Zaman Geçince Dönmek Niye Ki?

54 12 1
                                    

Bitmek bilmeyen zaman içerisinde ben ve kardeşim yaşantımıza alışmış mutluyduk. Okula başlamamla beraber sürekli hasta oluyor bronşitim sürekli tekrar ediyordu. Ateşlendiğimde daima başımda dedem ve ananem oluyordu bir o kadar korumacı ,bir o kadar sahiplenici ve bir o kadar endişeli. Yaşadığımız yer belde dahi olsa da yolları bozuktu ve meydanda ki sağlık ocağına ulaşmak zahmetliydi. Sırtında taşırdı benim koca yürekli kahramanım ,iğne olduğumda elimden tutar acıma ortak olurdu. Soğuk dinlemez ,yağmurlu havalarda önceliği bize verirdi. Ananem o endişeyle beraber şuruplarımı içirir başımda daima olurdu. Barbi bebeğimi verir beraber elbise dikerdik tabii Kayhan bebeğimi kırana kadar. Kıskanmıştı sürekli hasta oluyor olmam okulda ve evde ilginin bende olması onu kızdırmıştı ama sonuçta bir şekilde intikamını almıştı. Yine o bebeği seviyordum saklamıştım yeniden elime geçtiğinde buruk bir gülümsemeyle anılara merhaba dedim . Şimdi benim çocuğum oynuyor bir farkla kırılmadık bir yeri kalmadı. Olsun yine anılar bende değil mi?
Çocukken öyle düşünemiyordum çünkü annemden tek kalan bebekti ve kıyamıyordum hasta halimle çok ağlamış ateşlendiğimde sayıklayarak uyumuştum. Sabah uyandığımda bebeğimi bulmak beni yeniden sevince boğmuştu sonuçta dedemle ve ananem benim kahramanım değiller miydi? Tam iyileştim okula tekrar başladım okul teneffüsünde öğretmenimin beni çağırmasıyla arkadaşlarımın arasından ayrılmıştım . Nereden bilebilirdim ki en kötü kabusumun o gün olacağını.

"Nehir sana bir şey soracağım ?"

"Evet öğretmenim."
Ben acabalarla boğuşurken öğretmenimin yüzündeki ifade sıkıntılıydı.

"Baban geldi dersem bana inanır mısın?"

Yoo şimdi olamazdı hem benim koca yürekli kahramanım vardı , ananem vardı kardeşim vardı. Hem babamın varlığını unutalı çok olmuştu benim üç kişilik ailem vardı başkasını istemiyordum. Cevap veremediğimden ne yapacağımıda bilmiyordum.

"Korkma ben varım yanında olur mu?"

Ah şimdilerde olsa aileye sorulmadan hareket edilmezdi.92-93 seneleriydi hepimizde büyüklerimizde öyle güzel yürekler var dı ki şimdilerde bulmak imkansız. Belki de neler anlatmıştıda ikna olmuştu. Teneffüste olmamız belki dezavantajdı ama ne yaşanacaksa tüm okul önünde olacaktı. Ben korkuyla öğretmenimin elinden tutmuştum okulun demir kapsının yanında bir adam eğilmiş kollarını açmış beni öylece bekliyordu. Evet acımasızca olabilir fakat benim için bir yabancıydı küçüktüm ama yine de idrak edebiliyordum . Dedemin ve ananemin yanında mutluydum eski günler aklıma dahil gelmiyor adeta bir sis bulutu ardında kalmıştı. Sonuçta mutluyduk ,umutluyduk yaşantımızda. Yaklaştığımızda söylediği sözler hala aklımda .

"Kızım benim baban korkma bak ben geldim. Hatırlıyorsun değil mi? "

"H.. hayır hatırlamıyorum..

Söylediğim sözler karşısında kıpkırmızı kalmıştı . Hala kollarını açmış bekliyordu adım atmak mı korkudan kımıldayamamıştım bile . Tüm okul toplanmış bizi seyrediyordu. Okul müdürümüz dahi yanımızdaydı fakat bu durumdan hoşnut olduğu söylenemezdi. Ortam buz gibiydi ne söylersek söylensin toparlanacak gibi değildi.

"Olsun kızım bak burdayım bir sarılalım ."

"Ol.. olmaz benim dedem var o benim babam sen değilsin."
Sözlerimi sarf ederken öğretmenimin elini bırakarak sınıfıma okuluma doğru koşmaya başladım. Arkama dahi bakmadım bakamadım . Korkuyordum çünkü ,ya beni alırsa , ya ben buralardan ayrılmak zorunda kalırsam özellikle dedemle ananemden ayrılmak fikri beni korkutuyordu. O korkuyla sıramın altına saklanmış ağlıyordum alamayacaktı beni dedem gelene kadar burada kalacaktım. Tüm okul sınıfımın önünde toplanmış bana acıyarak bakıyordu . Evet korkuyordum kalabalık arttıkça daha çok korkuyordum. Okul müdürü herkesi sınıflarına dağıttı ama üst sınıflardan bir abla gelerek beni sıranın altından çıkarmaya çalışıyordu, çıkardı da öğretmenim bile başaramamıştı. Korkmuştum onun ellerinde ona doğru gitmiştim çünkü ne kadar küçük olursanız olun bunun önüne geçemezsiniz . Abla ise beni sakinleştirmeye çabalıyordu o konuştukça daha çok ağlıyordum.

