatıyorlardı temizlemeye cephanemiz yetişmezdi bir tek bende bıçak vardı. Biraz oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerin Başlangıcı
Science FictionFatih'in amansız mücadelesine eşlik etmeye ne dersiniz? Herşeyini kaybetmiş bir adam. Nelerden korkar? Kaybetmekten mi? Sanmıyorum Kazanmaktan mı? Kaybetmişse kazanması ne değiştirir? Gelin beraber okuyalım kaybetmiş bir adam neler yapar