31 Aralık gecesi
Kapıyı açmamla kaynar sular başımdan aşağı boşalmıştı. Sesleri duyan babam anında kapının önünde bitmişti. Hiçbirimiz kapıda olcayı görmeyi beklemiyorduk.
- iyi akşamlar Adnan amca , bu saatte rahatsız ediyorum ama deryaya bir şey sormam lazım.
Hayırrr olcay şu an sormaman gerekiyordu. Bunu bana yapamazdın. Babamı en iyi sen tanırdın. Sus konuşma git yalvarırım git.
İçimdeki sesle boğuşuyordum adeta. Gözlerinin içine büyük bir acıyla bakıyordum ama anlatamıyordum korkularımı. Gözü o kadar dönmüştü ki beni bile görmüyordu. Babam sessizliğimizi bozmuş olcaya cevap veriyordu hatta bir ara içeri davet ettiğini duydum.
- Tabi oğlum sorabilirsin hayırdır inşallah geçsene içeri.
- Sağol amca derya ile konuşup gideceğim.
Kibarca babamın bu davetini reddettikten sonra gözlerini üzerime dikmiş bana bakıyordu. Bir anda olcayla birlikte tüm gözler üzerime dikilmişti. O an yerim dibine girebilir ve hayatımın geri kalanını orada geçirebilirdim. İşte şimdi bittin derya.. Ahhh iç sesim sus artık
- Derya seni rahatsız eden Ali vardı ya ....
Bu nasıl bir imâlı bakıştı. Bu nasıl suçlayıcı bir tavırdı. Olcayın beni koruması gerekiyordu neyin nesiydi bu. Allahım kafayı yiyebilirdim şu an. Daha fazla kendi kendime konuşamazdım cevap vermek şart olmuştu.
- Evet nolmuş Aliye ?
Diyerek sözünü kısa kesmeye çalışsamda pek başarılı olamamıştım galiba . Olcay soru sormaya devam edecekti anlaşılan. Korkuyordum babamın o sessiz sakin halleri beni daha çok ürkütmeye başlamıştı. Sonum kötü bitecekti hissediyordum. Allahım bitsin bu kabus .. Olcay ısrarla susmuyordu konuşacak ve beni diri diri toprağa gömdürecekti bu bariz ortadaydı .
- Ali halâ rahatsız ediyormu seni?
Dediğinde babamın o güçlü ellerini bedenimde hissetmiştim kollarıma adeta baskı uyguluyordu . Canım yanıyordu evet ama bu daha hiç birşeydi biliyorum. Evet diyemezdim . Ali bizi rahatsız ediyor diyemezdim. Bu benim sonum olabilirdi . Hem babam böylesine kollarıma yüklenmişken nasıl cevap verebilirdim. Ağlamamak için kendimi olanca gücümle sıkıyordum . Ağlarsam suçlu profiline bürünür ve herşeyi bok edebilirdim. Vicudum babamın kollarını taşıyamayacak kadar narindi ve ben tir tir titriyordum.
- Hayır bıraktı peşimizi olcay rahatsız etmiyor.
Demeye yeltenmiştim ki ; bir anda buz kesilmişti suratım. Gözlerimden yaşların damla damla süzüldüğünün farkındaydım ama artık güçlü durmaya çalışmamın da bir faydası yoktu. Olcayın arkasındaki Aliydi. Nerden çıkmıştı bu çocuk. Ne olucaktı şimdi. Olcay çok geçmeden Alinin sesini işitmiş ve hemen arkasına dönmüştü. Alinin yakasından tuttuğu gibi saniyesinde ayaklarımızın önüne sermişti. Babam şaşkındı annem ve diğer kadınlar telaşla ordan oraya kaçıyolardı. Kimse neyin içinde olduğunun farkında değildi ve bu işleri daha çıkılmaz noktalara sürüklüyordu. Babam neyin içinde olduğunu bilmeden Aliyi kaldırmak istesede Ali buna izin vermemiş kendi kendine verdiği uğraştan sonra tekrar olcayın karşısına dikilmişti.
-Benim deryayla bir derdim yok olcay. Benim derdim gizem.
Olcay daha çok sinirlenmiş Alinin suratına sağlam bir yumruk daha sallamıştı. Ali biraz sendelese de düşmedi bu sefer. Kendimi kafeslerde dövüş izler gibi hissetmiştim. Evett sayın seyirciler Ali ve olcay kozlarını paylaşıyor .. Ahh deryaaa ne diyosun sen kendine gel kızım. O an korkuyla istemsiz bir şekilde bağırmaya başlamıştım. Çığlıklarımı kimseye duyuramıyordum. Yumruklar havada uçuşmaya başlamıştı. Tüm mahalleli yine camlarda ne olup bittiğini çözmeye çalışıyorlar . Nefret ediyorum dedikodu peşinde koşan ninelerden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERYA
ChickLitDeryalara düşen yağmur damlalarına sen 'öldü' dersin ben 'DENİZ' Uzun zamandır elime kağıt kalem almıyorum yazmıyorum içimden geçenleri . Belkide hep özel olsun hislerim diye düşündüğümdendir bilmiyorum. İnsanlarla konuşmayı pek sevmem aslında...