genç adam, kedisini kızın yardımıyla yıkadıktan sonra kızdan kediler hakkında bilgiler edinmeyi ihmal etmemişti.p: anladın mı?
kız sorunu tekrar ettiği zaman genç adam başını salladı.
p: güzel. ara sıra kedinle oyna ya da onla konuş belki sana iyi gelecektir.
genç adam kucağındaki minik kediye bakarken sırıttı.
n: yalnızlıktan kedilere bakan yaşlı kadınlardan farkım kalmadı.
kız "ya ben?" bakışını genç adama fırlattığında genç adam elini ensesini koyup kaşıdı.
n: sen bir istisnasın.
genç kız eline siyam kedisini alıp sevmeye başladı. kedi, sahibinin kucağında mırlarken genç adam gözlerini siyam kedisine sabitlemişti.
n: 5 tane kediye bakmak cidden zor olmalı, 5 ayrı ilgi...
kız kıkırdarken kedisini yere indirdi.
p: önemli olan sevgi. sevmediğin işi neden yaparsın ki?
genç adam hiç düşünmeden cevap verdi.
n: parası çoksa, sevmesem bile yapardım.
genç kız gözlerini devirdi. arkasını dönüp odadan ayrıldı.
başka bir odadan genç adama seslendi.
p: kapının nerede olduğunu biliyorsun namjoon!
n: beni resmen kovdu...
hayal kırıklığıyla kapıya ilerleyip oradan ayrıldı.
dairesine girer girmez kedisini yere bırakıp yatak odasına ilerledi.
n: doris, doris, doris...
kedinin ona miyavlamasıyla başını ona çevirdi.
mama kabı boş olduğunu görünce buzdolabındaki ton balığını alıp mama kabına döktü.
n: sütle beslenmesi mi gerekiyor yoksa?
kedisinin yemesini beklerken kedisi ilk önce kaptaki mamayı koklamış daha sonra bir yemek olduğuna karar vermiş olacak ki, yemeye başlamıştı.
genç adam onun yanına uzanıp beyaz tavana gözlerini dikti.
n: seninle konuşmamı önerdi. konuşmak ister misin güzellik?
kedisi onu umursamayarak yemeğine devam ederken, genç adam oflayıp tekrar konuşmaya başladı.
n: demek yemeği benden çok umursuyorsun... peki, öyle olsun. bende seni dost sanmıştım. sen yemek vermem için benimle arkadaş oldun değil mi?! aklıma seokjin geldi şimdi... dişi olmasaydın adını seokjin koyardım.
küçük yaşta dombik olacaksın, çok yeme!
neyse ye, dombik kedilerde çok dombik oluyor.
dombik şeyleri severim.
kedi, mamasını bitirip sahibinin kucağına çıktığında genç adam büyük bir iç çekti.
n: affetmiyorum seni, git buradan.
parmağını küçük kedinin başına koyup severken kedi, genç adamın parmağıyla oynamaya başladı.
genç adam onu izlerken yüzünde bir tebessüm oluştu.
n: çok tatlısın, affettim seni bu seferlik. çok şanslısın.
kedisi tekrar miyavlayıp sahibinin başına çıktı. genç adam başından kediyi alıp yukarı kaldırdı.
n: minicik bir kedisin ama marifetlerin büyük. tam pe beul'sun.
'pe beul' lafını kendi kulaklarında çınlatan genç adam onun adını zihninde yankılatarken yerde olan vücudunu kırıp başını daha içe soktu. kedisinin karnını okşarken tekrardan tebessüm etti.
n: aslında çok tatlı biri, 5 tane kediye bakması her ne kadar garip olsada.
siyah çerçeveli gözlükleri ve hafif tombul yüzü onu çok tatlı yapıyor, değil mi?
kedinin odak noktası şu an sadece sahibinin eliydi.
genç adam kedisinin karnını yavaşça severken büyük bir iç çekti.
n: ergen liseliler gibi ona itiraf edememem, sinir bozucu.
kedisini sevmeyi bırakıp yattığı yerden doğrulup yatak odasına gitti.
-
multimedyada, pe beul'un dişi kedisi athena var. ♡pe beul'un kedileri tamamlanmış bulunmakta mesajı siz anlayın artık. (ノ'ヮ')ノ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anti-catty ➼ namjoon
Kısa Hikaye"kedilerden nefret ederim." kız omuz silkti. "üzücü, aynı kedilere benziyorsun." @_minguinho_ için yazılmıştır. [2016-2021, yeniden yayımlanan düzeltilmemiş hikâye.]