Babyler, şarkı benden size gelsin. Tuğba Özerk-Bitter çikolata :D
Ömer ile Elif hakkındaki son konuşmamızdan sonra, bir daha aynı konuyu konuşmadık. Ve o konuşma üzerinden de neredeyse üç hafta geçti.
Tabii bu üç haftada yine erkeklik hormonlarım fazla kudurmuş fakat iş görememişti.
Elif, her gün iki saatlik izninde aynı barda şarkı söylemeye devam etti. Bu süre zarfında da biz neredeyse hiç konuşmazken, Ömer ile oldukça fazla yakınlaştılar. Anlamıyorum, o fahişe de sevilcek bir tarafta yok. Nesini beğeniyor acaba?
Ben ise, her gün egzersiz çalışmalarına hem gittiğim hastanede hemde odamda çalışmayı sürdürdüm. İlerleme vardı. Minik adımlar atacak kadar bir ilerleme hemde.
Bu arada dikkatimi çeken üç şey oldu.
Birincisi, Elif geçen hafta sonu izin saatinde bara gitmemiş, eski bir gecekondu evine gitmişti. Onun evi mi değil mi bilmiyorum ama çıktığında dudağı patlamıştı. Sorduğumda düştüğünü ve yüzünü taşa çarptığını söyledi. Gittiğin evin içi taş dolu herhalde diyecekken, kendimi zor tuttum.
İkincisi, Vedat. En son ki konuşmamızdan sonra onun Elif'e değişik baktığını farkettim. Alt tarafı bir gün zaman geçirdi. Ki bir gün bile etmez toplam yan yana oldukları saat. Bu neyin siktiğimin aşkı anlamadım?
Üçüncüsü ise Ömer ile Elif'i gizli bir şey konuşurken yakaladım. Bir zarftan bahsediyorlardı ve bu zarf her ne zarfıysa ben gelince susup saklamayı tercih ettikleri bir zarftı. Ve bu da ilgimi çeken önemli konulardan biri haline geldi. Ömer ve Elif bana ihanet ediyorlardı arkamdan iş çevirerek. Gerçi Elif sikimde değil, fakat Ömer bunu yapıyorsa o zaman bir kıyamet yaklaşıyor demektir.
Tekerlekli sandalyeyi mutfağa sürdüğümde, Elif her zamanki rutin yemek işleriyle uğraşıyordu.
Yanına gittim.
"Elif, bugün ki iki saatlik arana çıkmanı istemiyorum. Biliyorum nefes almak senin de hakkın. Fakat bugün bir görüşmem olacak ve senin izin saatine denk geliyor. Ömer de şirket ortaklarından olduğu için, senin servis yapman gerekecek."
Elif'in yüzü asılsada pek belli etmemeye gayret etti.
"Peki, Hazar Ali Bey. "
Arkamı döndüm kapıdan çıkmak üzereyken,
"A Elif bu arada senden istediğim üç şey var. Bir, bana sadece Hazar Bey de. Ali ismini özel nedenden kullanmıyorum. İki, misafirlerim geldiğinde üstünde daha klasik şeyler olursa iyi olur. Giydiğin taytlarla, seviyemi düşürürsün. Üç, servis için her şeyi hazır tut ne içerler bilemem ama bir tane turta bir tane de tuzlu kurabiye gibi atıştırmalık bir şeyler yap. Gerçi senin gibi bir beceriksiz nasıl yapar bilemicem ama idare edicez artık."
"Peki Hazar Bey. Ben hepsini öğlene hazır ederim. "
Bu tembihlerden sonra öğlen Ömer ve diğer ortaklar gelene Elif ile bir daha konuşmadık. Öğlen ilk önce Ömer geldi ve Elif'e yardım etti. Etmese şaşardım zaten yavşak piç. Sonra teker teker diğer ortaklarda gelmeye başladı.
Elif tek tek kapıyı açıp, büyük bir ilgiyle ilgileniyordu hepsiyle. İsteklerini saniyeler içinde yerine getirip, misafirlerimi memnun ediyordu. Ömer'in kaşları biraz çatıktı. Nedeni anlayamadım.
Bu sırada Elif'in giydiği klasik kıyafetse dikkatimi çekmişti. Taytlar götünü gösteriyor diye çıkarttırdık. Kız gitti bu sefer yakası maşallah memelerini göstercek kadar açık gömlekle kumaş yetmemiş etek giymişti. Giydiği topuklu ayakkabılarla da fazla dikkat çekici olmuştu. Bu kız tam bir gerizekalı. Abi biz götü başı gözükmesin diye giyin dedik, kız gitti götünü memesini daha da açtı. Siktiğimin yerinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Aşık Olmam
Random"Benim adım Aşk " dedi kadın, sarıldı adama. Güldü adam, " sıkıntı şu ki; ben aşka inanmam. " •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Kadınlar sinsi yaratıklardır. Hem sinsi hem de doyumsuz. Elini verirsin, kolunu da...