SERKAN'IN ANLATIMI;
Sabah uyandığımda aklıma Beril geldi zaten uyurken aklımdaki tek şey yine oydu. Ben onun hayaliyle uyuyup uyanmaya başlamıştım tıpkı yıllar önce olduğu gibi aradan geçen zaman sadece kayıptı..
Yanımda olmasını istediğim kadın şu an sadece hayallerimdi, aklımdı, beynimdi, kalbimdi.. Ben o olmuştum onsuz nefes alamıyordum o benim nefesimdi.. O benim diğer yarımdı.. Ama yanımda değildi ve bu hiç olmadığı kadar canımı yakıyordu. Bu düşüncelerden biraz da olsa kendimi kurtarıp hazırlanmaya çalıştım. Bugün bi de yeni asistan işe başlayacaktı bari işini iyi yapsa da bana yeni asistan aratmasa bu kaçıncı asistan ben bile sayamadım. Hemen arabama binip şirkete doğru yol aldım..
BERİL'İN ANLATIMI;
Birinin beni dürtüklemesi ile gözlerimi açtım ne oluyordu sabah sabah. Suratımı beni uyandıran şahsiyete çevirdim Damla bana bakıyordu.
-Ne oldu? dedim suratına bakarken.
-Bir işin var diye biliyordum yoksa yanılıyor muyum?
Ben bunu tamamen unutmuşum belki geç bile kaldım kesin kovarlar beni acaba nasıl bir patronum var benim şansıma kesin sinirli ve biraz da ukaladır. Ben hala kendi kendime konuşuyorum ya geç kaldım geç Beril ayaklan hemen. Suratımı tekrar Damla'ya çevirdim.
-Beni neden daha önce kaldırmadın? diye sitem eder gibi konuştum.
-Beril denedim ama öyle bir uyuyorsun ki kış uykusuna yattın sandım seni kaldırmak ne mümkün az daha üstüne su dökecektim bence bu saatte kalktığına şükretmelisin. Neyse senin yüzünden bende geç kalmayayım ben çıkıyorum sana bol şans.
O bunu söyler söylemez gözüm saate kaydı ve umutsuzca kesin kovuldum diye söylendim.
-Sana da bol şans Damla dedim ve saatten gözümü alıp Damla'ya baktım ama karşımda yoktu bunun üzerine kapı sesi duydum gitmişti..
Hemen yataktan fırlayıp hazırlanmaya başladım saçlarımı düzleştirip at kuyruğu yaptım ve resmi kıyafetler giydim. İlk günden kovulmak için bonus sebepler aramaya gerek yok ne kadar resmi o kadar iyi. Hemen bi taksi çağırıp evden çıktım ve şirkete doğru yolu tarif ettim.
Şirkete geldiğimde yine aynı güvenlik beni durdurmuştu bana garezi mi var arkadaş işe başladım yine içeri giremiyorum.
-Ne için gelmiştiniz? diye sordu bi de.
-Ben daha önce iş görüşmesi için gelmiştim ve şimdi işe alındım siz de izin verirseniz daha başlayamadığım işimi görmeye gideceğim.
-Pardon buyrun geçin.
-Teşekkür ederim. Diye yalancı bir gülümseme gönderdim ve hızla içeri girdim benimle görüşme yapan sekreterin yanına gittim.
Bana hemen;
-Merhaba Beril Hanım hoşgeldiniz dedi.
-Merhaba Begüm Hanım diyerek karşılık verdim. Aslında iyi birine benziyordu hadi hayırlısı.
-Ben size odanızı göstereyim isterseniz.
-Tabi çok iyi olur teşekkür ederim.
Benim odama doğru yürümeye başladık o sırada bana bir şeyler anlatıyordu aslında dün her şeyi konuşmuştuk ama neyse. Bildiğiniz yapılacaklar listesi oluşturacağım böyle giderse, bu nasıl patronsa artık istekleri hiç bitmiyor bildiğiniz her şeyi ben yapacağım ama olsun bi süre bakalım deneyelim eğer beğenmezsem işte o zaman işi bırakırım tabi en yakın zamanda kovulduğumu söylemezlerse.
Evet benim canım odama gelmiştik camlı bir odaydı dışarıdan içeri çok rahat görünüyordu tabi perdeleri saymazsak o da olsun bi zahmet. Ben, Begüm Hanım ve daha görmediğim patronum aynı kattaydık. Şirket patronun o ayrı mesela ama odası bu katta. İçeri girdim ve incelemeye başladım herşey çok güzeldi hiçbir eksik yoktu oda da çok güzel büyük ve ferahtı.
Şimdi bana ne yapacaksınız diye sorarsanız şöyle söyleyeyim;
Sabah kahvaltısı, bütün gün yapılacakların programı, onun unuttuğu herşey bende yani biz buna kısaca Kişisel Asistan diyelim.
Begüm Hanım;
-Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa bana seslenebilirsiniz. Dedi ne kadar düşünceli bir sekreter.
-Teşekkür ederim Begüm Hanım diyerek gülümsedim bu sefer içtendi. Karşındaki samimi olunca sende normal olarak soğuk davranamıyorsun hele ki karşındaki kişi Begüm gibi biriyse..
Masamda otururken aklıma patron geldi hala görmemiştim hiç görmediğim bir patronun asistanı olacağım ne güzel.
Birden kapı çalınca irkildim sonra hemen kendime gelip "Gir." dedim.
İçeri bir kız girmişti.
-Merhaba ben Gizem size hayırlı olsun demek için gelmiştim tabi kolay da gelsin patron biraz seçicidir bundan önce kaç asistan değişti belli değil.
Kızın hiç yapmacık bir hali yoktu o süs bebekleri gibi değildi yani.
-Teşekkür ederim çok düşüncelisiniz ben de Beril diyerek gülümsedim kıza karşı.
-Oturmaz mısın?
-Tabi olur dedi. Galiba o da kendine yeni arkadaş arıyordu.
Biraz konuştuk o kendini anlattı ben de kendimi. Sonra telefonu çaldı ve bana "Görüşürüz." diyerek odadan ayrıldı.
Kısa süre sonra benim de telefonum çaldı arayan kişi ise tabi ki Damla;
-Beril nasıl gidiyor ilk günün?
-Bilmiyorum.
-O ne demek?
-İşte bilmiyorum demek daha patronu görmedim ki adam sır gibi yaşıyor sanki sözde asistanım bütün gün burada oturmaktan sandalyeye yapışıp kalıcam.
-Boşver yakında tanışırsın.
O sırada kapı çaldı.
-Ben seni sonra ararım dedim ve hemen telefonu kapatıp "Gir." dedim.
Begüm Hanım gelmişti.
-Buyrun Begüm Hanım birşey mi oldu?
-Bana Begüm diyebilirsin ben normalde pek resmiyet sevmem dedi ve ardından çok içten gülümsedi.
-Peki diyerek cevap verdim.
-Patron seni odasında bekliyor.
Sonunda be böyle bir şeye normalde sevineceksin deseler hayatta inanmazdım artık tanışma zamanı.
-Tamam dedim ve Begümle birlikte odadan çıktık. Ben yavaş adımlarla gidiyordum ama sanki beni oraya çeken birşey var. Kalbim beni oraya çekiyor ve ayaklarım bunun için sadece bir araçmış gibi hissediyordum. Begümün "Burası." Demesi ile kendime geldim ve olumlu anlamda kafamı salladım.
Elim kapının koluna gitti aynı zamanda kalp atışlarımda hızlanıyordu ve yavaş yavaş kapıyı araladım içeri girdim kapıyı arkamdan kapattım sandalyede arkası dönük olan adam benim patronumdu ve yavaş yavaş yüzünü bana dönmeye başladı karşımda gördüğüm kişi yine en olmadık yerde canımı yakmayı başardı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri..
RomanceBirbirlerinden asla kopamayacaklarından habersiz iki aşık herşey tamam yarım kalan tek şey Aşkları.. Kendi karanlığında kaybolan bir geçmiş geleceğe ışık tutabilecek mi dersiniz?