Eskiden bir gün

47 9 2
                                    

"Rüzgar...tamam..şey..sakin ol."

"Neden gitmek istiyorsun? Neden hayatımda ki herkez yanımdan gidiyor? Bıktım anlıyor musun?Bıktım!"

Diyip masada ki vazoyu duvara fırlattı.Ben kesinlikle yarın gitmeliyim.Bu beni evde keser!
Rüzgar masadan kalktı ve gitti.Nereye diye sorucak cesareti bulamadım kendimde.

"Ben yarım saat sonra gelirim.Sende yemeğini ye."
Ve merakıma her zamanki gibi yenik düştüm.

"Nereye gidiyorsun?"

"Çok soru soruyorsun."

"Off tamam be! Nereye gidersen git!"

Ve gitti.Çıkmadan önce dış kapıyıda kilitledi.Akıllı çocuk.Kilitlemese kaçardım.Neyse...
Eee şimdi ne yapıcam?Ben evde duramam ki! Herhangi bir evde olsam bile küçükken yaşadığım o korkunç olaylar geliyor aklıma.
Zaten o yüzden sokakta yaşıyorum.Ben bir evin içinde uyuyamam!Buradan biran önce kurtulmalıyım.Kendi kendime konuşurken salona gittim. TV'yi açtım.Kanalları gezdim ve izlenicek doğru dürüst birşey bulamadım.Vee aklıma Cartoon Network geldi.Açtım veee en sevdiğim çizgi film çıktı şansıma.Regular show.Normalde de hep Sadık amcanın bakkalında ki TV'den izlerdim.
İzlerken içim geçmiş ve uyuyakalmışım.

Takırtılar duyduğumda uyandım.Kapı gürültülü bir şekilde kapatıldı ve bir şey yere düştü. Heryer karanlıktı ve hiçbir şey göremiyordum.Ayağa kalktım ve ışık düğmesini bulmaya çalıştım.
Ve o sırada bir bedenle çarpıştım.Tam çığlık atıcakken ağzım kapatıldı.

"Benim korkak kedi. Şimdi elimi ağzından çekicem.Bağırma tamam mı?"
Tamam dercesine kafamı salladım.
Sarhoştu.Yalpalıyordu, ağzını yayarak konuşuyordu ve leş gibi içki kokuyordu.

"Sen niye içtin?"

"Nedeni belli değil mi?"

"Offf bak ben bir evde yaşayamam.Yani seninle alakası yok."

"Biliyorum."

"Ne? Nereden biliyorsun? Ya ben sana kendimle ilgli lakabım dışında birşey söylemediğim halde, hakkımda ki çoğu şeyi biliyorsun."

"Dedim ya, zamanı gelince öğrenirsin."dedi ve koltuğa uzandı.

"Napıyorsun?"

"Yatıyorum."

"Orada ben yatıcam sanıyordum"dedim ve tepesinde dikilmeye başladım.

"Aslında..beraber uyuyucaz."
Dedi ve kalktı.Elimden tuttu ve beni yatak odasına götürdü.

"Ben seninle uyuyamam."

"Uyuycaz dedim!"
Sesi itiraz istemiyen bir sesti.O yüzden sustum ve yanına yattım.Yattıktan iki saniye sonra bana sarıldı ve uyuduk.

Sabah kalktığımda çok şaşkındım.İlk defa uyurken kabus görmemiştim.Ve hayatımda ki en güzel uykuydu.Rüzgar tam bir manyak olsada bana anlamadığım bir şekilde huzur veriyor.
Ama hala sokağıma dönmek istiyorum.Ve bugün yapamadım.
Sabah tamda ayarladığım gibi erkenden kalktım.Ama Rüzgar kollarını bana ahtapot gibi dolamıştı ve küçücük bir hareketimde gözlerini açıyordu.Bu yüzden planımı erteledim.

"Neden bu kadar erken uyandın?"diye sordu Rüzgar.

"Erken mi? Saat 12!"

"Eeee.Erken işte!."

"Bu yüzden benimle tartışıcak mısın?"

"Hayır. Senin gibi gıcık bir kediyle hiç uğraşamam. Zaten başım çatlıyor!"

"Bugün eskisinden daha da uyuzsun!"

"Sende eskisinden daha geveze ve gıcık!"

"Off yemin ediyorum sen insanı çıldırtırsın."

"Sen insan olmadığına göre sorun yok."

"Hadi yaa! Belki ben insan değilim ama en azından senin gibi gerizekağlı değilim! Başımın ağrıycağını,bilincimin gideceğini bile bile içki içmiyorum!"

"Biliyor musun? İçki içmemin tek sebebi sendin."

"Napabilirim? Ben birşey yapmamıştım.Sanki ben gerçekten bir kediyimde beni sahipleniyorsun!"

"Evet sen kedisin!Benim kedisimsin!Bunu aklına sok !"

Dediğiyle şok olmuş gibi ona baktım.Ne demek istiyordu?

"Ben senin miyim?Ne diyon Rüzgar?"

"Duydun."

"Rüzgar.Bak hiçbir şey anlamıyorum!"

"Yakında anlarsın."
<><><><><><><><><><><><><><>
Rüzgar'ın ağzından
2 yıl önce

Yıllardır aradığım annemi,izbe küçük bir sokakta,rutubetli bir evde bulmuştum.
Onu öyle orada görünce içim parçalandı.Keşke çok daha önce bulsaydım.Onu bu kötü yerden kurtarırdım.

"Annem.Madem yerimi biliyordun,neden hiç yanıma gelmedin?Seni heryer de ararken,hiç mi umrunda olmadım?"dedim.

"Oğlum.Canım oğlum...Ben hep senin yanına gelmek istedim.Seni görmek,hayatında küçükte olsa bir yer etmek...Ama baban buna izin vermedi be oğlum.
Her yanına geldiğimde beni kovdu.Hakaretler etti.Eğer yanına gelirsem,beni öldüreceğini söyledi.Gelemedim"

Annem ağlamaya başladığında,dayanamadım ve benim de gözlerim doldu.
Gidip ona sarıldım ve mis kokusunu içime çektim.19 yıllık hayatımda,hep bu anı beklemiştim.Ve sonunda anneme kavuştum.

Annemle pencerenin önünde ki koltukta sarılırken,dışarıda kısa boylu,uzun kahverengi saçlı,minyon bir kız gördüm.
Kaldırımda oturmuş,öylece önüne bakıyordu.
Küçük bir kız çocuğuna benziyordu.Üzerinde siyah bir kapşonlu ,altındaysa siyah bol bir pantolon vardı.
Dayanamadım ve anneme;
"Anne,şu aşşağıda oturan kız kim?"
Diye sordum. Gözlerinden hüzünlü bir ifade geçti.

"O Umut.Namı değer "Sokak kedisi."

"Bana ondan bahseder misin?"
Kız neden bilmiyorum ama çok ilgimi çekmişti.

"O...bizim sokağımızın neşesi."

"Bu kadar mı?"

"Oğlum.Aslında sana onu anlatmayı çok isterdim.Ama Umut ,hakkında konuşulmasından hiç hoşlanmaz."

"Anne,bana anlattığını nereden bilicek?"

"Tamam tamam.Anlatıyorum.Umut doğduğundan beri bu sokakta yaşıyor.17 yaşında.Çok sevecen,zeki,iyi kalpli bir kız.Ama küçükken yaşadığı bazı olaylar yüzünden,içine kapanık.
Ve bir evi yok.Yani dışarıda kalıyor."

"Dışarıda mı? Neden?"

"Çünkü...Umut 4-5 yaşlarındayken,ailesi onu hep dilendirirdi.Yavrucak ne yapsın..dilenirken ya onu ittirirlerdi ya da görmezden gelirlerdi.Ve hiç para kazanamazdı.Evine gittiğinde,para dilenemediği için ailesi acımadan döverdi.
Evinde hiç huzur yoktu yavrucağın.Babası geceleri,evlerinin dış kapısına halatla ayağını bağlar,bütün gece soğukta kalırdı.Bunun gibi işkenceler çekerdi ufacık çocuk.
Çok iyi hatırlarım...bir gün annesi ve babası ellerinde çantalar evden dışarı çıkıyorlar.Arkalarında da Umut.Bağırıyor gitmeyin,beni bırakmayın diye.Ama onlar,Umut'u orada bırakıp gidiyor.Ve o günden sonra ne ailesi geldi ,ne de Umut o eve adımını attı.Hep sokakta yatıp kalkmaya başladı.Bu sırada da Allah ondan razı olsun,sokağımızın bakkalı Sadık bey ona sahip çıktı.Yemeğini ,suyunu,harçlığını ,en önemlisi de şefkatini verdi.Kaç kere evine gelmesini teklif etti ama kabul etmedi.Zaten kimsenin yardımını kabul etmez ,Sadık beyin dışında.İşte hep bu sokakta yatıp kalktığı ve küçücük bir şey olduğu için,herkez ona sokak kedisi der.Burada onu tanımayan yoktur.Onu herkez çok seviyor.Tabi bende.Sanırım....sende."

Dedi ve gözümden akan yaşı sildi.Kim demiş erkekler ağlamaz diye!Bal gibide ağlarız.Biz insan değilmiyiz?

Neden Olmasın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin