♧ 8. Bölüm ♧

2.4K 114 9
                                    

"Poyraz bi bardak su getirir misin?"

"Ah getirmem mi?"

İğneleyici bir şekilde lafını söyledikten sonra mutfağa girdi. Aa hastayım ben çok ayıp. Ah tam da tahmin ettiğiniz gibi çektiriyorum. Neymiş çıkma teklifi etmeyecekmiş. İnsan bi sorar en azından kibar olur. Sevgilim olur musun der bir şey der. Öküz işte. 3Ö bu resmen. Öküz Öküz Öküz. Ama tatlı da. Ay şu an sevgilim dimi benim o? Bak yine ateş bastı! Kapı pencere bir şey açın ayol!

"Buyur suyun. "Gülümsedim. O da gülümsedi.

"Çektiriyosun falan ama sevgilimsin ya. Yine kıyamıyorum."

"Tamam bundan sonra çektirmek yok! Söz" 3 parmağımı kaldırırım. İzci sözü anlamında.

"Görücez bakalım. Hadi seninle bi yere gidelim."

"Nereye?"

"Bilmem. Gideriz işte bir yere. Git üzerini değiştir. Ben bekliyorum."

Hemen yan odaya girdim. Daha kıyafetlerimi almadım. Ecem bana bir kaç kıyafet verdi ama. Ayrıca da şu an Poyraz'ın evimdeyim. Yani yeni evinde. Evini değiştirmiş. Bizi istese de bulamaz artık o şerefsiz.

Ecemin kıyafetleri de maşallah yani. Hepsi ya elbise ya şort. En iyisi Poyraz'ı sinir etmek. Kot şort ve beyaz yarım kollu bir kazak giydim. Altına Ecem'in verdiği topuklularlardan değil de araya sıkışmış olan Beyaz spor ayakkabıları giydim. (Multi) Bence oldu. Tabi şort boyu biraz kısa ama.. Aynanın karşısına geçtim. Sabah duş aldığım için şükürler olsun. Topuz yaptığım saçlarımı saldım. Düz olan saçlarıma bir şey yapma gereği duymadan öylece bıraktım. Son olarak da Ecem'in bana verdiği göz kalemini maskarayı ve pembe tonlarında olan ruju sürdüm. Bu kız da bana ne varsa vermiş yani. Canım kuzenim. KISKANIN!
Odadan çıktım. Kapının açılma sesiyle Poyraz söyleneye başladı.

"Altı üstü bi pantolon bi kazak giyece- Lan bu ne?"

"Kıyafet?"

"Allahım sana geliyorum. Sen beni katil falan etmeye çalışıyorsun herhalde. Git bi pantolon falan giy. O kadar dedim Ecem'e şort etek elbise getirme diye."

"Anlaşılan o yüzden tüm kıyafetler şort etek ya da elbise." Sinsi gülüşümü yaptım. Canım Kuzenim demiş miydim?

"Siz ailecek beni katil etmek istiyosunuz. Ne zorunuz var ulan benimle?" Ay ne de tatlı kıskanırmış.

"Böyle hiç bir yere gidemezsin."

"E yok artık."

"Sen bekle ben bi pantolon alıp gelecem."

Gözümün önüne yaşadıklarım geldi. En son film almak için gitmişti. Olanlar belli. Gözlerimden göz yaşları akarken Poyraz hemen yanıma gelip bana sarıldı. Kafamı göğsüne yasladı. Ben de kollarımı beline sardım. Ona ihtiyacım var. Kendimi ilk kez bu kadar aciz hissediyorum.

"Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim." Gözümden yaşlar akarken güven hissi tüm bedenimi sardı. Aşk bu mu şimdi? En aciz olduğunda bile onun kollarında güvende hissettetmek mi? Ben acemiyim. İlk sevgilim aşık olduğum kişi olmalı dedim her zaman. Hayatımda belki de zor olan şeylerden biri oldu. Bir hayalim gerçekleşti. Peki ya bu hayal benim için iyi bir şey mi? Acı var mı bu hikayenin sonunda?

***

"Pamuk şeker!!" Sahile geldik. Ve şort gitmeme bir şey demedii! Yuppii! Ya beni mutlu etmek bu kadar kolay işte. Niye bu kadar üzüyorsunuz beni?

"Çocuk musun kızım sen ne pamuk şekeri?"

"Alma bana pamuk şeker. Tamam. Ben kendime alırım."

Banktan kalkıp yirmili yaşlarında pamuk şeker satan adamın yanına giderken Poyraz da yanıma geldi.

"Nereye gidiyorsun tek başına bi de bu şortla?"

"Senin gitmediğin yere gidiyorum." Trip 4ever.

"Of tamam geç otur banka ben alır gelirim." arkamı döndüm ve gülümseyerek banka oturdum. Ya ben niye bu kadar mutluyum? Benlik hareketler değil bunlar. Bu aralar ne çok değiştim ben. Ya da Poyraz etkisi oluyor bu. Elinde pamuk şekerle gelen Poyraza da bir gülümseme yolladım. Seviyorum ulan! Bu arada üniversiteyi bırakmayı düşünüyorum. Olucak iş değil çünkü. Şu an Rüzgar rehabilitasyon merkezinde olsa da yapamam. Benim için okul hayatı bitmiştir. Bunu annemlere nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Ama zaten babam bana şirkette iş ayarlayabilir. Bu yüzden pek de kafaya takmıyorum.

***

Kollarımı açarak esnedim. Omzumdaki kemer izleri azaldı. Ağrısı ise kalmadı diyebilirim. Zıplayarak yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa geçtim. Ne yapsam diye düşünürken kek yapmaya karar verdim. Keki fırına koyunca kahvaltıyı da hazırlarım. Kek malzemelerini tezgahın üzerine çıkardım. Her zaman yaptığım gibi telefonumu çıkarıp PowerTurk'un uygulamasını açtım. Çıkan şarkıyla gülümsedim ve söylemeye başladım.

"Bana deli diyenin aklı
Kime göre doğru
Seni buralara kim attı
Çok güzel oldu
Yandın yavrum yandın
Sen bak elime kaldın
Çok geç aydın durma
Hoş geldin sana da günaydın

Aşk savaşında ele geçirildin
Ben tarafından dize getirildin
Hani sen kimselere yenilmezdin
Demek sonunda yola gelebildin
Bi dakika bir şey söylicem
Seni var ya acayip sevicem
Ne zamandır kaybettiğin o
Kalbin yerini sana göstericem " (Multi)

Şarkı bittiğinde kek de bitmişti. Keki fırına attım. Yeni şarkı başladı. O sırada kapının pervazına yaslanmış beni izleyen Poyraza gözüm ilişti. Uykulu bir sesle konuşmaya başladı.

"Günaydın. Ve unutmadan iyiki kek yapmışsın. Çünkü kahvaltıya annem gelecek."

"NE?!"

Bu bölüm geçiş bölümü oldu. Aklımdaki kurguyu diğer bölümlerde uygulayamaya çalışacağım. Vote veren herkese teşekkürler :) ❤

Sessiz Kız?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin