Gerçekten yaptığımın doğru olup olmadığını kendim bile bilmeyerek soluğu revir kapısında aldım.Kapıyı çaldım.Ses falan gelmeyince açıp açmama arasında kaldım.Helen olsa bir ses verirdi en azından.Kapının önünde bir yukarı bir aşağı elimi çeneme yerleştirip volta atmaya başladım.Minik kız sıkılmaya başlamış şekilde "Abi girmeyecek misin artık içeri?" tam ona yanıt verecekken Fi "Tamam ilk ben gireyim içeriyi kontrol edeyim." yüzünde bir gülümseme varken dedi.Omzumdan bir çırpıda uçup, kapıyı bir çırpıda açıp, içeri girip kapıyı kapatmıştı bile.Düşüncelerimi duyamasa bile hareketlerimden hemen hemen ne düşündüğümü anlamıştı.Anlaması da iyi oldu.İçerde gördüklerim Fi'nin yanlış anlamasına yol açacak manzara olursa al başına belayı!Daha demin aramı düzeltmek için üstüme bir görev almışken...Ben bunları düşünürken içeriden birden büyük aura dalgaları kapıyı dövmeye başlamıştı.O an minik kız hemen alarma geçerek elimi tutup koruyu bariyerini kurmuştu.
Minik kız "Abi içerde büyük bir kavga var.Aura dalgalarından anladığım kadarıyla Fi ablayla biri dövüşüyor.İstersen içeri girebiliriz.Ne olursa olsun korurum seni abicim." koluma sıkıca sarılmışken dedi.Bir yutkunmadan sonra kapıyı yavaşça açtım.Tam neler olduğunu görecekken kapı yeniden kapandı. "Elleeeeen bu sefer kesinlikle elimden kurtulamayacaksın.Ayrı yeten Rast sende kapıyı açmaya çalışma buradaki şıllık melek bozuntusu...Ihhhh!Gördükçe sinirlerim tepeme çıkıyor." Fi avazı çıktığı kadar bağırarak konuştu. "Benim sağlık kontrolüm ne olacak?" diye kıs kıs gülerken konuştum.Tabi neler döndüğünü az çok tahmin edebiliyordum.Müdüre Ellen, Helen'i revirden kovup kendi onun yerine sağlık kontrolümü yapacaktı.Bunun yanı sıra türlü türlü kirli işler de arada kaynayacaktı.Neyse ki Fi revire benim yerime girdi diye sevinmeden edemiyorum.Onları böyle bıraksam bir sorun olacağını zannetmiyorum.
İki cadıyı başımdan defettikten sonra sakin bir yere yani kütüphaneye geçtim.Niye mi?Tabiki de sabahki işimi başarıya ulaştırmak için.Bir yer bulup yerime yerleştim.Minik kız için bir isim düşünmeye başlamadan onun da bir fikrini sormalıydım. "Abisi söyle bakalım sen nasıl çağırılmak isterdin?Benim gördüklerimi görüp hissettiklerimi hissettiğine göre beğendiğin bir isim olmalı..." diyip sustum. "Abi aslında beğendiğim bir isim var ama senin beğenmemenden korkuyorum." güzelim ince kaşlarını ve dudaklarını bükerek dedi. "Öyle şey olur mu?Sence abin öyle bir şey yapabilir mi?Biricik kardeşini sırf bunun için kırabilir mi?" diye derken minik kızı kollarım alıp sıkıca sarıldım.Kendimden biraz uzaklaştıktan sonra minik kız "Gerçekten mi!" diye yüzünde gülücükler açarken dedi.Sonra başımı 'Evet' anlamında aşağı-yukarı salladım. "O halde ismim 'Virulent Rosalinda' kısaca 'Rosa' olsun.Bunu duyduğumda şok oldum.Çünkü ilk kez aşık olduğum kızın ismi de Rosalinda idi.Ancak çıkma teklifimi herkesin ortasında yüksek sesle reddetmişti.O gün hissettiğim duygu anlatılamaz ancak yaşanılınca iletilebilecek bir şeydi.Bunun etkisinde epey bir süre kalmıştım.Olduğum ortamda bu konu açılınca yerin dibine girmek camdan aşağa atlayasım geliyordu.Herkesin böyle yerin dibine girdiği anlar vardır.Bunlar zamanla unutulacak cinsten olaylardır.Bende unutmuştum.Unutmamam elimde de değildi.Yaşantınız bir anda hayallerinizdeki gibi değişse siz de unutmak istediğiniz anıları hafızanızın en derin yerine postalarsınız.Benim yaptığım gibi...Ancak bu minik kız tarafından aniden su üstüne çıkarıldı.
Yüzümde zoraki bir tebessüm göstererek "Evet!Gerçekten de güzel bir isim seçmişsin.Bundan daha iyisini düşünemezdim." kızın saçlarını okşadım.Minik kız "Ama abicim hiçte öyle gözükmüyorsun.Benden ne kadar saklamaya uğraşırsan uğraş ben yine de anlarım.Senin şu an için burkuldu ve benim için bunu saklamaya çalışıyorsun." dudaklarını ağlayacakmış gibi büzerek dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another World
FantasyBu dünyada yerin olmadığını mı hissettin ? Bence sen çok kalın bir gözlük takıyorsun. Hikayeme kulak verirsen o kadar da köyü bir dünyada olmadığını anlarsın. Her ne kadar kendimi özel görmesem de bu fantastik maceraya atılma istedim. Henüz bir şeyl...