Gözlerimi açtığımda ilk defa sitem etmemiştim . Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum. Saat daha 08.00' di. Annemle babam uyuyordu. Bu günün şerefine kahvaltıyı ben hazırlamak istemiştim . Yataktan kalktığımla kendimi banyoya atmam bir olmuştu. Bu gün benim için özel bir gündü mis gibi kokmalıydım :) Küçük bir duş uyku sersemliğimide alabilirdi. 10 dakikalık duşun ardından tekrar odama döndüm . Saçlarım oldukça uzun olduğu için taramakta zorlanmıştım açıkcası . Onun ardından dolabımı açtığımda çiçek desenleri olan bir elbise gözüme ilişmişti bu gün yaşımın kızı olacağıma dair kendime bir söz vermiştim . Hemen dolabımdan o elbiseyi çıkararak yerini boş bırakmış giyinmiştim . Bir süre aynada kendimi inceledikten sonra odadan çıkıp mutfağa geçtim . küçük çaplı uğraşlarım sonrasında güzel bir kahvaltı masası hazırlamıştım . Bu sırada annemle babamın gülüşmelerini duydum arkamı döndüğümde iki tane gülen surat duruyordu karşımda . Aynı anda
- Günaydın kızım
Dediklerinde dünyalar benim olmuştu . Gülümseyerek karşılık verdim onlara hadi elinizi yüzünüzü yıkayın çayları dolduruyorum diye bağırıyordum mutfağa geçerken. Kahvaltı masasına oturduğumda biraz huzursuzdum açıkcası ama babamla annemin şakalaşmalarından sonra bu anlamsız sıkıntı geçip gitmişti içimden. Kahvaltı faslını bitirdikten sonra babam; Hadi kızlar bu gün bizim günümüz hazırlanın gidiyoruz diye bağırıyordu. İçimdeki kelebekler bu sefer dışarı çıkacaktı buna emindim . Peşinden koşuşturuyordum hadi baba söyle nereye gidiyoruz diyerek. Israrla süpriz kızım sabret diyerek bu heyecanımı arttırıyor , heyecanımdan memnun bir şekilde gülüyordu o hallerime.
Evden nihayet çıkmıştık arabamıza bindiğimizde farklı bir mutluluk daha yaşamıştım . Annem güzel şarkılar ararken babam açılan şarkıları mırıldanıyordu . Şarkıların bize eşlik ettiği yolculuğumuzun sonrasında babam bir anda durdu .
-Hadi inin arabadan geldik
Dediğinde annemde bende şakındık . Etraf boştu ağaçların gövde gösterisi yaptığı , kuşların tüm ahengiyle uçuştuğu bir orman diyebilirdim buraya . Yürümeye başladık . Bu sırada aklımda bir ton hayal kurmuş beni nelerin bekliyor olabileceğini kestirmeye çalışıyordum . Karşımıza büyük bir kapı çıktığında şaşkınlığım ikiye katlanmıştı biraz ürkmüştüm hemen annemin ellerinden sıkıca tutmuş suratımı düşürmüştüm . Babam hala gülüyordu bize .
-Bu kapının arkasında ne var merak ediyormusunuz ?
Dediğinde annemle birlikte gözlerimizi büyüterek kafa sallamıştık babama . Yanıma geldiğinde dizlerini çöküp ;
-Hadi derya aç kapıyı seni bekliyor açılmak için .
Demişti kocaman kapıyı ben nasıl açacaktım kii ?? Kapının arkasından gelen sesler merakımı daha çok arttırmıştı . Hadi ama baba gidelimmmm diye ellerine sarılıyordum . Beni kucağına alarak ;
- Şimdi buraya bizi ne kadar çok sevdiğini söyleyeceksin ve kapılar açılacak
Komikti gülüyordum . Anneme dönüp baktığımda gözleriyle onay verdiğini gördüm .Babamın kollarında kahkahalar atarak onları ne kadar çok sevdiğimi söylüyordum kapı açılmadıkça merakım artıyor daha şiddetli çığlıklar atıyordum .
- Hadi ama baba açılsın artık kapı Sizi çokkk seviyorumm .
Babamın o anda görevli abiye göz kırptığını görmüştüm . Buda babamın bana oynadığı küçük bir oyundu sanırım . Kapılar yavaş yavaş açılmaya başlamıştı . Bir tarafımda annem diğer tarafımda babam ellerimi sıkıca tutmuşlardı . Kapıdan içeri girdiğimizde gözlerimize inanamamıştık . Büyüyen gözlerimle bakakalmıştım bu masallar diyarına. Kocaman bir lunapark . Atlı karıncalar , açık hava sinemaları , uçurtma şenlikleri , bisiklet turları , şarkılar söyleyen ablalar , piknik yapan aileler kısacası burda hayatımda görmediğim herşey vardı. İmrenir gözlerle etrafı süzüyordum . Başımı anneme çevirdiğimde oda yanı şekilde etrafı inceliyordu . Koşarak kollarımı açtım annemle babama sımsıkı sarılarak onlara teşekkür ediyordum . Bu bir ilkti benim için . Büyülü bir şehirdi burası akşama kadar buradaki herşeyden faydalanmalıydım . Bu gün babamla annemi epey peşimde koşturacaktım galiba :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERYA
ChickLitDeryalara düşen yağmur damlalarına sen 'öldü' dersin ben 'DENİZ' Uzun zamandır elime kağıt kalem almıyorum yazmıyorum içimden geçenleri . Belkide hep özel olsun hislerim diye düşündüğümdendir bilmiyorum. İnsanlarla konuşmayı pek sevmem aslında...