Zamanda Yolculuk

Sır Ortaya Çıkıyor

16.00
Son zil çaldı ve ben de dünkü görevimi tekrar etmeye gidiyorum.Bakalım siyah limuzinimizi tekrar görebilecek miyiz?
16.10
Evet,işte olaylar tekrar ediyor.
Ama bir dakika,Cansu benim olduğum tarafa bakıyor,ve bir şeyler diyor.Ama duyamıyorum.
Tam o sırada gözlerim karardı ve yere düştüm.Gözlerim kapanmadan önce arkama dönmeyi başardım.Maskeli birisi elinde sopa tutuyordu.Fark edilmiştim...
...
Yüzüme bir poşet geçirilmişti.Beni ellerim bağlı bir şekilde bir sandelyede oturuyordum.Aniden o poşet yüzümden çıkarıldı ve ben loş ışıklı odada gözlerimim alışmaşını bekledim.Gözlerim alıştığında karşımda 3 kişi gördüm.Hepsi maskeliydi.İçlerinden birisi söyle dedi:
-Zeus adına çalıştığını biliyoruz.Eğer patronunun nerede olduğunu söylersen ölümün hızlı ve acısız olacak!
Şaşırmıştım.Ben Cansu'nun ne yaptığını araştırmaya gelmiştim.Oysa ki şimdide bilmediğim 3 adam tarafından ölümle tehdit ediliyordum.Sahi,Cansu nereye gitmişti?
-Sorumuza cevap ver lan!
Bir anda düşüncelerimden sıyrılmıştım.Eğer bu adamlara cevap vermezsem ölecektim.
-Sizin ne dediğinizi bilmiyorum.Zeus'un kim olduğunuda...
İçlerinden başka birisi:
-Sana söylemiştim K,boşa vakit kaybediyoruz.Zaten bu çocuk ta birşey bilmiyor,öldür gitsin.
Şu ana kadar hiçbir şey söylemeyen başka bir maskeli ise:
-L,patronun ne söylediğini hatırla;başka ölüm yok!
-Hades'in ne dediği umurumda değil J.Bu çocuk bugün ölecek! (L)
L denen adam silahını bana doğrultu.O sırada K denen herif şöyle dedi.
-Bekle,az önce onu benim öldürmem
gerektiğini söyledin,o halde silahı bana verde onu ben haklayayım!
Durumum trajikomikti;Biraz sonra ölecektim ve bu adamlar beni öldürmek için sıraya dizilmişlerdi.Bir anda elektrik kesildi ve bir saniye sonra geri geldi.Üç adamın yüzüde bir anda bembeyaz oldu ve bir adım geri çekildiler.
-Size söylemiştim,size söylemiştim başka bir ölüm olmayacak diye ama beni dinlemediniz!(J)
L denen adam bir anda çığlık attı.Sanki vücudundan elektrik çıkıyor gibiydi.Ve bu acı kısa bir süre sonra kesildi.L ölmüştü.O sırada bir ses geldi.
-Emirlerime itaat etmeyecektin ha!Senin gibileri erkenden temizlemek gerekir.K ve J,kızı getirin belki o biliyordur bunun kim olduğunu.
-Emredersiniz efendim!(K ve J)
Ne yapacağımı bilmiyordum.Ya da ne diyeceğimi.Az önce bir cinayet işlenmişti.Ve bu cinayet silahla ya da bıçakla işlenmemişti.Adam elektrikle öldürülmüştü.Hades denen adam tarafından.
-Bırakın beni,benden ne istiyorsunuz?istediğiniz her şeyi yaptım!Ne olur bırakın beni.
Bu ses tanıdık gelmişti.Ama kim olduğunu çıkaramamıştım.Sahi kimdi bu?Acaba Hades denen herif kız derken Cansu'dan mı bahsediyordu?
-Getirdik patron!(K ve J)
Aman Allah'ım!bu oydu,bu Cansu'ydu...Yoksa anlamışlar mıydı benim Cansu'nun arkadaşı olduğumu?
-Fatih,senin burada ne işin var?(Cansu)
-Aynı soruyu bende sana soracaktım(Ben)
-Hey!Bu kadar sohbet yeter.Söyle bakalım Cansu,Fatih'i nereden tanıyorsun?(K)
-Aynı sınıftayız.Ama yemin ederim onun bu işle bir alakası yok.Lütfen onu bırakın,lütfen(Cansu)
Tehlikeli bir şeyler dönüyordu.Ve bunlarla Cansu'nun ne ilişkisi vardı.Bu soruların cevabı Cansu'da idi.Bende cevabları alacaktım.Ama önce buradan kurtulmalıydım.
-Yaa demek aynı sınıftasınız.O zaman anlat bakalım,Fatih hakkında ne biliyorsun?(K)
Zamanı bükebilirdim.Acaba bunun bir adım ilerisi var mıydı?Ellerimi sıkan ipi tuttum.Ellerim terlemişti.Yapamıyordum.Hadi odaklan,yapabilirsin!
-Bilmiyorum,pek sınıf dışında konuşmuyoruz.Ama onunla ilgili garip bir şeyler var.(Cansu)
-Ne gibi?(K)
Evet,başarıyorum.İpler çözülüyor...
-Onu rüyala...(Cansu)
-Sakın bu adamlara bir şey anlatma!(Ben)
Odada olan herkes bana baktı.
Bravo Fatih!niye maydonoz oluyorsun ki?Al işte şimdi cevap bekliyorlar.Hadi cevap ver şimdi.
Neyse ki ipleri çözmeyi başarmıştım.Ani bir refleksle oturduğum yerden fırladım ve Cansu'ya doğru koştum.
-Bu son Zaman Yolcusu,yakalayın onu!(Hades)
Cansu'nun elinden tutmuştum.O sırada K ve L bana doğru koşuyorlardı.Ama garip bir şekilde oda bulanıklaştı ve tekrar düzeldi.Artık bir odada değil,okulumun bahçesindeydim.