Bölüm 42 - Sezon Finali

13.9K 1K 115
                                    




Yusuf onca koşuşturmasının arasında, kendisine ricada bulunan öğrencilerini kıramamış ve vize haftasına son bir ek ders ilavesi yapmıştı. Yoklama listesini eline alana kadar bu ders için pek de hevesli olduğunu söyleyemezdi. Betül Demir ismini seçince karalanma dolu beyaz kâğıtta onca imzanın arasında, yüreği acemi bir kuşun kanatları gibi rastgele savrulmaya başlamıştı göğüs kafesinin içinde. Ne diye bu kadar heyecan yapmıştı ki şimdi? Dersten kalacağını düşündüğün için dedi içindeki sosyolojik felsefecinin sinir bozucu sesi, öğrencin adına mutlu oldun, o kadar. Daha önce hiçbir öğrencisi için böyle duygular yaşamamış, hiçbir öğrencisini böyle itina ile takip ettiği olmamıştı adamın. Son birkaç haftadır yoklama kâğıdında imzasını gördüğünde genç kızı bulmak için sınıfı o kadar taramasına rağmen bir türlü denk gelmemişti adam. Yerine başkasının imza attığından şüphelenip bütün senenin yoklama kâğıtlarını incelemişti adam. Ama genç kız kaçıyordu ondan. Oysa Yusuf sınıfta, bahçede ya da kantinde ve hatta tramvaya bindiğinde bile gözleri ile kızı arıyordu istemsizce. Nedenini bilmiyordu. Ya da bilmezlikten geliyordu. Aslında anlamak istemiyordu! Ama Betül'ü görmediği gün; ilacını almayı unutmuş bir hasta gibi ya da mavi rengini boyamayı unuttuğu bir gökyüzü tablosu gibi hissediyordu kendini.

" Evet, arkadaşlar, din felsefesi sizi bir yaratıcıya ulaştıracak bilgileri sorgulayan, anlamlandıran ve sağlamlaştıran rasyonel ve eleştirel bir düşünce akımıdır da diyebiliriz. Tabi tam tersini de ispat etmenize yardımcı olacak doneler mümkün. Din felsefesi temel olarak; Tanrının varlığı, Tanrı'nın temel niteliklerinin tanımlanması, vahyin imkânı, Tanrı ile evren arasındaki ilişki, evrenin yaratılışı ve ruhun ölümsüzlüğü gibi temel problemleri ele alır. Buna göre Tanrı'nın varlığını kabul edenler üç temel yaklaşım öne sürerler. Bunlar Teizm, Deizm ve Panteizmdir. Tanrının varlığını reddedenleri –artık herkesin adına aşina olduğu- ateizm ve Tanrının varlığının ya da yokluğunun bilinmeyeceğini öne süren öğretiyi de agnostizm olarak sayabiliriz. Kısaca bu kavramları tanımlayacak olursak.."

Yusuf artık otomatikleşmiş bir şekilde bütün sene tekrar etmenin verdiği bezginliğin de etkisi ile robotik bir dille keyifsizce dersini anlatırken bir yandan da çaktırmadan sınıfı rahatça taramak için yavaş adımlarla sıraların arasında dolaşıyordu. Arka taraflara doğru ilerlediğinde kuytu bir köşede iyice sinerek kendini fark ettirmemeye çalışarak dudaklarını kıvırmış isteksizce dersi dinleyen geç kızı görene kadar sınıfı iki kere turlamıştı adam. Nasıl oluyordu da fark etmiyordu bu kızı? Kaybettiği oyuncağını beklemediği bir anda bulan küçük bir çocuk gibi yüreği havalanmıştı adamın. İçindeki kelebeklerin kanadına kondurup genç kızın avucuna bırakmam için kanat çırptığı kalbi göğüs kafesinde sıtmaya tutulmuş bir hasta gibi titriyordu sanki.

" Bazı filozoflar insanın bir üst akıl, her şeyin üzerinde bir güç ve üstünlük arayışının din kavramını doğurduğunu yani dinin felsefenin ihtiyaçlarından türeyen bir olgu olduğunu savunur. " diyerek hileli cümleleri ile muhatabını tahrik etmeye çalıştı adam. Bu hareketi tıpkı uyuyan bir kaplanı çomakla dürtmek gibiydi. Cümlesini bitirdikten sonra muhatabı olduğunun farkında olmayan genç kıza dönüp tüm hainliği ile " Siz böyle düşünmüyorsunuz galiba? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz derse ilgisi olmayan sevgili öğrencim?" dedi cezaya kaldıran disiplin hocası edasıyla.

O anki tek düşüncesi; Betül'ün karşıt düşünceleri ile dimağını doyurmak ve kızdan hayat belirtisi göstermesini umarak içini rahatlatmaktı. Hepsi bu(?) Bu kız adamın dersteki akademisyen ahlakını da alt üst etmişti. Normal zamanda bir öğrenciye derste sarmasının tek nedeni onu doğru bilgiye ulaştırmak için tartışma ortamı oluşturmak iken şimdi sırf karşısındaki durgun genç kız konuşsun diye, sesi kulaklarında yankılansın diye, konuşurken yüzünün aldığı o ciddi ifade hafızasına değsin diye laf atıyordu öğrencisine. Ne ayıp! Bu kız farkında olmadan, adamın ruhuna gömdüğü duygularının mezarlarının üzerinde çıplak yağıyla dolaşıyordu ürpertici bir biçimde.

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin