Güneşin doğmasına yalnızca birkaç saat kalmıştı. Herkez derin uykular içerisindeydi fakat Noha'yı gece boyunca uyku tutmamıştı. O yaratılar aklından bir türlü çıkmıyordu. Nasıl olabilirdi böyle bir şey. Eğer dünyanın geri kalanı tamamen o şekildeyse ? sadece Noha ve grubu insan olarak kaldıysa ? Bu işin sonu hiç iyiye gitmiyordu. Artık Taylor'dan hiç umut kalmamıştı. Eğer yaşıyorsa bile onu bulacakları zamana kadar başının çaresine bakması gerekiyordu. Başka yolu yoktu. Artık tehlikenin ta kendisiyle karşı karşıya kalmıştı. Noha bunları düşünürken Damon onun yanına geldi ve yatağının üstüne, Noha'nın yanına oturdu. Noha o kadar dalgın ve uykusuzdu ki onun geldiğini yanına oturana kadar fark etmemişti bile.
" Az sonra bu hapisten kurtuluyorum Noha. İstersen benimle birlikte gelebilirsin. Böylece en yakın dostun Taylor'u da bulabilme imkanın olur. Yüzbaşı sadece seni geçindiriyor. O herif tam bir korkak ahbap. Dünkü olayı gördükten sonra onun artık dışarı çıkabileceğini sanmıyorum. Ondan bir umudum olmadığı için terk ediyorum burayı. Dediğim gibi. Bu senin için son şans. Dışarı çok tehlikeli. Beraber çıkarsak en azından kendimizi daha iyi savunabiliriz. Ne diyorsun Noha ? Kararını ver. "
Noha birkaç dakika düşündü ve Damon'un haklı olduğuna inanmıştı. Ama neden böyle bir iyilik yapsın ki.
"Neden bana bu iyiliği yapıyorsun Damon ? Aklında ne var ?"
"Seni zorlamıyacağım. İster burada çocuk gibi oturup ağla dur. İster benimle gel ve arkadaşını bulalım."
"Karter'a danışmamız gerekmez mi ?"
"unut gitsin. Bilmese de olur. Gwen'i falan düşünüyorsan eğer, bir not falan yaz kapısına koy yada ne bileyim yap işte bir şeyler."
"Gwen de nereden çıktı ? onun hakkında bir şey bile demedim be."
"Bakışlarından anlarım ben ahbap. Ona aşıksın. Bunu itiraf etmesen de ben biliyorum. Aksini iddia etmeye çalışma. Dışarıda spor yaparken ona nasıl baktığını gördüm. Ve banyodayken de. Her neyse. Şimdi benimle geliyor musun gelmiyor musun ? "
"Biraz düşünmek için zaman tanı bana Damon. Buna hiç olmadığı kadar ihitiyacım var. "
"zaman daralıyor Noha. Acele etmelisin. "
"Peki hala. Kararımı verdim. Geliyorum. Ama bana sadece 5 dakika ver ve beni yalnız bırak."
"Tamam. Bahçede bekliyorum. "
Damon, Noha'nın odasından ayrıldı ve dışarı çıktı. Noha odada yalnız kalmıştı. Peki neden odada yalnız kalmak istemişti. Gwen'i gerçekten seviyordu Noha. Ona vermek için fakat bir türlü fırsat bulup ve cesaretini toplayıp veremediği mektupları ve onun fotoğraflarını yanına almak için yalnız kalmak istemişti. Yatağının altından aldığı bu eşyaları ceketinin iç cebine koyduktan sonra artık tüm hazırlıklar tamamdı. Karter'e hiçbir şey söylemeden gitme fikri aklına hiç yatmamıştı. Ama şu an aklında sadece Taylor vardı. Odasından ayrıldı ve kapısını sessizce kapattı. Dışarı çıkacağı an aklına Gwen geldi. Ona gitmeden son kez içini dökmek istiyordu. Gwen'in kapısı kapalıydı. Bu Noha için iyi bir fırsattı. Ona yazdığı mektubu oda kapısının altındaki delikten içeriye sokmayı başardı. Gwen'in odasının ışığı kapalıydı. Fakat uyumuyordu. Ama Noha onu uyuyor sanıyordu. Gwen, Noha'nın olduğunu anlamamıştı. Sesleri duyunca hemen ışığı açtı ve kapıyı araladı. İçi ürpermişti. Çünkü saat çok geçti. Korkmuştu. Kapıyı açtığında ortalıkta hiç kimseyi görememişti. Noha çoktan çıkmıştı binanın dışına. Gwen odanın ışığıyla birlikte yerdeki mektubu gördü. Eline aldı ve kapıyı kapattı. Yatağına oturup mektup zarfını açtığında uzun zaman önce Noha'ya doğum gününde verdiği gülü gördü. Gül çok kurumuştu. Gwen çok şaşırmıştı çünkü ona bu gülü vereli tam 5 yıl olmuştu. Çoktan kurumuştu bile. Son derece hassas bir şekilde gülü aldı ve masasının üstüne yerleştirdi. Sonra mektubu açıp okumaya başladı.
"Gwen, bunu sana uzun zamandır söylemek istiyordum fakat bir türlü fırsat bulamadım. Sen bu notu okurken ben çoktan üsten uzaklaşmış olacağım. Senden kendine çok dikkat etmeni istiyorum. Taylor son 2 gündür kayıp ve bunu yüzbaşıyla ben dışında kimse bilmiyor. Ha bide Damon var. Onu bulmak için gideceğim. Ama senin için geri döneceğim. Sensizliğe dayanabilir miyim bilmiyorum ama bunu yapmak zorundayım. Taylor için. Ama geri döneceğim. Seni asla yalnız bırakmayacağım. Ben seni, ben seni seviyorum Gwen. Bunun için benden nefret de edebilirsin ama uzun zamandır senden hoşlanıyorum. Dışarıda ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Ama geri döneceğim. Söz veriyorum.
Noha."
Gwen bunları okuyunca gözlerinden akan yaşları durduramamıştı. Çünkü o da Noha'yı seviyordu ve ona bir türlü söyleyemiyordu. Yarın Noha'nın yanına gidip ona her şeyi anlatmak istiyordu. Ama Noha ondan önce davrandı. Elindeki zarfı yatağına fırlatıp hemen koşarak dışarı çıktı. Üssün kapısına ulaştığında Noha'yı görememişti. Çok geçti. Noha çoktan terk etmişti üssü. Kapı korumalarına onu gördüklerini sorduğunda ise:
"Noha 5 10 dakika kadar önce Damon'la birlikte erzak aramak için çıktılar. " dedi korumalar.
"Kahretsin." Dedi Gwen içinden sessiz sessiz. Ve sonra odasına çekildi.
Noha ve Damon için artık zor yaşam başlamıştı. Dışarının vahşetiyle pençeleşeceklerdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noha'nın Günlükleri
Teen FictionBu sadece bir roman değil. Aksiyon, bilimkurgu, heyecan, aşk, korku, gerilim. Hepsinin bir kitapta birleşimi. İçinde sizi neler beklediğini asla bilemezsiniz. Bakmadığınız sürece tabiki. Bir göz atın :) pişman olmazsınız :)