♧ 14.Bölüm ♧

1.4K 75 3
                                    

"Poyraz hayır ya."

"Evet hanımefendi. Madem beni buraya getirdin evet."

"Off."

Koltuğuna oturunca bile bi ürkme geldi bana. Bi de en öndeyiz. Neymiş arkada oturursak zevki çıkmazmış. Çıkmasa ne olucak yani? Bırak da çıkmasın! Birden hareketlenme olunca irkildim ve Poyrazın göğsüne kafamı gömdüm. Bitene kadar böyle durmayı planlıyorum. Korkunç sesler gelmeye başlayınca kafamı daha da gömdüm. Ama bu haksızlık. Ben korkuyorum Poyraz bey başımda kahkaha atıyor. Sinirle Poyrazdan uzaklaştım.

"Ne gülüyorsun ya?"

"Çok komiksin ama"

Tekrar kahkaha attı.
Önümüzdeki örümcekleri görünce çığlık atarak köpeğime sarıldım.

"Defol ya ben Pati'ye sarılırım. En azından o gülmüyor."

"Ama o seni koruyamaz."

"Aman sen koruyabiliyosun da noluyor? Hep gül sen zaten. Güzel gülüyorsun diye hep gülmek olmaz ki!"

"Demek güzel gülüyorum?"

"Ay sana da iltifat etmeye gelmiyor. AĞAAĞĞAA"

Birden korkunçlu bi şey çıkınca tribimi atamadan çığlık attım.

Poyraz tekrar kahkaha atınca ona korkunçlu bi bakış attım. Ama o yine kahkaha attı. Delirecem ya. Pati'ye tekrar sarılarak Poyraz'a sırtımı döndüm. O anda döndüğüm taraftan ne olduğunu anlayamadığım bir şey geçince çığlığı bastım. İsyaaağn. Poyraz yine beklemeden kahkaha attı. Gözlerimi sıkıca kapattım. Bi şey görmek istemiyorum. Koluma bi şey dokununca tekrar çığlık attım. Gözlerimi açtım ve bana bakan Poyraza döndüm.

"Ya sen dokundun dimi?"

"Bitti. İnmek istemez misin? Çok mu beğendin? Ben bir tura daha varım."

"Tövbe de be."

Hızla kalktım. Kendimi açık havada bulunca derin bi nefes aldım. Yaşasın açık hava! Etrafa bakmaya başladım. Atlı karıncayı görünce gözlerimi bir kaç kez kırptım. Babamla daha önce lunaparka gelip atlıkarıncaya binmiştik. Aslında o lunaparka ilk gelişimdi. 10 yaşımda falandım. İç çekip Poyraza döndüm.

"Poyraz geri dönelim."

"Ne? Nerden çıktı bu?"

"Ailemi özledim. Biliyorum bana kollarını açmayacaklar ama yine de herşeyi söylemek istiyorum."

"Peki. İstediğin zaman gideriz. Ama bunu unutma eğer seni almak isterse kibar olamam."

Son söylediğini takmayıp ilk söylediğine cevap verdim.

"Hemen gidelim."

Hızlıca aramızdaki mesafeyi kapattı ve beni göğsüne yasladı. Fazla durmadan ayrılıp ellimi tuttu ve ilerlemeye başladık. Otele gidip eşyalarımızı aldık ve yola koyulduk. Nerden baksak 2-3 saatlik yol var. Ve Poyrazla da pek konuştuğumuz söylenemez. Kızdı mı ki? Cesaretimi toplayıp arabayı kullanan Poyraza döndüm.

"Poyraz"

"Hıı?" Öküz. Evlenince daha bi öküz oldu bu.

"Kızdın mı bana? Hiç konuşmuyosun."

Poyrazın cevabını beklerken dudaklarımı dişlemeye başladım.

"Hayır kızmadım. Ama sen bana kızdın mı? Ailenden izin almadan evlendik. Ailenden kopardım seni."

Allahım yerim. Ya ponçiğim benim. Şştt! Poyraz duymasın bunları. Aramızda bir sır bu kızlar.

"Arabayi durdur."

Sesim ağlamadan önce çıkan sesle aynıydı. Gözlerimin dolduğunu etrafın bulanıklaşmasından anladım. Poyraz yolda arabayı sağa çekince hiç beklemeden ona sarıldım. Bu hareketim karşısında Poyraz bi kaç saniye bekledi ve ardından elleri belimi buldu. İşte huzur buydu. Sevdiğin kişinin kolları arasında olmak. Gözlerimden akan bi kaç damla göz yaşını fark edince Poyrazdan ayrılıp belli etmeden sildim.

"Ohoo Poyraz ama olmaz böyle daha çok yolumuz var."

"Peki majesteleri. Hemen gidiyoruz."

Uzanıp radyonun düğmesine basmadan önce her ilişkide olan vıcık vıcık 'Radyolaki şarkı bizim şarkımız olsun mu aşkığğmm' klişesini yapmaya karar verdim. Amacım bi şarkımız olması değil de o şarkıyı duyunca aklıma Poyrazın gelmesiydi. Aslında bakarsak her şarkıyı duyduğumda aklıma Poyraz geliyor. Hatta şarkı duymasamda aklıma Poyraz geliyor. Poyraz hep aklımda.
O zaman şarkıya gerek yok. Poyraza olan aşkım yine bir klişeyi yendi. Ada 1 Klişe 0.
Gülerek radyoyu açtım. İlk kez duyduğum şarkıya odaklandım.

Senden daha kıymetlisi var mı bu dünyada?
Sen varsan uyandırmasın kimse bu rüyadan. ×2

Al kalbim senin, dolmaz ki yerin.
Mekanın cehennem olsa, gelirim dönmem geri.
Gel kırma beni oldum bak deli.
Dünyalara bedeldir saçının tek teli.

İki kelimemden biri sensin.
Düşünebilir misin beni sensiz?
Sana olan aşkımı bir görsen inanmazsın ki deli dersin. ×2 (Bilal Sonses - İki kelime)
Not: sözleri internetten kopyalamadim. Kendim yazdım. Yanlış varsa kusura bakmayın.

Şarkı bittiğinde gülerek Poyraz'a bakıyordum. Poyraz da gözünü yoldan ayrıp bana baktı. Aslında bizim şarkımız olabilirmiş ben acayip hayvanlara benziyirsen ya da domuz gribi ol inşallah gibi şarkılar bekliyordum. Yeni başlayan şarkıyla gülümsemem arttı. Bu gruba aşığım sanırım. Sözlerini ezbere bildiğim şarkıyı hafifçe mırıldandım.

"Halim ortada yine ellerimde kan 
Hiç derinlere inen kalmadı yaram 
Ben ki kalbine gömüp içerde ağlayan 
Şimdi aksine çıkıp zincirlerini kıran 

Sözüme güven dönmem ben kahpelik etmem 
Bu yola bir baş koydum seni kimseye yedirmem 
İçini rahat tut, başını hep dik tut 
Sabret bu duvarları bir gün yine yıkacağız elbet 

Ben senden vazgeçmem 
Işıkları söndürseler bile korkuma yenilmem 
Ellerim kollarım tutmasın isterse 
Ben sensiz pes etmem 

Bir akıl versen bana kurtulsa şu beden 
Bir isim bulsan bana duyanı ürküten 
Bir yol açsan bana ufukta yollara düşsem 
Yeter ki inan bana başka bir şey istemem" (maNga-Işıkları Söndürseler Bile)

Aslında şarkı durumumuzu anlatıyor. İçimde bi huzursuzluk olsa bile Poyraz varsa sıkıntı yok diyorum hep. Ailem ve Poyraz arasında seçim yapmak istemiyorum. Umarım baba. Umarım beni anlarsın. Umarım beni ilk ve son aşkım arasında seçim yapmak zorunda bırakmazsın.

Sessiz Kız?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin