Bu karşılaşma halının altına süpürülmüş geçmişi gün yüzüne çıkartmaya başlayacak gibiydi..
Serkan'ın afedersin demesi üzerine Beril önemli değil demişti. Sonra durdu ve şunu ekledi herşey bu çarpışmada ki gibi ani olsa da çabuk geçmiyor ben alıştım dedi. Serkan'ın yüzü düşmüştü böyle olsun istemezdim demişti sanki çarpışmayı değil de daha derin mevzuları anlatmak ister gibiydi o mavi gözleri..
BERİL'İN ANLATIMI;
Kusura bakma acelem var dedim ve hemen oradan uzaklaştım belki isteyerek belki istemeyerek bilmiyorum ama oradan uzaklaşmam gerektiğine emindim.
Arkamda bıraktığım Serkanla düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım ben buraya iş görüşmesine gelmiştim sınırları zorlasa da böyle küçük tesadüfler hep olur. Danışmanın yanına giderek;
-İş görüşmesi için gelmiştim acaba kimle görüşebilirim?
-Sizi bi dakika bekleticem dedi. Serkan'ın sekreterini arayıp haber verdi.
- 2.kata çıkın sizi bekliyorlar dedi gülümseyerek.
Bende çıkmaya başladım tabi bu arada aklım uçmuştu. Bi ara onu da toplasam iyi olacak.
-Hoşgeldiniz ben Begüm dedi sekreter bana bakarak.
-Hoşbulduk ben de Beril diye kendimi tanıttım. Asistanlık için gelmiştim diyerek de ekledim.
-Biliyorum Beril Hanım buyurun oturun bir şey içer misiniz?
-Hayır teşekkür ederim. Şu işi halletsek bana yeter.
-Tabi olur dedi. Önce biraz anlattı sonra ben konuştum tüm şartları kabul ettiğim için de el sıkıştık.
-Yeni işiniz hayırlı olsun dedi.
-Teşekkür ederim kolay gelsin size iyi günler diyerek uzaklaşmaya başladım.
-Size de iyi günler Beril Hanım dediğini duyduğumda da geri bakıp gülümsedim. Nezaketen işte aslında hiç gülecek halim de yok ama neyse harbiden şu an bu işi aldığım için benim sevinç çığlıkları atmam gerekmiyor muydu? oysa içim kan ağlıyordu galiba bazı şeyler geçmişte kalmalıydı.. Yoksa çok can yakıyor..
SERKAN'IN ANLATIMI;
Bu nasıl olurdu yıllar sonra hiç değişmeden karşımda sevdiğim kadın duruyordu. Evet hala onu seviyordum hiç unutamamıştım zaten. İçimde dolaşan acı tarif edemediğim bir şekilde canımı yakıyordu. Belki de onu yine son görüşüm olurdu sonları sevmediğim halde.. Kafamı toparlamak için bir bankın önüne oturdum ve derin bir nefes aldım.. Bir an önce kendime gelmeliydim..
DAMLA'NIN ANLATIMI;
Berili aramıştım ama telefonumu açmıyordu birşey mi oldu acaba diye meraklanmıştım. Yoksa işimi alamadı eğer alsaydı beni çoktan aramıştı hatta belki biraz başımın etini bile yemişti. Ne olduğunu bilmiyorum ama içimden bir ses benim şu an onun yanında olmam gerektiğini söylüyor işi alsada alamasa da.. En iyisi bugün eve erken gideyim dedim kendi kendime bakalım ne oldu? Eve geldiğimde Beril diye seslendim cevap yok gelmemiş miydi yoksa? Odasının önüne gittim kapıyı tıklattım ve içeri girdim Beril oturmuş bir şeyler düşünüyordu bi iki kere seslendim ama duymadı nereye daldıysa böyle en iyisi yanına gitmek, kapıyı arkamdan kapattım ve başucuna oturdum..
-Beril iyi misin canım?
Söylediğim şey üzerine irkildi ve bana döndü
-Damla sen ne zaman geldin? diye sordu saşırmış yüz ifadesiyle
-Şimdi geldim seni aradım ama telefonlarımı açmadın bende merak ettim, neyin var senin yoksa işi mi alamadın?
-Hayır aldım hatta yarın başlayacağım.
-Buna çok sevindim hayırlı olsun.
-Teşekkür ederim canım.
Beril böyle diyordu ama ben onu tanıyorum onun şu an sevinç çığlıkları atması gerekiyordu hatta bütün her şeyi baştan en az beş kere anlatması lazımdı.. Birşey olmuş ama ne? Bana bile söylemediği birşey..
BERİL'İN ANLATIMI;
Damla öylece suratıma bakıyordu yine ne geçiyor içinden..
Onun düşüncelerini dağıtmak için "Damla" diye seslendim.
-Efendim? diyerek bana gülümsedi.
-Yine ne geçiyor aklından? dedim.
-Hiç sadece bana bile söylemediğin ne olabilir? Onu düşünüyorum.
-Gerçekten birşey yok ben iyiyim.
Beni düşünmesini gerçekten çok seviyordum o benim kardeşimdi. Kan bağı olmayan ama gerçek bir kardeş..
-Tamam o zaman ben yemek hazırlayayım sende biraz dinlen olur mu?
-Tamam dedim sadece ve onun odadan çıkmasını izledim.
O gittikten sonra yine beynime hücum eden düşünceler gözlerimin dolmasına sebep oldu ağlamamam zaten garip olurdu artık tutamadığım gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı gözlerimden. En çok canımı yakan en çok yaralarımı sarandı bir zamanlar.. Şimdi o kanayan yaralarım kendi kendini sarmak zorunda artık dimdik ayakta durmam lazım hayata karşı belki biraz da Serkan'a karşı..
SERKAN'IN ANLATIMI;
Oturduğum banka yapıştım kaldım resmen ayağa kalkmaya gücüm yok bedenim bile beni taşıyamazken kalbim paramparça Beril'in gözlerindeki hayal kırıklığı gibi ben o gözlere aşıktım o bakışlara ama bana artık hayal kırıklığı, acı ve öfke ile bakıyorlardı en acısıda haklıydı..
Bunları sonra düşünmeye karar verdim toplantıya girmem gerekiyordu oturduğum banktan kalkıp yavaş yavaş şirkete doğru ilerlemeye başladım. Tam odama girecektim Begüm bana seslendi;
-Serkan Bey asistanlık için görüşmeye geldiler ve sizin dediğiniz şartları konuştum kabul etti yarın gelip başlayabilirsiniz dedim haberinizin olmasını istersiniz diye düşündüm.
-Tamam Begüm teşekkür ederim yarın gelsin başlasın bakalım gerisine sonra bakarız.
Bana onaylar anlamda başını sallayıp "Peki Serkan Bey." dedi.
Bende odama girdim ve toplantılara başladık.
Şimdi de Ersin Holdingle toplantımız vardı ve her yıl yenilenen bir anlaşma.
Begüm kapıyı tıklattı.
-Gir dedim.
-Serkan Bey toplantı için Ersin Bey geldi.
-Tamam alın içeri.
Kapıyı kapattı ve gitti. İki dakika sonra içeri Ersin girdi selamlaştık ve toplantı için masalarda yerimizi aldık. İşle ilgili baya uzun konuşmuştuk ve sonuç anlaşmadan yana oldu imzalar atıldı el sıkıştık ve ortaklık için yeni dönem başladı. Son toplantıda artık yorulmuştum sadece zihinsel olarak değil fiziksel olarak da bitkindim.. Kafam başka yerlere gitmek istiyor ama buna müsaade etmemeliyim en azından şimdilik.
Şirketten çıktım ve arabama doğru yöneldim eve gelir gelmez duş aldım ve kendimi yatağa bıraktım. Kafam o kadar dolmuştu ki beynimin her yerinde Beril yankılanıyordu ve kalbim sanki Beril'i gördüğümde tekrar atmaya başladı ben onunla yaşıyor onsuz ölüyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri..
RomanceBirbirlerinden asla kopamayacaklarından habersiz iki aşık herşey tamam yarım kalan tek şey Aşkları.. Kendi karanlığında kaybolan bir geçmiş geleceğe ışık tutabilecek mi dersiniz?