''Bazen her şey hayal ettiğin gibi olmuyor...''
Korkuyordum sadece korkuyor. Kısacık bir anda nasıl kurtulabilirim diye 1500 fikir geçiriyordum aklımdan. Elimdeki telefonu pantalonumun cebine sıkıştırdım.
''Hayır ben sıkılmadım , gidebilirsiniz.'' amacım sadece zaman kazanmaktı.
Adamlardan birisi kahkaha attı , diğeri ise ;
''o zaman bizim canımız sıkkın napıcaz?''
''Bakın benim babam polis ve az önce telefonda konuştuğum kişi de o idi. Sesleri duydu ve beş dakika içinde burada olacak.''
''O çok korktuk o zaman eğlenmemiz için 5 dakikamız var patron.'' Biri diğerine kaş göz işareti yaptı. Bir tanesi kapıya doğru ilerledi , diğeri ise üzerime üzerime geliyordu ben ise ağlıyor , geri geri odada kaçabileceğim yer arıyordum.
''Hey ! senin annen bacın yok mu? Lütfen ben daha çok küçüğüm, benim hayallerim var . Bana zarar verme. Korkuyorum.''
Adam cevap vermeden adımlarını hızlandırdı ve ben bağırmaya başladım.
''İmdat , yardım edin.!!! Lütfen.''
''Şşşş sakin ol güzelim sadece beş dakika.''
''Haayırrr!'' olduğum yerde çırpınıyordum. Bir kez daha çığırmayı denedim.
''İmdattttt!''
Çığırmamla adamın ağzımı o pis elleriyle kapaması bir oldu.Artık söylediklerimi ben bile anlamıyordum çünkü söylememe izin verilmiyordu. Korku dolu gözlerle bakıyor ve deli gibi ağlıyordum.
Adam diğer elini bacaklarımda gezdirmeye başladı. Tiksinçlik hissini ilk defa bu kadar iliklerime kadar yaşıyordum. Ağzımı tüm gücümle açıp , hızlıca kapamam bir oldu . Artık adamın o pis elleri dişlerimin arasındaydı. Canının acısıyla ;
''Orospuu!'' diye bağırdı. O an gözlerimin önünde babamın söyleyiş anı canlandı. Kendi kızına orospu demişti çünkü. Ağlama seviyem 2 katına çıktı. Dikkatimi hemen çeneme toparladım ve olabildiğince sıktırıyordum. Adam da elini dişlerimden kurtarmak için geri doğru hızlıca kolunu asıldı ve o pis eli dişlerimden kurtuldu ben de hemen olduğum yere tükürdüm. Adam ise elini yukarı aşağı havada sallıyor ve olduğu yerde zıplıyordu ben ise önümden çekilmesi için iktirip kapıya doğru koşturdum. Dışarı çıkmayı başarmıştım ama az önce kapıya çıkan adam önümden bana doğru geliyordu. Koridordaki diğer odalarda insanlar olabilceğini düşünerek ;
''İmdattt! Yardım edin lütfenn!'' diye bağırırken bir güç arkamdan beni tekrar odaya asılmıştı.
Ben ise yumruklarımı kapıya vurarak;
''Buradayım! ne olur yardım edin.''
Adam beni kendine doğru döndürerek ;
'' Boşuna bağırma güzellik bu pansiyondaki kimse yardımsever insanlar değiller.''
Artık kaçış yolumun olmadığını anlamıştım ve ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum. Adam beni kolumdan asılarak bir hışımla yatağa fırlattı.
''E artık bu kadar naz yeter.''
Üzerime binmişti pislik herif! Ben ise kollarımla adamı iteklemeye çalışıyordum . O pis nefesinin boynuma değdiğini hissettiğim an içimden ;
''Kayra ne olur yetiş '' diye yalvarıyordum.
Bir anda gözlerim Kayra'yı görür gibi oldu. Halisülasyon mu diye kontrol ediyordum ama değildi, o buradaydı.! Bana yardıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhtişam Dolu Dünya
ChickLitHiçbir karşılaşma tesadüf değildir hayatta. Hiçbir bakış , düşünüş, dokunuş...Tesadüflerle dolu bir gün.Nereye kafamı çevirsem gözlerim gözlerine ilişiyor , nereye gitsem sanki peşimde gibi. O naif ruhlu bir kadın...Narin , kırılgan , ince , nazik v...