Yazar notu: Multimedia var. Keyifli okumalar. Gif'deki kızı sakın Rosemaria olarak hayal etmeyin. Zaten Rosemaria kıvırcık saçlı.
☆☆☆☆☆☆☆☆"Rose, Rose kalk artık!"
Kaya kapının ağzında fısıldayarak bağırıyordu.
Seslerin durmayacağını anlayan Rosemaria pes ederek kaşlarını çattı ve gelen kişiye baktı. Kaya'nı görünce gözlerini devirip kafasını yastığa attı. Zaten başka kim olacaktı ki?
Kafasını yastıktan kaldırdığında boynundan geçen garip bir ürpertiden yastığın terden sırılsıklam olduğunu anladı. Kafasını tekrar yastığa koyduğunda boynunda yeniden sıcaklık hissetti. Odanın perdeleri kapalı olduğundan odaya gün ışığı girmese de, oda çok sıcaktı.
"Rose ne be?" Diye uykulu-uykulu mırıldandı.
"Sana erkenden kalkman gerektiğini söylemedim mi? Neden daha yataktasın? Anlamıyorum. Ben olmasam ne yapacaktın? Bir de ajansın. Ajanlar erken kalkar."
Kaya'nın dır-dırına dözmeyerek kalkmış, yatakta oturmuş, gözlerini ovuşturuyordu.
"Neden yaşlı nineler gibi söyleniyorsun?"
Gözlerini devirdi. Ayağa kalkarak banyoya ilerledi. Suyun sesi Kaya'nın hala devam eden söylenmelerini duymağa engel oluyordu.
"Ne dediğini duyamıyorum!" Rosemaria son heceyi uzatarak bağırdı. Musluğu dişlerini fırçalamak için kapattı. Artık Kaya'nı duyuyordu.
"Diyorum ki hani görev, hani Tuncer. Biraz çabuk olsan? Ben seni dışarıda bekleyeceğim."
Ağzı macun olduğu olduğu için sadece onaylayan ses çıkardı. Kapı sesi duyulduğunda Rosemaria musluğu açtı ve ağzını yıkadı. Havluyla yüzünü kurulayarak banyodan çıktı. Eşofmanlarını çıkararak katladı ve yastığının altına koydu. Nasıl olsa akşam yine giyecek.
Dolaba gitti ve oradan bir pantolon ve siyah bluz aldı. Saçlarını at kuyruğu yaptı. Aynada kendi yansımasına baktı. Kaya'nın kapıya vurmasıyla kapıya taraf gitti. Kapını açarak kapının hemen yanında duvara yaslanmış Kaya'ya bakarak kapını anahtarla bağladı. Kaya göğüs kısmında küçük cebi olan beyaz t-shirt ve siyah pantolon giymişti.
"Sana çabuk hazırlanmanı demedim mi?"
Rosemaria mevzuyu değişti, çünkü konuşmak istediği konu değildi. Uykucu bir insan nasıl erkenden kalksın ki?
"Kaya dünkü arabayla mı gideceğiz?"
"Sence başka arabam var mı? Artık bununla idare edeceğiz,küçük hanım. Konuyu değiştirme isteğin gözümden kaçmadı."
İkisi de sessizce merdivenlerden iniyordu. Geniş koridor bomboştu. Rosemaria'nın rezil olduğu insanlardan hiç biri yoktu.
Restorana gittiler ilk önce. Rosemaria geniş restoran kapısını açarak boş masa aradı. Köşede küçücük iki kişilik masa gördüğünde hemen oraya taraf koşmaya başladı. Kaya ise arkasından insanca yürüyordu. Daha sonra kahvaltı sipariş ettiler.
"Ee? Hesabı kim verecek?" Kaya merakla elini masada birleştirdi.
"Tuncer her şeyi kendisinin karşılayacağını söyledi."
Karşısına yemek konulunca hemen yemeğe saldırdı. Kaya gülerek daha nazik bir şekilde yemeğini yedi. Bittiğinde Kaya kendisi garsonla hesab hakkında konuşdu. Kalkarak restoranın çıkışına yöneldiler. Dışarı çıktıklarında sıcak daha da arttı. Güneş otel koridorlarına ulaşamasa da, dışarıda her yeri yakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 Gelecek 2 Geçmiş
Teen Fiction"Seni ben eğiteceğim." Çağkan keskin dille belirtti. "Ama sen de üzerine düşen görevi yapmaktan çekinmeyeceksin." *** İlk görev heyecanı vardı üstünde. Başaramayacağından çok korkuyordu. "Gerçek ajan hiç bir şeyden korkmamalıdır. En esası da becerem...