Ecel'in ağzından
Odaya girdiğimizden bu yana 1-1,5 saat olmuştu. Oynayacağım oyun süperdi. Fakat bunu kimse bilmemeli. Uraz anlasın diye sessizce tekrar anlattım.
''Ona aşık gibi davranacağım. Onu kendime çekeceğim. Bu biraz uzun bu sürede oynanacak küçük oyunlar sana kalmış. Daha sonra onu kendime aşık ettikten sonra yani, eve çağıracağım ve bütün mafyayı üstüne salacağım.''
Mafya... Uzun zaman önceydi ;
''Yani diyorsun ki her şey senin elinde ne istersen yapabilirsin.''
''Aynen öyle diyorum Ecel.''
''Bana yardım eder misin aklımda çok güzel bir fikir var ?''
''Tabiki...''
Ona fikrimi anlattığımda beğendi ve adamlarından yardım isteyeceğini böylece daha etkili olacağını söyledi. Plan hazırdı. Günü geldiğinde mafya başının tek kaldığı bir zamanda-herkes yalnız kalmayı ister, kısa sürse de- diğer adamlardan korunurken ben gittim ve boynuna bıçağı dayadım.
''Silahsız olduğunu sanmıyorum. Ancak tabanca kullanmamak istemediğim için bıçağı seçtim. Sence de iyi değil mi. ''
''Be-Ben...''
''şşşttt sessiz. Ya da şöyle yapalım...
Ben silahsız sen üzerindekiler ile?''
Karşısına geçtim ve dövüş pozisyonu aldım. Dövüş hocam Ali aynı zamanda zengin olduğundan korumaları var ve şuan kapıda bekleyen o. kendinden daha iyi dövüştüğümü söyleyip duruyordu. Her şey karışmıştı benim açımdan. Ancak sefil hayatımdan kurtulabilirdim. Kaldığım yurttan kurtulabilirdim. Artık her şey mümkündü.
Elimle gel işareti yaptım. Adam eline bıçak aldı üstüme saldırdı. Beklediğim her şeyi yapıyordu. Sonunda her şey bitmişti.
''Ölmeden önce sana acı çektireceğim ve sonunda o mafya benim elimde. Kız bir 'Mafya Başı' artık benim.''
Kolunu kırmıştım. Bir bacağını da. Artık kesiklerden o kadar acı çekmez bence. Gömleği yırtım.
''Adın ne idi?''
''Ce-Celal. Lütfen bırak artık gideyim.''
''Yalvarma köpek. Senin acı çektiğini göreceğim.''
Dışarıdan bir kişiyi çağırdım. Videoya çekmesini istedim. Başladım konuşmaya:
''Göründüğü üzere sağ kolu ve sol bacağı kırık. Şimdi sadece biraz acı çekecek. Bu benim ilk işkencem. Daha neler olur bilmiyorum.''
Sırt üstü yatmasını sağladım, iterek. Sonra ters çevirdim. Sırtına Celal yazdım keserek. Videoya çeken arkadaşı yanıma çağırdım ve tekrar konuştum.
''Sadece adını yazmak bence yeterli. Benden dayak yerken baya acı çekti zaten. Geber piç.''
Boğazını kestim. Kamera yakında iken kopardım kafasını. Bir de resmini çektim.Artık 'Mafya Başı' benim.
Uraz'ın beni sarsmasıyla geri geldim. Yine daldın gibi bir şey söyledi.
''Yine mafya olayı. Tekrar başa döndüm işte. O sıralar da pek aşka inanmazdım zaten. Hâlâ umurumda değil. Ancak seni de dövüş kursunda eğitmem iyi olmuş. Sen olmadan şuan iyi olamazdım. Ayrıca o olayın yaşandığı sırada haberin olmadığı için üzgünüm.''
Omuzuna yavaşça vurdum. Uyumaya gittik. Beraber yatmayı istedim. Uraz her zaman kardeşim hatta ikizim gibiydi. Hiçbir şeyi ondan saklamıyorum.
Ertesi gün kalktığımda postada benim resimlerim vardı.
''Uraz bu sana gönderilmiş. Bak sana söylemiştim.''
Gülerek kahvaltımızı yaptık. Birbirimizin yanında mutluyuz. Okula yaklaşırken, Yeter, der gibi bir bakış attım. Her zaman anlar. Zeki çocuk. Sınıfa çıktım ve artık oyuna başlamak için Aras'ı bekledim. Ders başladı ve Aras yok idi. Ben ise sadece derse odaklandım.
Yorum ve votelerinizi bekliyoruz.... Thanksss
![](https://img.wattpad.com/cover/60066567-288-k932205.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSKOPATLAR
Akcjaİki karanlık insan. Yada karanlık olmaya zorlanmış iki beden . Karanlık daha ne kadar karanlığa batabilir? Siyahın başka bir tonu varmıdır? Peki ya iki karanlık birleşip nasıl aydınlığa çıkabilir? Karanlık bedenlerine hükmediyorken onlar nasıl aydın...