genç adam kedisinin miyavlamalarıyla gözlerini yeni sabaha açarken kedisinin kucağında yorganı tırnaklarıyla yolduğunu gördü.
yataktan doğrulup kedisini eline aldı.
n: selam doris, erkencisin.
kedi, sahibinin parmaklarını dişlerken genç adam mutfağa esneyerek geçti.
kedisini yere bırakıp dolaptaki kedi mamasını çıkardıktan sonra kaba doldurdu.
genç adam, kedinin yediği mamaya bakarken merak edip küçük bir krakeri eline aldı.
ağzına attığında bir süre çiğnedi. tadını anlamaya çalışırken birden lavaboya dönüp ağzındakileri çıkardı ardından ağzını yıkadı.
ağzını silerken kedisine şaşkınlıkla baktı.
n: onu nasıl yiyebiliyorsun?!
kedisi yemeğini bitirip başka bir odaya geçti. sahibinin sorusunu yanıtsız bırakmayı tercih etmişti.
istedese sorusunu cevaplayamazdı zaten.
sarjda olan telefonunu çıkarıp bildirimlere bakarken telefonu birden yeni bildirim geldiği için titremişti.
kızdan gelen bir mesajdı. genç adam esnerken mesaja tıkladı.
p: günaydın, geçen karşılaştığımız parka gelme ihtimalin var mı? seni bekliyor olacağım.
genç adam telefonu mutfakta bırakıp hızlıca yatak odasına giderek üstünü değiştirdi ve hırkasını alıp hızlı adımlarla evden çıktı.
parka koşarak geldiğinde kız parkın uzağındaki bir banka oturmuş direk önüne bakıyordu.ona sanki hayat durmuş gibi gözüküyordu. kimse orada onun ne düşündüğünü anlayamazdı...
genç adam banka oturdu. bankta soluklanırken kız başını ona çevirdi.
p: acele etmene gerek yoktu.
n: iyi olmadığını hissettiğim için acele ettim.
kız siyah çerçeveli gözlüklerini çıkarıp cebine koydu. saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdığında dönüp genç adama gülümsedi.
n: sorun ne?
kızın gülümsemesi yüzünden solarken yanaklarından süzülen göz yaşları, durumun kötü olduğunu daha da gün yüzüne çıkartmıştı.
kız, genç adamın göğsüne başını yasladı. sessizce titreyen vücudunu umursamadan, göz yaşlarını iki yanağından süzülürken zaman onun için tekrar durmuş gibiydi.
genç adam kızın yaptığına şaşırmışken ne yapacağını bilememişti.
kızın omzun kolunu koyup kendine iyice yaslamıştı.
p: zeus, çok yaşlandı. haraketsizliğinden şüphelenip veterinere götürdüm. veteriner bana yaşlılıktan olduğunu söyledi. yakında ölmek üzere olduğunuda... zeus'un gitmesini istemiyorum namjoon.
genç adam, kızı kollarının yardımıyla daha fazla sarmaladığında büyük bir iç çekip gökyüzüne baktı.
n: hayatın kuralları pe beul, bilirsin...
genç kız burnunu çekerken başını salladı.
p: evet, haklısın ama gitmesini istemiyorum işte...
genç adam gözlerini gökyüzünden alıp kıza çevirdiğinde kız ile gözleri buluşmuştu.
genç adam kızın gözlerine bakarak konuşmaya başladı.
n: belki, tanrı birilerini alırken birilerini bahşediyordur, ne dersin?
genç kız, gülümsediğinde sokulduğu vücuttan kendini ayırıp göz yaşlarını sildi.
p: ne demek istiyorsun, anlamıyorum!
kız kıkırdağında genç adam yutkunup ensesini kaşıdı.
n: pe beul, ben senden hoşlanıyorum.
kız kahkaha atmaya başladığında genç adam kızın tepkisine şaşırmıştı.
p: şaka yapıyorsun değil mi?
genç adam elini kızın elinin üstüne koyduğunda kız ciddiyeti daha yeni anlamıştı.
n: ben ciddiyim.
genç kız kırılmış saç uçlarını incelerken kekeleyerek genç adama cevap verdi.
p: ama sen kedi değilsin ki namjoon... tanrı nasıl bana seni kedi olarak bahşetsin ki?
genç adam kızın elini sımsıkı kavrayıp sol göğsünün üzerine koydu.
n: bende kedin olurum. miyav.
kız durumun karmaşıklıyla sarsılırken aniden elini genç adamdan çekip banktan kalktı.
p: düşünmeme izin ver, olur mu?
genç adam cevap veremeden kız arkasını dönüp oradan ayrılmıştı.
genç adamın lafları, dudaklarının boşluğunda tıkılı kaldı.
-
multimedyada, namjoon'un dişi kedisi doris var. ♡bir sonraki bölüm final.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anti-catty ➼ namjoon
Short Story"kedilerden nefret ederim." kız omuz silkti. "üzücü, aynı kedilere benziyorsun." @_minguinho_ için yazılmıştır. [2016-2021, yeniden yayımlanan düzeltilmemiş hikâye.]