Fatih ile Şafak'ın Konuşması

48 6 7
                                    

Şimdi benim öldürüldüğüm zamandan 3 hafta öncesine gidiyoruz.

Gelecekteki ben ile otobüsteydik.Nereye gittiğimizi sormayın,zaten bilemezsiniz.

-Artık bana Şafak demelisin.Yoksa insanlar şüphelenecektir.(Gelecekteki ben)
-Peki Şafak,iki hafta sonraki halim ile nasıl bağlantı kuracağım acaba?
-Kurmayacaksın,hafızanı sileceğim.
-Neden?
-Çünkü öyle bir durumda olacaksınki keşke bu güçler bana hiç verilmeseydi diyeceksin.
-Sen öyle diyorsan,öyledir.
-Bu arada güçlerini geliştirmelisin,çünkü güçlenmek için bir hafta yeterli olmayacak.Ve hafızanda silineceği için yeni güçler öğrenmen epey zor olacaktır.
Şimdi soruyorum sana,yapabilir misin?

Ellerime baktım.Gerçekten güçlüydüm ama düşmanım daha güçlüydü.Ve ben Son Zaman Yolcusu olarak onu yenmeliydim.Sağ elimden beyaz alevler yükseliyordu,sol elimden ise siyah alevler...
Aklımda tek bir soru vardı.Onu öldürmek ZORUNDA MIYDIM?

-Buna sen karar vereceksin.
-Aklımı okuma!
-O zaman eğitimlerine başlıyoruz.
-Pekala.

Bir süre sonra...

-Hey Şafak.

-Efendim Fatih.

-Burnun kanıyor dostum.

-Hey,seninde burnun kanıyor.

İkimizde aynı anda elimizi burnumuza götürdük.Gerçekten de burnum kanıyordu.

-Fatih,bunun anlamını biliyorsun.

Telaşlı bir şekilde ona baktım.Ve aradan on saniye geçtikten sonra bir anda otobüs sarsıldı.Ve otobüsün tavanı dehşet verici bir sesle yırtıldı.Tavandan içeriye atlayan bu adam kısa boylu,siyah saçlı,sakallı birisi idi.Neredeyse çocuk olduğunu sandım ama yüzündeki sakal onu biraz daha büyük gösteriyordu.Ve son olarak,gözleri parlıyordu.

-Son Zaman Yolcusu!Kokunu takip edip buraya kadar geldik.Şimdi,ya teslim olur buradaki insanlara dokunmayız ya da buradaki her insanı öldürürüz.Böylece Zaman Yolcusu da ölecektir.
Otobüsteki herkes bir anda bağırmaya,çığlık atmaya,ağlamaya başladı.Bazıları da korkudan bayılmıştı.
Hemen Şafak'a baktım.O da bana bakıyordu.Ne yapacağını yüzünden okuyordum.Aynı anda ayağa kalktık.

-Ne o,şimdi "Paleg'ler" insan öldürmeye mi başladı?(ben)
-Eğer Zaman Yolcusu "Devrim Ordusu'nu" yok etmeye çalışıyorsa birazcık insancıkdan bir şey olmaz.(Paleg)

Bunun üzerine Şafak söze girdi.

-Antlaşma da bu maddeyi fesh ettiğimizi sanıyordum.

-Kes sesini "Güçsüz".Ben Son Zaman Yolcusu ile konuşuyorum.

Bu sözün üzerine Şafak çok sinirlendi ve Paleg'in üzerine atladı.Paleg de Şafak'ı üzerinden attı.Bende Paleg'in üzerine doğru koşarken elimden bir enerji topu çıkartıp Paleg'in üzerine attım.Paleg enerji topu'nun şiddetiyle yere yığıldı.Bunun üzerine bende hemen onun üzerine atladım ve elimden beyaz dumanı çıkartıp yüzüne vurmadan önce gözlerine baktım.Gözleri parladıkça parladı ve bende geçici bir körlük oluştu.Bunun üzerine Paleg bana ardı arkası kesilmeyen yumruklarla vuruyordu.En sonunda gözlerimi açtığımda bir tekme attı ve otobüsün arka camından dışarı fırladım.Yere çok sert bir şekilde düştüm ve yuvarlandım.En son durduğumda ise vücudumun çeşitli yerlerinden kanlar akıyor ve nereden geldiğini bilmediğim çok büyük bir acı vücudumu kaplıyordu.Ayağa kalkıp dövüşüme devam etmeliydim ama ayaklarım beni dinlemiyor,değil ayağa kalkmak parmağımı bile hareket ettiremiyordum.Büyük bir sarsıntı daha duydum ve başımı çok zorlasamda sesin geldiği yöne doğru çevirmeyi başarmıştım.Paleg saate 180 km hızla giden otobüsten atlamış ve dengesini kaybetmeden otoyola bastığında ise sarsıntıyla yol Paleg'in bastığı yerlerden parçalanıyordu.Durduğunda ise sadist bir şekilde gülümsüyordu.
-Artık Devrim Ordu'sunu yok edecek bir güç kalmadı.Seni öldürdüğüm zaman kafanı Hades'in önüne atacağım ve terfi alacağım.

Sonra sadist bir biçimde kahkaha attı ve yanıma ağır adımlarla geldi.

-Seni öldürmek benim için büyük bir zevk Zaman Yolcusu.

Beni boynumdan tutarak yukarı kaldırdı.Boğazımı sıkıyordu.

-Son bir sözün varmı?
-Siz Palegler kanun önünde hesap vereceğiniz gün gelecek!
-Hahaha,gerçekten buna inanıyor musun?Üzgünüm ama öyle bir gün gelmeyecek.Gelse bile bunu SEN ASLA GÖREMEYECEKSİN ZAMAN YOLCUSU!

Elini hızlı bir şekilde titreterek yavaşça göğsümse geliyordu.Evet,ölüyordum.Galiba sizden özür dilemeliyim.Sizi kurtaramadım.Affedin beni.

-Öyle bir şey olmayacak!

Bir anda Paleg'in göğsünden bir yumruk çıktı.Ağzından kan çıkarak beni bıraktı.Yere düştüğümde kafamı vurdum ve gözlerim kararmaya başladı.Gözlerim kapanmadan önce beni kimin kurtardığına bakmayı başardım.O Şafaktı.

Zamanda YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin