Adsız Bölüm 23

19 1 0
                                    

Bir ay geçti aradan. O mektuptan sonra tam bir ay... Sanırım artık umursamıyordum. Aradan bir ay geçmesine rağmen hala bir gelişme olmamıştı çünkü. Aptal bir nottu. Ya da ben öyle sanıyordum. Ben Katy'dim. Bir zamanlar saf kötülük ve acımasızlıktan yaratıldım sanıyordum. Ama "o" beni değiştirdi. Adı Leon. Mutluluğum. İçimdeki aydınlığı dışarı çıkaran bir el feneri gibi. Pili hiç bitmeyen el feneri.... 


Şu an yanımda öylece uyuyordu. Ellerimi yanağında gezdirdim. Onu öpmek istiyordum. Ama kıyamazdım. İzlemeye doyamadığın birini öpmeye nasıl kıyarsın? 


"Beni izlemeyi kes Katy... Uyuyamıyorum." 


"Seni izlediğimide nereden çıkarıyorsun? Gözlerin kapalı." dedim gülerek. Gözlerini açtı. "Ellerim göğsünde duruyor. Kalbinin üzerinde. Sadece beni izlerken böyle hızlı atıyorlar." 


Güldüm. Leon'a biraz daha yaklaştım ve başımı onun göğsüne koydum. "Şu an sana bakmıyorum işte.Yinede hızlı atıyorlar değil mi?" dedim. "Evet."


"Sen benim yanımda olduğun sürece böyle atacaklar."


Gözlerimi kapattım ve tekrardan uyumaya hazırlandım. Saat kalkmak için çok erkendi. Ve bu sıcacık kolların arasından kalkmak zordu. İnsanın bırakası gelmiyordu. Ben de bırakmadım....


*********


Yüksek bir sesle olduğum yerden kalktım. Leon'da aynı şekilde kalkmışti. "Tanrım, ne oluyor?" diyerek ayklandı Leon. Yatakta oturmaya devam ettim. Leon aşağıya indi. Bir kaç dakika sonra"Katy!" diye bağırdı. Koşarak yanına indim. Kırmızı bir araba evimizin yanındaki duvarlara çarpmıştı. 


Leon arabaya koştu. İçindekilere yardım edilmesi gerekiyordu. Arabadan çıkan duman Leon'un yüzünü karartıyordu. Elleriyle dumanı salladı. "Arabanın içi boş." 


"Ne? Bu nasıl olabilir Leon?" 


Leon öksürerek yanıma geldi. "Belkide çoktan inip kaçmışlardır." dedi. "Bu imkansız. Bu arabadan sağ çıkmaları mümkün değil. En azından yardım almadan."


"Polisi ara. Etrafa bakınacağım." diyerek yanımdan ayrıldı. Hemen polisin numarasını tuşladım. "Alo... Bir kaza ihbar edecektim. Evimizin hemen yanında bir araba duvara çarpmış. İçinde kimse yok.... Ah... Tabikide dalga geçmiyorum memur bey. Sroncher caddesi. B1-1-9. Evet adres bu."


Polis bile inanmamıştı.Ama geleceklerdi. Leon yanıma geldi. "Hiç kimse yok. " dedi ve iç geçirdi. Yüzünün bazı kısımları kararmıştı. "Polis geliyor. Bizim elimizden bir şey gelmez." diye teselli etmeye çalıştım onu. "Anlamıyorum, burası sık arabanın geçtiği bir yer bile değil. Kaza olması mümkün değil. Hemde bu şekilde."


"Bu civarda bizden başka kimse oturmuyor Leon. Belliki bir hayvan yüzünden oldu."


Polis sesleri yaklaştı ve evin on metre gerisinde durdular. Yanımıza iki memur geldi. Diğerleri arabayla ilgileniyorlardı. "İhbarı siz mi verdiniz bayan?"  Kafamı salladım. "Yakınlarda sizden başka kimse yok. Bize biraz bilgi gerekli."


Leon gerilmişti. "Onunla değil benimle konuşmalısınız o zaman." dedi. Memur bey ciddiyetini bozmadı. "Sakin olun. İkinizlede ilgileneceğiz." 


Arabayla ilgilenen polisler memurun yanına geldiler. "Küçük bir kız ayakkabısı ve peluş ayıcık." dediler. Ellerinde onları gördüm.Üzerlerinde kan lekeleri vardı. Korkunç ve mide bulandırıcıydı. Tam düşecekken Leon beni tuttu. Komiser yanımıza geldi. "İsterseniz eve geçin. Yarım saat sonra bizimle karakola geleceksiniz."


Leon gerildi. Uzun zamandır karakolla işimiz olmuyordu. Leon'la eve doğru ilerledik. Koluma girdi. Evin içine girdik. Beni koltuğa otutturdu. "Bu iğrençti Leon."


"Biliyorum Katy. Ama kendimizi en kötüsüne hazırlamalıyız."


Yüzümü ona çevirdim. Gözlerinin içine baktım. "Her şey yeniden başladı değil mi?" dedim. Kafasını hayır anlamında salladı. Elini yanağıma koydu. "Daha hayallerimiz var unuttun mu?" dedi gülümseyerek. Başımı göğsüne yasladım. 


Kapı sesi geldi. "Bizi almaya gelmiş olmalılar." dedi Le. Kapıya ilerledik. Ona baktım. "Bu kapıdan çıkınca her şey yeniden başlayacak."


"Öyle düşünme. Bu sefer seni hiç bırakmayacağım."


Kapıyı açtık. "Hazırsanız gidelim."


Leon'la evden çıktık ve polislerin arabasına bindik. Leon destek verircesine elimi tuttu. Arabayı kullanmaya başlayan polis aynadan sürekli bizi izliyordu. "Sakin olun bayan. Sadece biraz konuşucaz."


"Ne anlatmamızı bekliyorsunuz? Bir şey bilmiyoruz."


"Bakın daha önceden gelen şüphelerimiz var. Bir süre öncede böyle olaylara tanık olmuşsunuz. Hem karakola baya gelip gitmişsiniz. Şüphelenmekte haklıyız."


Yeniden cevap verecekken Leon kolumu sıktı. Sus demek istedi. Sustum. Karakola ilerledik. Oraya yaklaştıkça bulanık hatırladığım geçmiş daha da belirginleşiyordu. Sanki geçmis beni hep takip ediyordu.....


Arkadaşlar bölümü kısa tuttum. Açıklama yapıcam. Şu okuyanlar vote etse hiç fena olmaz^^ Eski bölümlerin saçma kısımlarını silip düzelticem. Votelerinizi eksik etmeyijn. Ayrıca fikirde verebilirsiniz^^ Ve tabi konuşmak istersenizde burdayım. Anlatmak pansuman yapar. Karşılık almak ise yarayı sarar...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~BADGİRL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin