♧ 5.Bölüm ♧

3.3K 154 17
                                    

Multi* Ada

"Ne?! Sikicem belasını o herifin. Beklesin o. Geberticem onu."

"Poyraz bak bi sakin ol."

"Lan neyine sakin olayım? Evlenme teklifi ne? Yaşı kaç o itin? Biz burda ona derdimizi anlatalım. O gitsin evlenme teklifi etsin."

"Ne derdi ya?"

"Önemli bir şey değil. Şu an konu o mu ayrıca? Sen ne yaptın?"

"Kabul ettim Poyraz. Allah'ım tüm deliler de beni bulur zaten."

Bu sefer de Poyraz'ı arkamda bırakarak arabaya geçtim. Oha! Benzin bitmiş. Tabi tam sırasıydı. Şu an tüm tribim boşa çıktı. Hep bu benzin yüzünden. Şimdi mecbur Poyraz'ın yanına gidicem. Çünkü uçurum şehirden biraz uzak. Yürüyemem yani. Acaba otostop mu çeksem? Arabadan inip geri döndüm. Poyraz başını ellerinin arasına koymuş az önce benim oturduğum yerde oturuyordu. Ben de yanına gidip oturdum. Bana baktı.

"Ne oldu?"

"Benzin bitmiş."

Yavaşça gülümsedi. Gözlerini yumdu. Her hareketinin beni kendisine tekrar tekrar aşık ettiğini bilse ne yapar acaba? Onun günümsemesine ben de güldüm.

"Beni her seferinde en sinirli anımda bile gülümsetmeyi nasıl beceriyorsun?"

"Allah vergisi."

Bu sefer yine hayran olduğum kahkahası kulaklarıma doldu. Benim bu hissettiklerimi bilsin isterdim ama yemiyor işte. Benimki de bi mallık.

"Hadi bırakayım seni evine."

Poyraz'ın kalkmasıyla ben de kalktım. Bundan sonra hayatım nasıl olacak onu bile bilmiyorum.

***

Olayların üzerinden bir hafta geçti. Ben hala tam olarak kendimi toparlayabilmiş değilim. Ya insan nasıl toparlar ki zaten? Durumumu göz önüne alırsam. Şimdi ben Poyrazı seviyorum. O beni sevmiyor. Ama kardeşi beni seviyor ve evlenme teklifi etti. Ya da vazgeçtim göz önüne falan almayalım. Göz önüne aldıkça delirecek gibi oluyorum çünkü. Dolabın karşısına geçip Poyrazsız bir okul için bir kombin seçtim. Ya ben Poyraz'ı çok özledim. Böyle gidip ona sıkıca sarılıp kokusunu içime çekmek istiyorum ama yemiyor yani. Bilmem anlatabiliyor muyum?

"Adaa. Kalk hadi geç kalacaksın."

"Geldim anne geldim."

Oflayarak üzerimi değiştirdim ve hızlıca kahvaltı edip okula doğru yol aldım.

***

Okula girince gözlerim hemen Poyraz'ı buldu. Ah aşkım ya. Onun burda ne işi var ki? O da beni görünce yanıma geldi.

"Poyraz senin ne işin var burda? Hem sen okula girmiyor musun? Kaç günden beri buralardasın?"

"O gerizekalı bi planlar yapıyor. Kaç günden beri eve gelmiyor zaten. Dün de bi kafedeydim. O da oradaymış. Duydum seni kaçırmayı falan düşünüyo o mahlukat. Gözükürsem ona daha kötü olucak. O yüzden seni de tek başına bırakamam. Benimle geliyosun."

"Nereye?"

"Bizim eve gidiyoruz. Kaç günden beri gelmiyor nasıl olsa."

Poyraz'ın ilerlemesiyle onu takip ettim. Arabaya bindi ve benim arabam yine orda kaldı. Yol boyunca Poyraz hiç konuşmadı. Çok sinirli. Keşke beni sevse diye geçirdim içimden. Her şey o zaman daha farklı olabilirdi.

Eve geldiğimizi fark ettiğimde arabadan indim. Ağlamak istiyorum. Ben ki okuldaki sessiz kız hiç tahmin etmezdim aşık olacağımı. Çünkü benim aşklarım hep ünlülere özledi. Dylan O'Brien, Cameron Dallas, Vini Uehara, İan Somerhalder. Onlarla mutluydum ki ben. Şimdi ilk kez gerçekten bir erkeği, gerçek bir sevgiyle sevdim. Ünlülere duyulan sevgi gibi değil bu. Daha farklı. Hatta adı bile farklı. Sevgi değil aşk bunun adı. Bu aşkın hatta plotonik aşkın yükü bana ağır gelirken bir de Rüzgarın bana olan aşkı çıktı ortaya. Aşk demek de istemiyorum doğrusu. Aşk değil bu saplantı. Dağlara doğru bağırmak istiyorum. Bağırırken de gözlerimden yaşlar akmasını.. Çok şey mi istiyorum?

***

"Poyraz bu filmlerin hepsini izledim ki ben."

"Tamam peki. Başka bişey yapalım o zaman?"

"Ne yapıcaz ki?"

"Ne biliyim. Şey yapalım.. Ne yapalım?"

"Bence sen git bi film al gel."

"Olmaz seni evde yalnız bırakmam. Sen de gel."

"Of ya sen git işte. Telefonla ararsın. Hadi ya uğraştırma işte beni. Sessiz kızın yanına bir de üşengeç kız kişiliğim var."

"Peki üşengeç kız peki. Ben gidiyorum hemen gelirim. 10 dakika bile sürmez. Kapıyı kimseye açma ben yokken."

"Peki annecim terli terli su da içmem hatta."

"Sus dalga geçilmez anneyle."

Kahkha atıp Poyraz'ın gidişini izledim. Gidişine bile aşık olduğum adam..
Poyraz gidince ben de su almak için mutfağa geçtim. Bardağa suyu doldurdum. Tam içmek üzereydim ki bardak elimden kaydı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hayır lütfen kabus olsun. Lütfen Rüzgar burda olmasın.

"Merhaba sevgilim.."

"Ya defol git ne sevgilisi?"

"Aa deme öyle sevgilim. Müstakbel sevgilim sayılırsın sen benim."

"Ya defol giiit. Poyraz gelecek şimdi zaten. Hadi git. Lütfen git"

"Seni almadan gitmem bebeğim."

Ben ne olduğunu anlamadan Rüzgar burnuma doğru bir mendil tuttu. Nefes almadım bir süre. İçimden saymaya başladım. 57.. 58.. 59.. 60.. En fazla bir dakika dayanabildim. Gerisi her kitapta olduğu gibi karanlık..

Sessiz Kız?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin