Daha 2 gün oldu Antalya dan Ankara'ya taşınalı. Eski düzenim, hayatım, çevrem her şeyim değişmişti. Babamın fabrikası batınca işler eskisi kadar iyi gitmedi. Ankara adını bile zar zor duyduğum bir yer. Nası alışacaktım ben bu hayata. Babam iflas edince mecburen gelmek zorunda kaldık. Okulumdan, arkadaşlarımdan ayrı kalmak çok zor. Bavullarımı yerleştirirken odama da göz gezdirmeyi ihmal etmedim. Çok kötü değildi. İdare eder bir şekildeydi. Bavulumu dolaba yerleştirdikten sonra merdivenlerden aşağıya annem ve babamın yanına indim. Annem Antalya'dan ayrıldığımız için biraz mutsuz du ama babama belli ettirmiyordu. Annemin sorusu ile düşüncelerimden sıyrılıp annemin sorusuna odaklandım.
-Kızım,yerleştin mi odana?
-Evet anne yerleştim dedikten sonra odama çıktım. Yeni okuluma bir göz gezdirmeye gidecektim. Üstüme bir kot şort ve kısa kollu siyah bluzumu aldıktan sonra saçımı açtım ve salaş haliyle bıraktım. Hafif rimel ve parlatıcıyla da kendimi süsleyip evden çıktım. Taksi durağına doğru ilerledim ve bir taksiye binip okulu tarif ettim. Okula geldiğim de ise taksiden inip okula bir baktım iyiydi ama benim eski okulum kadar şahane değildi. Okula doğru adımlarımı hızlandırarak yürümeye başladım. Herkesin gözü üstümde bir şeyler fısıldaşıyorlardı. Bu durum beni biraz da olsun rahatsız etmemi sağlamıştı. Okula girdiğimde ise müdürün odasını aramaya başladım. Merdivenleri çıkarken bir sürü göz üstümde ya da bacaklarımdaydı. Biraz tedirgin olduktan sonra iyice hızlandım ve arkama bakmadan yürümeye başladım. Ve evet sonunda müdürün odası. Kapıyı tıklatarak içeri girdim ve müdür sanki beni bekliyormuşcasına direkt lafa girdi.
-Merhaba, İrem hoşgeldin.
-Merhaba, hocam diyerek şaşkınca müdürün yüzüne bakmaya devam ettim. Bir süre sessizlikten sonra müdürün tekrar konuşmasıyla irkildim.
-Sınıfını sormaya geldin değil mi? diyerek bana dik dik bakmaya başladı. Ne diye bakıyordu ki. Çok ama çok rahatsız ediyordu bu bakışlar beni. Normal bir kızım işte daha ne.
-Evet, hocam. diyerek bekledim.
-Pekala, sınıfın 12/D diyerek elindeki ders programını yavaşça ve gülümseyerek uzattı. Bende hiç vakit kaybetmemek için kağıdı alıp direkt odadan çıktım. Biraz daha kalsam delirmek üzereydim diye düşünürken sert bir bedene çarpmam ve kafamın acıması bir oldu. Kafamı kaldırdığım da ise mavi gözlerle buluştum.
-Şşey... Ben özür dilerim pardon diyerek iki adım geriledim.
Adını bilmediğim yakışıklı oğlan ise sadece bakıp gitti.Buradaki herkes odun muydu? Yoksa ben mi çok naziktim hangisi acaba diye düşünürken okuldan çıktım. Eve doğru yürümeyi tercih ettim. Havanın biraz soğuk olması benim üşümemi sağlamıştı ama hiç aldırmadan devam ettim.
**************---------------------***********************------------------**********************-------------***
***
ARKADAŞLAR İNŞALLAH BEĞENMİŞ SİNİZDİR. YAZIM HATALARI VARSA KUSURA BAKMAYIN SEVİYORUM SİZLERİ... <3
********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ AŞK
RomanceBir anda karanlığın ortasında kalmak bu denli insanı korkutabilir mi ? peki ya karanlıktan korkan bir insan ya karanlığa aşık olursa ? Bembeyaz ve temiz olan kalbini ya karanlığa teslim ederse ? bu kitap Beyazın Siyaha teslim oluşunu ve yavaş yavaş...