İKİ KAÇAK

187 19 6
                                    

"Katy şu andan itibaren istesende istemesende benlesin meleğim."

Bu ses kulağımda defalarca yankılandı. Her bir kelime... Her seferinde... Daha baskın... Daha yankılı...

Titriyordum... Keşke soğuktan titreseydim. Keşke şu an soğuktan donarak ölseydim. "Leon.." dedim kısık çıkan sesimle. "Sen.. Sen bi değilsin.. Lütfen sakin ol. Dikkatli düşünemiyorsun." dedim.

Güldü. "Katy sen benimsin meleğim. Sen benimsin. Bunu istiyordun?" dedi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Haklıydı. "Kaçak olarak değilde özgür olarak yaşamak daha cazip." dedim.

"Anlamıyorsun. Artık özgürlük benim için sadece hayal!" diye bağırdı. Şu an konusamazdık. Polisler her an girebilirdi. Leon'un elini tuttum. "Seni seviyorum Leon." dedim ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.

Amacım veda etmekti. Çünkü şimdi bir çılgınlık yapacaktım.

Ellerimi ellerinin üstünden yavaşca kaydırırken son kez yüzüne baktım. "Seni Sevmiştim. Ve sevicem. Seni özlicem de. Umarım yine karşılaşırız." dedim.

Ne demek istediğimi anlamaya çalışıyordu. Hızla arka kapıya koştum. Oradan çıktım. Polislerin dikkatini dağıtmaya çalıştım.

Bi tanesi beni gördü ve ardından diğerleri de beni gördü. Koşuşturmaca başlamıştı.

-LEON-

Katy'nin başı benim yüzümden belaya girmişti. Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Bir şeyler yapmalıydım. Bende Rina'yı aradım....

-KATY-

Daha fazla nefes alacak halim kalmamıştı. Ne kadar süredir koştuğumu bile bilmiyordum. Polisler gözükmüyordu. Etrafa bakındım.

Bar gibi bir yerin içine girdim. Her yer içki ve sigara kokuyordu. Öksürmüştüm. Barmenin olduğu yere gittim ve oturdum.

"Yaşın kaç? Burası için fazla küçük gibisin." dedi barmen.

"21." dedim. Biliyorum fazla atmıştım. Ağzının ucuyla güldü. Ve önüme bir içecek koydu. "Sana bu bile ağır. İç bakalım." dedi.

Önce kokladım. Sonra bir yudum aldım. Çok kötü değildi. Fondip yaptım. Barmene döndüm. "Borcum ne?" diye sordum.

"Boynundaki kolye yeterli Olur." dedi. Elimi boynuma götürdüm. Leon'un aldığı kolye....

"Bunu veremem." dedim. Ama cebimde param da yoktu. "İçki pahalıdır. Ödeyebileceğini sanmam." dedi.

Hızla kaçmak vardı aklımda. Oturduğum yerden hızlı kalktım fakat adam kolumu hızlı tutmuştu. "Nereye gittiğini sanıyorsun küçük Sürtük?" dedi. Kolumu daha çok sıkıyordu.

"Bırak beni." dedim. Güldü. "Ciddi misin? Neden bırakayım.?" dedi. Gözlerimi devirdim. Ne yapacağımı biliyordum. Açıkta kalan elimle yüzüne sert bir yumruk attım. Geriye doğru sendeledi. Beni bırakmak zorunda kaldı.

Var gücümle koştum. Ama son anda elini boynuma attı ve kolyemi yakaladı. Kolye koptu ve onda kaldı. Onu almak için geri dönemezdim.

Koştum.. Koştum... Ve koştum...

-LEON-

Rina'yla konuşmuştum. Fakat nezarethane de olduğunu söyledi. Benim yüzümden hem Rina hem Katy kötü durumdaydı.

Kafa dağıtmak için bir bara gittim. İçeri girdim ve barmenin yanına gittim. Gözü dağılmış haldeydi.

"En ağırından." dedim. Bir şeyleri karıştırıp bana uzattı. Ağzıma diktim ve bardağı masaya geri bıraktım. Gözlerim barmenin cebine gitti. Bir kolye sarkıyordu.

Dikkatli bir şekilde baktım. Çok tanıdık gelmişti. Barmen arkasını döndüğünde kolyeyi kaptım. "Hey ne yapıyorsun?!" diye bağırdı. Kolyenin içini açtım. Bu benim Katy'e aldığım kolyeydi.

"Bunun sende ne işi var pislik herif!" diye bağırdım bende. "Sakin ol. Buraya gelen sürtüklerden birine ait. Alırsan al." dedi. Kendimi zor tutuyordum. Adamın boğazına atladım. "1. Olarak o bir Sürtük değil. Benim sevgilim. 2. Olarak o nerde?" dedim.

Adam gerçekten korkmuş gibiydi. "Ben nerden bileyim? Kaçtı. İçkinin parasını bile ödemedi." dedi. "Ona içki mi verdin birde? Şu an hangi haldedir biliyor musun?" diye bağırdım yine.

Kolyeyi de alıp çıktım. Öfkeliydim. Yürüdüm.. Uzun bir süre onu bulma bahanesiyle yürüdüm. Ve bir şey bulamadım. Lanet olsun!

-KATY-

Midem bulanıyordu. Bir banka oturdum ve elimle karnımı tuttum. Ve geçmesini bekledim.

-LEON-

Bu işe yaramayan yürüyüşün arkasından bir parka gittim. Ve orda bir banka oturdum. Soğuktu. Ama hissetmiyordum. Sağa sola bakınmaya başladım. Bir kız vardı.

Acı çekiyormus gibi bir hali vardı. Yanına gitmek istedim. Ama gidemiyordum. Kız ayağa kalktı. Yüzünu göremiyordum. Bir iki adım attı ve bögürmeye başladı.

Koşarak yanına gittim. "İyi misiniz?" dedim yüzünü yukarı kaldırırken. Ve o an sanki zaman durdu. "Katy..." dedim kisik bir sesle.

Oracıkta kollarıma yığılmıştı. Onu kaldırdım. Kucağıma aldım ve bir taksi aradım. Her yer karanlıktı. Kimse yoktu. Ve hastane çok uzaktı.

Uzun bir süre kucağımdaydı ve kimseyi bulamamıstım. Yorgundum. Dizlerimin üzerine çöktüm. Yağmur yağıyordu. Öyle kalmıştık. Bir şey yapamıyorduk. Daha fazla taşıyamayacaktım. Dizimin üzerine yatırdım.

Ağlıyordum. Ve ilk kez korkmuştum. Pişmandım. Nasıl bu noktaya gelmistik. Nasıl bu kadar uzaklaşmıştık? Elimle yüzündeki saçları geriye itmiştim. Ona nasıl bunu yapabilmiştim?

Gözlerini açar gibi yaptı. "Katy. Beni duyuyor musun?" dedim. "Leon.." dedi kısık çıkan sesiyle.

Yağmur çilimeye başladı. Onu buradan götürmeliydim. Tekrardan kaldırdım. Ve bir süre yürüdüm. Bir kamelya bulmuştum. O bizi yağmurdan korurdu. Katy'i yatırdım. Montumu üzerine örttüm.

Başını dizime koydum. Onu izliyordum. Uyurken fazla masumdu... Öpmek istedim onu. Ama vicdanım izin vermemişti.

Ve bende uyuyakalmıştım....

*********

-KATY-

Gözümü açtığımda karşımda Leon vardı. Bir kamelyadaydık. Üzerimde onun montu.. Onun kokusu... Ayağa kalktım. O da bunu hissederek gözlerini açtı.

Ve ben daha konuşamadan sarıldı. Leon sakin ol lütfen. Ben iyiyim. Artık uzak dur benden. Demek yerine sadece kollarımı açıp ona sarılmıştım. Artık iki sevgili değil. İki kaçaktık. Yüzüme baktı bir süre. Binlerce kez özür diledi. Ve yine sımsıkı sarıldı. Kaldık öyle.

Ve arkamızdan bir ses. "Ellerinizi kaldırın ve kaçmaya çalışmayın!"

Bu bir son muydu? Yoksa asıl bundan sonra mı başlıcaktı?

~BADGİRL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin