⚫️Siyah Kar⚫️

18 1 0
                                    

Zifiri karanlık bir oda... Koyu sessizlikle harmanlanmış yalnızlık... Odanın ortasında duran ürkütücü tabut...
Melanie kabustan uyandı. Ağlamaktan şişen gözlerinin üzerine örtü gibi düşen nemli kirpikleri hafifce aralandı. Yaşadıklarını idrak etmeye çalışıyordu. Artık odasında lavanta kokusunun yerine ağır bir koku, koyu bir sessizlik ve soğukluk hakimdi. Melanie kollarını kaldırıp üzerindeki battaniyeden kurtuldu. Odanın soğukluğu battaniyenin altından çıkmış ince zarif kollarını üşütmeye yetmişti. Yatağında güçlüklede olsa doğrulup terliklerini giymeyi başardı. Banyonun kapısına yöneldiğinde masanın üzerinde duran telefonu titreşimiyle onu ürküttü. Annesinden bir haber miydi acaba... Ağır adımları yerini telaşlı adımlara bıraktı. Telefonu eline aldığı gibi kimin aradığına bakmadan açmıştı. " Alo?..Alo? Kimsiniz? " Telefonun karşısından ses gelmiyordu. Kalp atışlarının hızlandığını farketti. Telefonu kapatıp arayan numaraya baktığında bu onu daha da tedirgin etmişti. Son aramaları rehberinde bilinmeyen numara onu gerçekten korkutmuştu.
* * *
Nasıl söyleyecekti bunu o masum kıza... Telefonda söylemeye cesaret bulamamışken nasıl gözlerinin içine bakıp söyleyebilirdi ki annesinin ölüdüğünü. Annesinin son sözlerini nasıl söyleyecekti ona...
Teyze cesaretini toplayıp Melanie ile konuşmaya karar verdiğinde hala bunu nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Hastanenin kapısında Melanie'nin babasını gören teyzesi gözlerindeki tüm öfke,nefret ve acıyla ona baktı. Bir şeyler söyleyip masum rolünü oynamaya müsade etmeden oradan uzaklaştı. Baba "Melanie ile konuşmak istiyorum, ben onun babasıyım. Bunu izin vermelisiniz."diyerek peşinden bağırdı. Teyze duymamazlıktan gelerek hızlı adımlarla evin yolunu tuttu.
Melanie odasındaki pencerenin önüne oturmuş camdan karşıdaki onlarca binanın arasında kalmış birkaç ağaca bakıyordu. Kapının gıcırtısı onu ağaca bakmaktan alıkoymadı. İçeri giren teyzesi ona artık bunu söylemesi gerektiğini düşünüyordu. Melanie teyzesinin gözlerinin ağlamaktan şişmiş bir halde ve gözlerinin dolduğunu görünce her şeyi anlamıştı. Teyzesine uzun uzun bakıp koşup sarıldı ve kendilerine hakim olamayıp ikiside göz yaşlarını tutamadılar.
Melanie ağlamaktan göz yaşları kurumuş artık ağlayamıyordu. Tekrar camın önüne oturup binaların arasında kalmış ağaca baktığında kendisine benzediğini farketti. O da artık yalnızdı tıpkı binalar arasında kalmış tek bir ağaç gibi ...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeni Bir BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin