Ciddi ciddi düşünmem gereken konu aslından benim için o kadar da zor bir konu değildi.Nasıl olsa arkamda üzülen bir anne bırakmayacaktım.O iş için Fi'nin yaptığı klona güvenebilirim.Başka endişenilecek bi konu arkamda kalmadığına göre ; artık karşımda duran Fi'nin endişeli yüzünü gülümsetebilmek için "Evet!Gerçekten bu dünyayı terk edip seninle senin dünyana gitmek o kadar da kötü değil." gülümseyerek dedim.Fi "Of ya birden reddedeceğin için çok endişelendim.Sende kabul ettiğine göre işimi tamamlıyorum." gülümseyen ve kızarmış yüzünü saklamak istercesine arkasını dönerken dedi.Birkaç dakika sonra bilgisayarın saçtığı ışık daha da arttı öyle ki beyazlığı gözümü kamaştırdığı için bir süre kapamak zorunda kaldım.Gözlerimi açabileceğimi hissederken gözlerimi yavaşça açtım.Odanın ortasında gerçekten bi çember belirmişti.Etrafıma baktım sonra da bilgisayara ama Fi'yi daha görememiştim.
Tam "Fi nerdesin küçük cadııı!" diye seslenmeye başlamak için nefesimi içeri çekerken başımın üstünde saçlarımı uğraşan Fi'yi görünce, nefesimi "Fiyuuu" diye dışarı verdim.Ardından "Ahh! Saçlarımdan ne istiyorsun Fi ?Dur !Yapma!" canım acırken dedim.Fi de bana "Bilgisayarda beni dürtmeni unutmadığımı sanıyorsan yanılıyorsun"dedi hınzırca gülüp saçlarımı çekiştirirken.Yaptığı gerçekten acıtıyordu en sonunda pes edip "Fi tamam özür dilerim daha yapmam..."gözümden yaş gelirken dedim.Fi, bana acımış olacak ki saçlarımı bırakıp biraz uzağımda göz hizamda durup "Hıh anlaman iyi oldu senin açından yoksa kel olarak bir yaşam sürecektin." kollarını belinde bağlarken ve başını soluna çevirirken söyledi.
Aklıma gelen ani bir soru ağzımdan kaçtı : "Peki ben yeniden senin dünyanda doğarsam bu nasıl olacak ve Fi seninle orda karşılaşabilecek miyim ?"Bu soruyu sorduğumda kalbimde bilmediğim bir şeyler kıpır kıpır olmuştu.Çünkü bu kızlarla konuşmam ilkimdi.Nasıl bir şey olduğunu anlamasamda iyi hissettiren bir şeydi.Fi "Bu konuda diyebileceğim bilgi kısıtlı ama diyebildiğim kadarını söyleyeyim sana ilki sen yeniden doğduğunda demeyelim de zaten direk transfer edicem seni bu vücutla ikincisi ise gideceğimiz dünya hakkında kısa bilgi veriyim : dünyada 4 ırk bulunmakta aslında 5 ama melekler ve tanrıyı saymıyorum.İnsanlar-Şeytanlar-Vampirler-Kurt adamlar olarak dört ırkı tanımlayabiliriz.Bu dünyada perilerle ilgili hiçbir bilgi yok sadece melekler-tanrı ve insanlar hakkımızda bilgiye sahip.Yalnızca bizim hakkımızda bilgiye sahip olanlar bizi görüp hissedebilme özelliğine sahip olurlar.Üçüncü olarak diğer bilgilere kendin ulaşman gerektiği ve dördüncü olarak benim orada seninle karşılaşıp karşılaşmayacağım ise bir sır..."kıkırdayarak dedi.
Gerekli bilgilendirmeyi aldıktan sonra aklıma gelen "Peki nasıl götüreceksin beni çemberde sadece durmam yeterli olacak mı?"sorusuyla Fi'ye sordum.Fi "Tabi ki de daha bir şey yapman gerekmez hem ben senden gerekli olan son malzemeyi de aldım."bu sefer gülmemek için kendini tutuyor gibi görünüyordu.Ben de "O son malzeme benim saçım olabilir mi ?" diye soracaktım ama içimde tuttum.Çünkü bu güzellik abidesi öyle bir zorla tutuyordu ki kendini gülmemek için inadına sormadım.Onun yerine "Peki onun haricinde başka bir şey olamaz mıydı?" biraz somurtarak dedim.Bu yüz ifadem Fi'nin hoşuna gitmiş olacak ki kendini tutmayı bırakıp kahkaha atmaya başladı.En sonunda kendine gelerek "Kan tükrük deri parçası vb... şeyler de olabilirdi." ciddi bir şekilde söyledi.Ben de "Bence o saydıkların biraz eksik , DNA'm olan her şey olabilirdi yani" dedim.Fi ise "O söylediklerin de doğru olabilir sizin dünyanızda DNA deniliyor bizimkinde 'aile mirası' deniliyor ama bu söylediklerini benim yemem gerekiyor.Doğal olarak sana birden 'Kanını ver bana' dersem kaçardın herhalde ya da diğerlerinin için de aynısı yapabilirdin.Bende dolaylı olarak senden alma yollarını düşünürken beni dürttüğün sahne aklıma gelince hem hıncımı hem de görevimi yerine getirmek için bilgisayardan çıkınca saçlarına direk uçtum."diyerek kendini haklı çıkarırcasına dedi.Tabi ben bir yerden itiraz etmeyi düşündüm ama onun tarafından düşününce başka çıkar yol gözükmediği için sustum.Fi "Saçını saklamadan yiyebilirim artık" gülümseyerek arkasında sakladığı üç-dört tutam saçı attı ağzına.Birden çemberden sinyal gibi bir parlaklık çıktı.Herhalde biletim kesilmiş oldu böylece dedim kendi kendime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another World
FantasyBu dünyada yerin olmadığını mı hissettin ? Bence sen çok kalın bir gözlük takıyorsun. Hikayeme kulak verirsen o kadar da köyü bir dünyada olmadığını anlarsın. Her ne kadar kendimi özel görmesem de bu fantastik maceraya atılma istedim. Henüz bir şeyl...