"Bak geçti kimse gelmeyecek tamam mı küçük?"
Başımı sallayabiliyordum sadece cevap vermek dahi istemiyordum . Müdür beni ablayla beraber odaya aldı böyle olmayacağına kanaat getirdikten sonra dedemi aradılar. Önüme gazozla gofret geldi dedem gelene kadar yemem söylendi. O an o gofrete baktım müdür sakince babacan tavrıyla konuşurken kayıtsız kalamayarak yemeye başladım . En sevdiklerimdi gazoz ve gofret sakinleşebilmiştim . Dedem geldiğinde ağlamıyordum gazozumu yudumluyordum ablayla beni dışarı aldılar ne konuştular bilmiyorum ama dedem çok sinirliydi. Sonuçta kahramanım gelmişti gazoz ve gofret günün karıydı. Çıktığında yüzüne baktığımda gülümsedi o an her şey silinmişti ya yarım kalmış gazozu düşünene hak getire .

"Kucağına alır mısın dede?"

"Almaz mıyım kuzumu ben alırım tabi ."

"Yaşasın"

Sevilmek böyle bir şeydi her daim yanındaydı . Yanımda ki ablaya teşekkür etti dedem . Gazozla gofreti görünce kızın aldığını düşündü para vermeye kalkışınca kibarca reddetti esas bombayıda patlattı zaten.

"Olmaz amca alamam onu babası verdi . Teşekkürler"

Ah dedem bozulduğunu belli etmemek adına seslenmedi. Ben mi bir gofretten hep uzak durdum gazoz yerine milyoncuk baloncuk diyerek nadiren içtim ama uzak kalmayı tercih ettim.
Eve giderken sormak istiyordu dedem ama soramıyordu anlamıştım .

"Merak etme dede senin benim babam olduğunu söyledim."

Tek seferde söylediğim cümle belki de o an içini rahatlattı ama hiç bir zaman o anla ilgili konuşmadık. Ya ananem geldi beni almaya ya dedem hatta çoğu zaman okula gelerek vakit geçirdi tamirat işlerinde yardımcı oldu.

Öyle ya da böyle büyüyor konuşulamayan ne varsa öylece kalıyordu. Masallarla büyümedim fakat gerçeklerle hep iç içeydim daima . Eve geldiğimde en sevdiğim köfteyi görene kadar her şey silinip gidiyor aklından . Çocuktuk sonuçta oyunlarla büyüyorduk tahtadan legolarımızla nadiren çıkan çizgi filmlerle siyah beyaz televizyonla geçen bir çocukluk. Tom ve jerry ,bugs bunny ,he-man, şila bunlarla büyüdük. Saftı her şey netti sevgiler samimiydi. Daha önce sorduğum bir soru vardı terk edilmiştik biz ama niçin terk edilmiştik? Şimdi zaman geçmiş her şeyin olduğu gibi durduğunu düşünerek geri dönmekte neyin nesiydi? Göremiyorlarmıydı biz böyle mutluyduk . Okul hayatımı kabusa çeviren o buluşma fiyaskosu neydi? Hiç birine hakları yoktu ,öylece hayatımıza girip çıkmak kolaydı da geri dönmek imkansızdı bunu anlamayacak kadar bencillikti. O günden sonra ne gofret yedim ne de aldım aklıma düşer hatırası ama bencillik nedir o günden sonra öğrendim. Bıraksalar olmazdı değil mi? Benim kahramanım gelene kadar kendimi koruyabilmiştim ve o kahraman ki bizi asla yalnız bırakmadı. Ananemle el ele verdiler daima bizim için uğraştılar.
Zaman geçince dönmek kolay olsaydı gidenler şimdiye kadar dönmüş hayatlarına devam ediyor olurlardı. Ah benim melek dedem ah kahramanım seni anlıyorum daha iyi büyüdük ve dünya çok kötü esas verdiğin mücadeleyi çok ama çok iyi anladım . Seni öyle çok özledim ki yine yanımda olsan akıl versen olmaz mı ? Ah kahramanım seninle bir olup şu dünyaya bir kez daha meydan okusak . Seni çok ama çok seviyorum bunu bil yeter .....

"Umarım bu bölümü beğenirsiniz bir kaç sefer düzeltmekle uğraştım. Kısa oldu fakat anılardan oluştuğu için yeni bölümde şarkılarla beraber devam edeceğiz bölümümüze sizleri çok seviyorum yeni bölümde görüşmek üzere ."

DEDEMLE BEN (Yeniden doğuşumuzun şerefine)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin