♢Final♢

2.5K 301 48
                                    

Arabasını her zamanki yere park etti.
İki sokak aşıp aynı caddeye çıktı.
Sıkıcı memur  mesaisi bitmişken aynı saatte, aynı yere, hiç bıkmayacağını düşündüğü baharatlı tavuklardan yemek için girdi.
Kapıdaki küçük çıngırak içeriye bir müşterinin girdiğini haber veriyordu. Bu çıngırak üç gündür asılıydı.
Mekan ilk açıldığında yoktu.

Her zamanki yere, onu en kolay görebileceği masaya oturdu.
Üzerinde yine kardeşinin eski okul üniforması vardı .
Dikkat çekmemek ve ifşa olmamak için kendini bu şekilde kamufle etmişti.

İlginç bir şekilde bugün mekanda kimse yoktu.
Normalde iş çıkış saati olduğu için dolu oluyordu.
Diğerinin gülen yüzünü görünce bu farklılık aklından uçup gitmişti.
KyungSoo menüyü önüne alıp bakıyormuş gibi yaptıktan sonra her zamanki gibi baharatlı tavuk menüsünden sipariş  verdi.
Yemeğini yedikten sonra onu biraz izleyip ,  geldiği gibi sessizce gidecekti.
Bu artık akşam rutini olmuştu KyungSoo için.

Jongin,  aydın gülüşüyle menüyü getirmek üzere yanından ayrıldığında içini bir boşluk kaplamıştı.
Sadece onu izleyerek bile nasıl da bağlanmıştı.
Diğer iki çalışanı da yoktu bugün.

Derken mekanda kendi sesi yankılandı.
Önceki gün baharatlı tavuklar için bahanesiyle Kai için okuduğu şiirdi bu.

"Uzaktan seviyorum seni
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan
Yüzüne dokunamadan
Sadece seviyorum

Öyle uzaktan seviyorum seni
Elini tutmadan
Yüreğine dokunmadan
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
Şu üç günlük sevdalara inat
Serserice değil adam gibi seviyorum"

Ve uğruna tüm doğruları düşman gibi karşısına, yanlışları kement gibi bonuna alabileceği gülüşüyle o göründü.
Elinde bir kırmızı gül.
Okuduğu şiire eşlik ediyordu.
Ne ara dolduğunu  bilmediği yaşlar , diğerinin şiirle esen ılık sesiyle gözlerinden süzülüvermişti.

"Öyle uzaktan seviyorum seni
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan"

Adım adım kendisine geliyordu uzaktan sevdiği.
Gülü ellerinin arasına bırakıyordu.

"Öyle uzaktan seviyorum seni
Kırmadan
Dökmeden
Parçalamadan
Üzmeden
Ağlatmadan uzaktan seviyorum"

Yanaklarından süzülenleri siliyordu.
Parmaklarının sıcaklığı teninde alev oluyordu.

" Artık uzaklar bitti RaDio.
Bana gelme cesaretini, kendi adımlarımla sana gelerek verdim.
Korkuyorsan sevmekten al kalbimi beni onunla sev.
Ben Kim Jongin her şeyimle sen Do KyungSoo'yu  her şeyinle seviyorum.
Kimsenin olmadığı ,bütün yargılardan uzak burada seninle başbaşayız.
Beni sevmekten korkma.
Diğerlerinin ne dediğini umursama."

Jongin, KyungSoo'yu kollarının arasına aldı.

"Kollarımda tüm korkularından güvendesin.
Madem beni yaşama döndürdün o zaman seninle yaşamama izin ver.
Ömrümün sonuna kadar seni sevmeme,
sesini duymama,
güzel yüzünü görmeme izin ver.
Bırak tenim teninde solsun.
Lütfen KyungSoo,
her yeni günde sana
'Seni seviyorum'
dememe izin ver.

KyungSoo, Jongin'in itirafı ile kafasındaki soruları bir kenara koydu, kalbindeki korkuların sesini kısıp ona sarıldı.

" Tüm izinler senindir Jongin.
Seni seviyorum
Seni artık uzaktan izlemekle yetinemeyecek kadar çok seviyorum.
Beni beklemeni seviyorum.
Beni anlamanı  seviyorum.
Beni dinlemeni seviyorum.
Korkularımı dağıtmanı seviyorum.
Kalbimi ısıtan ilgini seviyorum.
Güven veren sarılmanı seviyorum.
Bana gelen seni,
Beni bulan seni çok seviyorum Jongin."

Make Me Your RaDioHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin