4. BÖLÜM

165 8 1
                                    


Kötü biten günün sabahında gözlerimi anlamsızca yeni bir güne daha açmıştım . yorgun ve bitkindi bedenim. Biraz kendimi zorladıktan sonra nihayet yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Kızarmış gözlerime , ağzımda acısını hissettiğim yaralara aldırmadan yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Herkes dün gecenin etkisinden kurtulmuş gibi uyuyordu. Sessiz olmaya çalışıyordum çünkü uyanmamalılardı. Anlamsız bir utanç vardı üzerimde . Kimseye gözükmeden çıkıp gitmeliydim bu evden. Şu an için gidecek tek yerim gizemin yanıydı .Saat 10 civarına gelirken daha fazla zaman kaybetmemek adına çıktım evden. Mahalle oldukça sessizdi . Şu an için tek dileğim kimseyle karşılaşmamaktı. Yürürken hala dün gece yediğim o sağlam dayağı düşünüyordum ve canım çok fazla yanıyordu. Yeni yılın ilk günü böyle olmamalıydı. Kendimi düşüncelerden çektiğimde kapının önüne gelmiştim. Biraz duraksadım açıkcası. Elim kapıda bir müddet bekledikten sonra gizemin annesi Ayşe abla sesimi duyacak olmalı ki kapıyı bir anda açtı.

- Günaydın deryacım bu ne hal ne oldu sana böyle gir çabuk içeri..

Ayşe ablanında desteği ile içeri girmiştim nihayet . Gizem her zamanki gibi uyuyordu. Ayşe ablanın soru yağmuruna aldırmadan ufak bir kaza ablacım merak etme diyerek geçiştirdim onu ve gizemin odasına doğru ilerledim . Bütün uğraşlarıma rağmen uyanmıyordu ve benim daha fazla bedenimi zorlayacak gücüm kalmamıştı. Ağlamaya başladığımda gizem gözlerini açmıştı. İlk defa ağlamak işe yaramıştı ve ben bundan memnundum. Anlamsızca yüzüme bakıyordu . Tüm sersemliğiyle doğrulmuştu yataktan ona soru sorma fırsatı bile tanımadan anlatmaya başladım dün gece yaşadıklarımı. Bu çok zordu evet ama bunu yapmak zorundaydım. Ben olanları hazmedemediğimden dolayı ağlarken , gizemde kendini suçlayacak olmalıydı ki oda ağlıyordu beni dinlerken . Nasıl bu hale gelmiştik biz. Şimdi bize ne olacaktı .. Ayşe ablanın sesini işitiyordum. Kahvaltıya yardım etmesi için gizeme bağırıyordu. Gizem bu sesi kulak ardı ederek cevap vermedi .Hemen kendini toparladı güçlüydü o ben ise darma duman bir ahmağın tekiydim . Gizem bana dinlenmemi söyleyerek odadan çıktı. Bense yine iç sesimle konusuyordum.


Ben bunları kimin için yaşamıştım ? gerçekten sorun bendemiydi . Gizem neden yara almamıştı bu acıdan .Biz dost değilmiydik ? ben neden buraya gelmiştim ??? Aaahhh kendine gel derya gizem senin dostun bunları sil at kafandan diyerek bir kez daha susturdum içimdeki lanet sesi. Sanki hep aleyhime konusuyordu ve susturmakta güçlük çekiyordum . İç sesimle ben çok zıttık ve o bir derya değildi. Gözlerimle daha fazla savaşamadım ve serbest bıraktım onları. Bir süre sonra gizemin sesini işitmeye başladım . Rüya görüyor olmalıydım bunun için gözlerimi açmamakta ısrar ediyordum.


- Derya kalk artık kızım. Deryaaaaa !!! Hayvan gibi uyuyorsun kalk artıkkk .. Ooo zor kullanıcam ama bak. Sayıyorummm hadi kal çabukk..


Evet evet rüya görmüyordum bildiğin gizem sinirden köpürmüş annem gibi bağırıyordu . onu daha fazla sinirlendirmemek adına gözlerimi açtım. Boynumu bükerek ona masum bir şekilde bakmayı tercih etmiştim. Odaya kahvaltımızı getirmişti kendini suçladığı için üzerime düşüyordu hissedebiliyordum. Onun bu hallerine gülümsemiştim. Üzerinde ne bir korku ne bir gerginlik yoktu . Bu rahat hallerinden rahatsız olmustum belli etmsemde . Gitmek istiyordum . Ama nereye gidecektim. Kahvaltıdan sonra bir sigara yaktım o sırada gizem kapıyı kitliyordu . 12 yaşındaki kızların sigara içmesi gercekten pek normal değildi . Sorarlardı insana ne derdin var diye . Zaten yaşadıklarımda boyumdan ziyade yaşımıda fazlasıyla aşıyordu. İkimizde sessizdik bir süre dumanın odaya nasıl dağıldığını izledim. Sonra sigaramı söndürüp yatağın içine iyice sindikten sonra konuşmaya başladım.

DERYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin