Yastık savaşı

1.2K 98 2
                                    

Düzetiyorum kalkamadığım zaman şok oldum. Birisi belime sarılmış uyuyordu. Kokudan anladığım kadarıyla bu kişi Edis'ti. İyide nasıl olur len? Kalkmaya çalıştığımda Edis
-5 dakika daha . Lan ben senin ananmıyım ne beş dakikası bi sie .
-Edis kalk sana mal. dediğimde tepki vermiyince Edis'i yataktan iterek yere düşürdüm. Edis hiç keyfini bozmadan yerde yatmaya devam ederken ben yorganı kafama kadar çekip gözlerimi kapattım. Kapının aniden açılması ve yorganın üstümden çekilmesi ile gözlerimi tekrar açmak zorunda kaldım. Karşımda durmuş pis pis sırıtan bir Cenk vardı.
-Vaov evlenmeden haram . Dediğinde Edis gözlerini açarak Cenk'e sinirle bağırdı. Neden bu kasar sinirlenmişti ki?
-Siktir git Cenk. Dediğinde  Cenk Hemen çıktı .  Üstüme baktığımda üstümde Edis'in tişörtü vardı ve biraz açılmıştı. Üstümü kapatarak Edis'e döndüm.
- Edis üstümede neden senin tişörtün var? Neden yanınada yattım? sen benim sarhoş halimden faydalandın mı? Sarhoşken çok saçmaladım mı ? Diye sırayla sordum. Hiç bi bok bilmiyordum.
-Hayır senden faydalanmadım ve üstünü değiştirirken sana bakmadım. İnanmamıştım saçmalamyın tabi2de bu sapığı güvenmiyorum. Bunları söylerken bana bakmıyordu galiba gözleri kapalıydı ama daha cevap vermesi gereken diğer sorular var.
-Edis uyan bana yapman gereken çok açıklama var.  En son şarap içtiğimi hatırlıyorum. Gerisi yok. Edis gözlerini açıp bana baktı. Yanlız şuan yarı uykulu hali çok tatlı.  Edis ve ben yatakta doğrulup başlığa yaslandık. Edis'e anlat derecesinde baktım.
-Kumsala gittin. Bağırarak şarkı söyledin, kaslarım olduğunu itiraf ettin, bana mükemmel güldüğümü söyledin. Dediğinde utancımdan geberiyordum . Allah'ım sana yemin ediyorum bir daha şarap gibi şeyler içmiyiceğim . Edis telefonunu çıkarıp bir video açıp bana uzattı. Videoda kumsalda dönüp bağırıyordum ve cidden aşırı mal görünüyordum . Video silicekken Edis elimden çekti.
-Tabiki de o videoyu silmene izin vermiyiceğim ufaklık. Dediğinde ona kötü kötü baktım.
-Edis sil yoksa Urfa'daki kuzenlerimi çağırıp seni söylerim . Onlarda seni tüfekle kovalar lan. Dediğimde Edis sadece gülmüştü.
-Sen gül gül Edis koca bir aşiret peşine verdiğinde böyle gülebilicen mi acaba?  Karnımın çok ağırdığını fark ettiğimde elimi karnıma götürdüm.
-Edis karnım çok ağırıyor lan dün bana ne yedirdin? Diye sordum. Acaba ne yedirmişti lan bu değişik
-Ahtapot kolu. WTF şuan Edis'in kafasını duvarlara vurup kıvılcım çıkarmak, o müko saçlarının her telini tek tek koparmak,kafasını klozete sokup sifonu çekmek istiyorum ama kızlarla düşman olmak, istemiyorum o yüzden elime yastığı alıp Edis'in suratına geçirdim. Ayağa kalkıp Üst üste vurmaya başladım. Aynı zamanda da sövüyordum.
-Bu savaşı sen başlattın ufaklık . Diyerek o da Edis'te yataktan kalkıp yastıkla vurmaya başladı. Yastıkta ki tüyler çoktan çıkmıştı. Zengin yastığı bile ayrı oluyor amk. Ebnim yastığım olsa yastık değil sen zarar görürsün o derece sert.. Kapı açılınca içeri biri geldi. Ben ve Edis takmadan savaşmaya devam ediyorduk. Ta ki Tuğçe'nin sesini duyana kadar.
-Edis bu kız kim? Diye sorduğunda Edis bir süre gözüme baktıktan sonra Tuğçe'ye dönerek
-Öylesine biri işte. Dedi . Onun için öylesine biri miydim? Sözlediği ile kırılmıştım çünkü o benim için öylesine birinden daha fazlasıydı.
-Neyse benim giyinmem lazım. Dedim, bunu derken Edis'in gözüne bile bakmıyordum. Yataktan inip elbisemi aldım. Başka bir şey demeden odadan çıkıp boş bi odada üstümü değiştim. Aşağı inip Aras'ın yanına oturdum. Kırgın olduğumu belli etmemeye çalışarak
-Günaydın. Dediğim bana dönüp
-Günaydın . Dedi
-Aras ben acıktım kahvaltı hazırlayalım mı? Diye sorduğumda kafasıyla onayladı. Bu çocuk cidden benden daha hamarat . Seni sevdik Aras. Mutfağa geçtiğimizde Aras omlet yapmaya başladı ben ise kahvaltılıkları çıkardım. Zaten elimden başka bir şey gelmezdi. Beraber sofrayı kurup yemeğe başladık. Elimden geldiğince hızlı yemeye çalışıyordum. Fazla konuşmuyorduk Aras suskun bir tipdi.Edis ve Tuğçe gülüşerek aşağı indi. Sofraya gelip yanımıza oturdular. Nerde beleş oraya yerleş kafası yaşıyorlar galiba. O değilde acaba Edis Tuğçe'ye güldüğü gibi bana da güler mi? Kahvaltımı bitirip Aras'ında bitirmesini bekledim. Aras'da bitirdiğinde
-Aras beni eve bırakır mısın? Diye sorduğumda Tuğçe cevap verdi.
-Neden Aras bırakıyor senin elin ayağın yok mu? Diye sorduğunda ona
-Ben diyormuyum  sen neden bizim hazırladığımız kahvaltıdan yiyorsun elin ayağın yok mu kalk kendin kahvaltı hazırla diye. Dediğimde sustu. Aras ayağa kalkıp
-Hadi gidelim Şevval. Dediğinde Edis lafa atladı .
-Gerek yok ben bırakırım. Dediğinde Aras
-Sen kahvaltına devam et. Dedi . Evden çıktığımızda Reis ortalıkta yoktu. Arabya bindiğimizde koltuk Edis'in arabasının koltuğu kadar olmasada rahattı. Sokak girişine geldiğimizde Selen ve Deniz kavga ediyordu. Aras'ta bunu fark edince arabayı yanlarında durdu. İkimizde arabadan indik. Aras Deniz'e
-Uzak dur lan kızdan . Dedi sakince. Deniz
-Sanane Aras işine bak sen . Diyince Aras iyice sinirlendi. Yumruklarını sıkarak
-Sana uzak duracaksın dedim. Dedi her kelimeyi bastırarak. Deniz
-Sanane bas git lan. Dediğinde Aras'ın sabrı taşmıştı. Yumruğunu Deniz'in usratına geçirdi. Tek yumrukla Deniz'in suratı dağılmıştı. E tabi çocuk o kadar kası boşuna yapmıyor. Selen Deniz'e yaklaşınca Aras daha fazla kasıldı. Selen Deniz'in yüzüne elini koyup
-İyi misin? Dediğinde Aras yumruklarını sıkıyordu. Daha fazla beklemeden arabasına binip gitti. Lan demin Deniz ve Selen kedi köpek gibiydi. Selen'in kolundan tutup onların evlerine doğru sürüklemeye başladım. Annesi ve babası çalıştığı için şuan kimse yoktu. Selen kapıyı açtığında içeri geçtik. Selen'in odasına geçtiğimizde Selen'e kızmaya başladım.
-O çocuk sabah sabah enerjisini harcayıp gereksizin tekine senin için yumruk atıyor ve sen teşekkür edeceğine Deniz'e mi yardım ediyorsun . Unut onu Selen. Dedim resmen şuan pazarda çocuğunu kaybedip bulduktan sonra kızan anneler gibi Selen'e kızıyordum. Tamam berbat bir benzetme. Daha pazarda ağlıyarak bir şey isteyen çocuğuna kızan bir anne gibiyim. Ben neden benzetmeyi beceremiyorum?
-Anlamıyorsunuz unut demek kolay ama unutmak zor ne kadar denesemde olmuyor hatıralar silinmiyor işte Güven veren kolları, ciğerlerime bayram ettiren kokusu, yüzümü güldüren sözleri, bağımlılık yapan gülüşü. Hepsini geçiyorum bana sevmeyi öğreten kişiyi nasıl unuturum? Dediğinde kandırmaca sözlerin, sahte gülüşlerin ve yalan bir sevginin nesini unutamıyorsun? Demek istesemde ergenle ergen olunmaz düşüncemi onaylayıp başka bir şey dedim.
-Bazen unutmk gerekir en güzel anıları bile. Dedim. Selen duygulanınca konuyu değiştirmek için
-Kanka sen benden iyi bilirsin sevme belirtileri nelerdir? Diye sordum. Merak ediyordum acaba Edis'ten hoşlanıyormuyum
-Öncelikle midende kıpırtılar olucak yani kelebekler uçuşacak, kıskanmaya başlıyıcaksın, o kişinin yanında olmak isteyeceksin bide onusuz olduğun zamanlar kısa bir sürede olsa hemen özleyeceksin. Mutsız etsede , üzsede , kırsada ondan vazgeçemiyiceksin ,Diye saydığında  başımı yaktığımı anladım. Ben Edis Kaya'dan hoşlanıyordum.  Ben imkansızları sevmezdim ne değişmiştide Edis'i seviyordum şimdi ? Resmen kendi ateşimi yakıyordum. Ben ki mutsuz sonla biten hikayeleri bile okumazdım. Şimdi ise mutsuz sonla biticek bir hikaye yazmaya başlıyordum resmen. Yanlız 2 kelimeyi bir araya getiremiyen ben demin çok anlamlı bir şey dedim. Ayrıca ben onun için sadece öylesine biriydim . O yüzden abartmıyom. Selen'in sesi ile düşümcelerimden kurtuldum.
-Neden sordun?
-Kanka bende hoşlanma belirtileri var. Hatta hoşlanma değil kanka galiba seviyorum.
-Kim lan hoşlandığın kişi diye sordu hızlıca.
-Edis. Dediğimde
-Kanka bok çukuruna ilk adımını attın resmen. Demişti . Selen'le biraz konuştuktan sonra eve geldim. Annem kapıyı sakince açmıştı oysaki ben savaş çıkar diye düşünmüştüm ama soru bile sormamıştı demek ki Edis mesaj atmayı akıl etmişti. Üstümü abim görmeden değiştim ve çantamdan telefonumu  almaya  gitmek için odadan çıktım. Aynı anda abimde hazır bir şekilde çıktı.
-Nerye gidiyorsun abi? Diye sordum
-Dora hastaymış hastaneye ben götürecem. Dedi. Ben hasta olsam oturup ölmemi bekler len.
-Abi hastaneye götürmeden önce onu güzelleştir biraz. Dedim
-Neden insanlar ondan gözüni alamasın ve ben hazır hastanedeyiz diyerek birkaç kişinin gözünü kaşını mı patlatayım. Dediğinde
-Hayır be sadece doktor reçeteye 2 kutu fondöten, 1 kutu göz altı stick kapatıcı, güzellik maskesi ve allık yazmasın diye. Dediğimde abim sabır dilenip gitti. Ne ama hakklıyım. Ayrıca kız onu kullanıyor resmen farkında değil. Çantamı kurcaladığımda telefonumu bulamadım. Odama vaktığımda da olmadığını fark ettim . Aha şimdi cidden sıçmıştım. Eğer telefonu birine çaldırdıysam falan diye korkmaya başlamıştım. Sonra aklıma gelen şeyle daha da panik olmuştum.

Selam herkese yorum ve oylarınızı bekliyorum. Noktalama ve yazım yanlışlarının farkındayım hızlı yazıyorum vaktim olmadığı için zaten bu öylesine yazılmış bir kitap  ve bende imla klavuzu değilim  yazım yanlışlarını sorun etmeseniz çok mutlu olurum. Bu arada arkadaşlar güzel kapak yapan varsa benimle instagram hesabımdan iletişime geçer misiniz ? Adım vinininprensesi1 Hepinisi çok seviyorum . Herkese iyi geceler

İKİ DELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin