İmkansıza doğru..

421 28 0
                                    

Daha gözlerimizi kapatmadan açmamız bir olmuştu. "Sen burada bekle." dedi ve gitti. Bende hemen kapının arkasına geçtim. Ve dinlemeye başladım. "Hayır o burada değil." dedi Leon. Büyük ihtimalle benden bahsediyorlardı.

"Umarım öyledir Bay Leon Williams. Kusura bakmayın rahatsız ettik. İyi akşamlar." dedi ve gitti polis. Leon ise kapıyı kapattı. "Üzgünüm.. Benim yüzümden seninde başın belaya girecek." dedim..

"Şşttt.. Senin suçun değil." dedi bana sarılarak. "Ya beni bulurlarsa?" dedim ağlamaklı çıkan sesimle. "Ben varım."

Beni güvende hissettirmişti. Her cümlesi... Her kelimesi... Her hareketi beni güvende hissettiriyordu. "Beni bırakma. Ben sadece sana karşı böyle açık ve rahat olabiliyorum."dedim ağlayarak. Daha önce kimseye sarılarak ağlamamıştım.

"Seni asla bırakmam..."

-YAZARIN AĞZINDAN-

Leon ve Katy sarılıyordu. Az önceki polis ise onları camdan izliyordu. Ama ne Leon ne de Katy bunun farkında değildi. Bu olayları not aldı ve gitti.

-KATY'NİN AĞZINDAN-

Leon beni kucağına aldı ve odaya götürdü. Yatağa yatırdı ve üstümü örttü. Ardından kendisi yattı. Ve arkadan bana sarıldı. Kollarını belime sardı ve başını boynuma gömdü.

Onunla bir kaç saniye fazla yaşamak için her seyimi verebilirdim. Hep 1 saniye fazlası için....

***********

Sabah uyandığmda gözlerimin önünde bir çift yeşil göz beklemiyordum tabiki de. Birden sırıtmaya başladı. "Ben uyurken bir şey mi yaptın yoksa?" diye sordum gülerek. Dalga geçiyordum. Ama birden evet anlamında kafa sallayınca gözlerimi ne kadar çok açtığımı ben bile bilmiyordum.

"Yoksa.... Ya Leon! İnanmıyorum sana." dedim biraz yüksek çıkan sesimle. O ise kahkahalarla gülmeye başladı. Ben ne olduğuna anlam veremiyordum tabiki de. "Merak etme ya. Sadece izledim. Arada bi öpmüş olabilirim." dedi saf saf.

Gözlerimi devirdim ve güldüm. "Hadi daha kahvaltı yapıcaz." dedi bıkkınca. Oflayarak yataktan kalktık. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim. Yani lavoboya. Aşağı eğildim. Yüzümü 3 kez su ile yıkadım ve kafamı kaldırıp aynaya bakmamla çığlığı basmam bir oldu. "Leon!"diye bağırdım. Arkamda durmuştu ve beni çok korkuttu.

Birden gülmeye başladı. "Ahah..hahaa.. Ahha. Şey....ahhahaha. Ama ahhaha" cümlesini bile kuramıyordu. Ona doğru döndüm ve kollarımı birbirine bağladım. Ona bakmaya başladım. O da sonunda gülmeyi bırakmıştı. "Hadi kahvaltımızı yapalım. Acıktım." dedim. Sinirli olduğumu biliyordu. Üstüme gelmedi.

Mutfağa geçtik. Tabiki de karşımda hazır bir masa beklemiyordum. "Bunları ne zaman hazırladın?" diye sordum. "Az önce. Sen uyanmamıştın bile." dedi gulerek. Bende guldum ve sofraya oturduk.

Bir şeyler yedik. Canım bir şey çekmiyordu. "Kahvaltıdan sonra polise ugramalıyız. Kardeşin hakkında bilgi vericez. Sonra da bulunmasını beklicez." dedi.

Benim bir umudum yoktu. Telefonum birden çalmaya başladı. Bilinmeyen numara...

Ekranı Leon'a gösterdim. Elimden aldı ve açtı. "Alo? Alo? Kimsin? Tamam ona bir şey yapma. Glicem. Tamam. Tamam." dedi ve kapattı. "O kimdi?" dedim merakla. "Bugün kardeşini alıcam. Ama tek gitmeliyim Katy. Tamam mı?"

"Leon sacmalama. Telefonu almasaydın beni çağıracaklardı." dedim öfkeyle. Gözlerini devirdi. "Evde kalacaksın." dedi. Sesi kararlıydı. Ama ben evde kalmayacaktım tabiki de. "Peki." dedim. Evet sadece peki dedim.

~BADGİRL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin