Ailedeki Sinirler Geriliyor

122 6 6
                                    

Ambulans sonunda kaza yerine ulaşmıştır fakat Cansu ve Emre baygın bir halde yerde yatıyorlardır. Vatandaşlar bilerek müdahale etmemiş sağlık ekiplerini beklemişlerdir.Acilen hastaneye kaldırıp ilk müdahele yapılmıştır. Emre'nin durumu Cansu'ya kıyasla daha iyidir. Boyunluk takıp dinlenme odasına alınan Emre morfinin etkisiyle odasında uyuyor, Cansu ise yoğun bakımda baygın haldedir. Haberi alan aile fertleri hemen hastaneye akın etmişler ama yeni hastanesen çıkan Adnan Bey'e olayı belli etmemişlerdir. Emre hemen taburcu olmuş fakat Cansu 'nun başında beklemekte ısrar ediyordur. Halası odadakilere dışarıya çıkın manasında kafasıyla işaret etti. Emre ile Cansu 'nun odası yan yana olduğu için Emre bi an bile gözünü camdan ayıramaz. Odadaki sessizliği kapı gıcırtısı bozar. İçeriye giren doktordur gülen bir yüz ifadesiyle "Cansu Hanım bütün tetkikleri başarıyla atlattı,yarına kadar tedbir amaçlı hastanede tutmamız lazım sonra taburcu olabilir." dedi. Emre ve halası derin bir 'ohh' çektiler. Sonra doktor odadan çıktı. Tam yine aynı sessizlik başlayacakken bu sefer Aynur Hanım sessizliği bozar; "Cansu'ya bir sürprizin olduğunu söylemiştin,özel değilse bana anlatabilirsin"der. Emre artık kendini bırakır ve Halasının kollarında ağlamaya başlar.Onu sinemaya 'Delibal' filmine götüreceğini ve orda da en sevdiği oyuncu olan defalarca araları onun için bozulmasına,tartışmalarına rağmen yine de hiçbirşey olmamış gibi barıştıkları adamla 'Çağatay Ulusoy' ile tanıştıracağını söyler ağlayarak. Halası iyice üzülür ve Emre'ye "Sürprizin bozulmayacak yeterki Cansu iyi olsun" der. Emre halası da gittikten sonra Cansu 'nun odasının camının karşısına geçer ve gözlerine derin derin bakarak düşüncelere dalar. Fakat aklını kurcalayan bişey vardır oda motorun bakımdan daha 2 gün önce çıkmasına rağmen fren yağını kimin boşalttığı... Ertesi gün Cansu'nun iyileşti haberiyle gözlerini açar, Ailenin bütün fertleri hastanededir. Halası;" Gözün aydın aslanım bak dualarımız kabul oldu, Allahıma binlerce kez şükürler olsun onu bize bağışladı" der. Emre hemen doktor kontrolünde Cansu'nun odasına girer gözlerinden tek tük yaşlar akıyor belli etmemek için dudaklarını ısırıyordu. İçindeki suçluluk duygusuna engel olamıyordur. Bunun farkında olan Cansu Emre'nin gözyaşlarını silip ona "Sakın ağlama bu senin suçun değil,en ufak zorlukta bu kadar kolay kırılacaksak bi anlamı yok beraber olmamızın" der. Emre derin bir nefes alır ve kafasını sallar." Sana yapacağım sürpriz vardı ya " der. Cansu heyecanla " Evettt" manasında kafasını sallar. Emre: "işte sana o sürprizi yapacağım" der. Cansu heyecanla yatakta doğrulmaya çalışır Emre hemen yardımcı olur. Işıklar kapatılmıştır ve bir anda içeriye Çağatay Ulusoy girer . Cansu Emre'ye dönüp sarılır. Çağatay Ulusoy sürprizini aslında Halası ayarlamıştır. Emre; "Bana değil Halama teşekkür et benim yarım kalan sürprizimi o tamamladı"der.
Cansu: "Önemli değil Aşkım,düşünmen yeterdi"der ve sarılırlar. Çağatay Emre'nin Lise arkadaşı olduğu gerçeğini Cansu'ya söyler.
Cansu: Bana bunu niye söylemedin Aşkım?
Emre:Sürpriz olmasını istedim söyleyecektim bugün.
Çağatay: Tühhh.. Kardeşim sürprizini bozduysam özür dilerim.
Emre: Lafı olmaz kardeşim beni kırmayıp buralara geldiğin için teşekkürler.
Çağatay cebinden 2 tane bilet çıkarıp" bunlar da benim bu çifte kumrulara sürprizim" der ve Delibal filminin galasına locadan iki tane bilet verir ve "Beni affedin ama artık gitmem gerek malum gala öncesi hazırlanmak lazım"der. Emre ile tokalaşırlar ve odadan çıkar. Cansu taburcu olmuştur ve Emre taksiyle evine bırakır. Emre 'nin aklına Aylin'in geçen sabah konuşmaya gittiklerinde motorun yanında kaldığını hatırlar. Kendi kendine "Neden Aylin bize böyle bişey yapsın ki ?" diye düşünür ve kendine kızar. Amcası yüzünün halini gördüğünde "Ne oldu oğlum iyi misin?" diye sorar. Emre:Amca merak etme küçük bir motor kazası ama önemli değil"der. Ali gelir ve alaycı bir ifadeyle "acemi şoförleri trafikte barındırmaları hata" diyip dalga geçer. Emre Amcasından izin alarak Ali'yi kenarıya çekiştirir.
Emre: "Doğru söyle lan bize bunu sen mi yaptın?Sen mi boşalttın frenin yağlarını?"diye sorar.
Ali: Ne? Frenin yağları mı boşalttı birisi ? Bunu kim neden yapsın ki?
Emre: Bilmiyorum ama bulacağım, bu işin peşini bırakmayacağım.
(Aradan 5 gün geçmiştir. Artık yaşantılar yavaş yavaş düzene oturmuştur. Emre artık iyice Aylin'i takip etmeye başlamış,her hareketine dikkat etmeye başlamıştır.Bu sırada Delibal filminin galası da gelmiş çatmıştır. Emre ve Cansu sabahtan haberleşirler,gerekli alışverişleri yapıp akşama buluşmak için sözleşirler.)
Akşam olduğunda Emre hazırlanmış ve Ferrari 458 Italia marka otomobiliyle Cansu'nun evinin önünde bekliyordur. Cansu hazırlanıp çıkmıştır, Emre inip Cansu'ya kapıyı açar. Arabaya binerler ve galaya doğru yola koyulurlar. Galaya geldiklerinde Ali'ninde Aylin ile birlikte o davette olduğunu görür. Çağatay'ın yanına gider ve niye onu çağırdığını sorar.
Çağatay: "Kardeşim ben çağırmadım kendisi gelmiş bende bişey diyemedim" der.
(Emre yüzünü ekşiterek tamam manasında kafasını sallar. O anda Ali yanlarına gelir.)
Ali: "Eee kuzen Çağatay'la tek Lise arkadaşı olan sen değilsin unuttun herhalde?"der.
Emre: Bize bulaşmada ne yaparsan yap kız yeni taburcu oldu sürprizi mahvetme.
Ali gülümseyerek"Tamam ne haliniz varsa görün"der.
(Ali kendini iyice içkiye vurur galanın sonlarına yakın ayakta duracak hali yoktur. Aylin korkar ve Emre'ye haber verir. Emre Ali'yi kolundan tutup karşılarındaki masaya oturtturur.) Galanın sonlarına doğru Cansu "Aşkım ben lavaboya gidip geliyorum"
Emre: "Tamam hayatım, bursa bekliyorum seni sonra çıkalım"
Cansu:"Tamam Aşkım"der ve lavaboya doğru gider. Arkasından hemen sonra Ali kalkar ve dengede durmaya çalışarak Cansu'nun arkasından gider. İlk önce şüphelenmeyen Emre, Ali'nin karşı masada olmadığını görür ve hemen lavaboya gider. Lavaboya giderken içerden sesleri duyar ve koşarak Kızlar tuvaletine girmeye çalışır İçeride Ali zorla Cansu'yu öpüyor, Cansu karşı koymaya çalışıyor fakat engel olamıyordu. Emre kilitli olan tuvalet kapısını tek bir hamleyle kırar ve Ali'yi yumrukla yere yığar. Cansu'ya" hemen dışarıya çık" diye bağırır ses tonundan korkan Cansu koşarak içeriye doğru gider ve Çağatay'a olayı haber verir. Çağatay ve birkaç arkadaşı koşarak tuvalete giderler. Emre Ali'yi öldürürcesine dövüyor Ali sarhoş olmanın da verdiği etkiyle" daha bu hiç bir şey değil senden daha çok intikam alıcam" diye bağırıyordur. Çağatay ve arkadaşları tuvalete girerler ve hemen Emre'yi ayırırlar. Çağatay: Bırak kardeşim değmez bu kansız için,yapma.
Emre:Bana dediklerini duydun, Cansu'yi rahat bırakmayacak.
(Çağatay,Ali'yi taksiyle eve bırakır.Artık gala bitmiştir. Gecenin sonunda herkes evlerine dağılır. Arabada yol boyimca Cansu ve Emre hiç konuşmazlar. Emre , Cansu'yu eve bırakır ve Kendi evine gidip soğuk bir duş alır ve yatar.)

Mutlu SonsuzlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin