-------
Doruk'un Ağzından;
18 Mayıs 2013
Arabama atlayıp Berk ve Doğukan'ın okuduğu üniversiteye doğru sürmeye başladım. Berk benim erkek kardeşim. Benden iki yaş küçük. Üniversite ikinci sınıfa gidiyor. Doğukan'la aynı sınıftalar. Doğukan, bizim çocukluk arkadaşımız. Üçümüz bir çok kavgaya karıştık. Birimizin başı dertte olduğu zaman hepimiz beraber çözeriz. Birbirimizden hic biseyi saklamayız. Kardeş gibiyiz. Üniversitenin parkına geldiğimde arabayı park edip cool bi şekilde arabadan indim. Kızlar ağızlarının sularını akıtırken bir kaçı da iç cekiyodu. Pas versem hepsi üstüme atlayacak gibi bakıyorlardı. Bu yaptıkları egomu okşarken pic bir sırıtış yüzümde belirdi. Okulun kantinine gidip oturduğum da Berk'e geldiğimi ve kantinde beklediğimi belirten mesaj atıp beklemeye başladım. Herkesin sesi bi anda kesildi. Herkes kantinin girişine bakmaya başladıklarında bende bakmaya başladım. Berk ve Doğukan kapıdan cool bi şekilde girdi. Bütün kızlar onlara yiyecekmiş gibi bakarken, erkekler de dövecekmiş gibi bakıyorlardı. Ah, şu yakışıklı piçler. Berk'in ayakları sandalyelerden birine takılınca yeri boylaması uzun sürmedi. Ouvv gitti karizma. Herkes pür dikkat Berk'in ve Doğukan'ın tepkisini beklerken, Doğukan bi anda kahkaha atmaya başlayınca herkes gülmeye başladı. Berk zemine dikkatle bakarken konuşmaya başlayınca herkes susup onu dinlemeye koyuldu.
"Aaa, zemin çok güzelmiş. Doğukan bak ne güzel di mi? Bizim eve de bundan yaptırmalıyız"
"Berk, kalk lan şurdan. Yerle ilişkiye girdin resmen"
Doğukan karnını tutarak gülmeye devam ederken, Doğukan'ın söylediğiyle tekrar gülmeye başladılar. Yan masadan kahkaha sesi geldiğinde yan masaya baktım. Yaklaşık 1.70 boylarında, kahverengi saçları ve mavi gözlü olan kız diğer kızlara göre daha güzel gülüyodu. Ya da bana öyle geliyodu. Berkle Doğukan'ın yanıma geldiklerini konuşmaya başlamalarından anlamıştım ama ben o kıza mühürlenmiş gibi kafamı başka tarafa çeviremiyodum. Berk bana yaklaşıp
"Sırıtarak nereye bakıyosun lan?" Dedi
O öyle söyleyene kadar sırıttığımın farkında değildim. İkiside benim baktığım yöne bakıp aynı anda konuştular
"Derin Yılmaz "
Kafamı onlara çevirip anlamayan bakışlarla bakmaya başladım. Berk anlamış olacakki sandalyesinde geri yaslanıp konusmaya basladı.
"Kızın adı Derin Yılmaz. Bizim sınıftan. Kendi halinde bi kız. Arkadaşlarının dediğine göre cok neşeli biriymiş."
Kafamı tekrar kıza çevirdiğimde bizim masaya baktığını gördüm. Gözlerimiz buluşunca kaşlarını çatıp baktı ve hemen önüne döndü. Ne yani utanmış mıydı? İster istemez gülümsedim. Berklerle biraz daha konuşup kalktım. Üniversiteden çıkıp eve gittim. Soğuk suyun altına kendimi atıp rahatlamaya çalıştım. Duştan çıktıktan sonra üstümü giyinip yataga yattım. Gözlerime kapattığım da aklıma bugünkü kız geliyodu. Babamın adamlarından birini arayıp o kızı araştırmasını istedim. Yaklaşık bir saat sonra tüm bilgileri elimdeydi. Babasının öldüğü, annesiyle yaşadığı, kardeşinin olmadığı... ve daha bir sürü şey. Peşine bir kac adam taktım. Bundan sonra her hareketinden haberim olacaktı.
Şimdiki Zaman;
Tam 3 sene. 3 senedir her hareketinden heberim var. Nerelere gittiğinden, kimlerle takıldığından, arkadaşlarından. Gün geçtikçe unuturum, bi anlık heves falan diyodum ama öyle değilmiş. Bir türlü aklımdan çıkaramadım. Gün geçtikçe daha da kazındı aklıma. Derin, çok farklı. Diğer kızlar gibi erkek avcısı değil. Edindiğim bilgilere göre sevgilisi de olmamış. Etrafımda ki kızlar erkeklerin peşinden koşarken onun kosmaması, masumluğu, gözleri herşeyiyle diğerlerinden çok önde. Belki de ona karşı böyle olmamın sebebi de budur. Ve ben bu güzelliğin başkasına gitmesine izin veremem. O benim. Sadece benim. İş teklifini de bu yüzden ettim. Hep benim yanımda olsun, başkasıyla konuşmasın. Onu kendime aşık etmek için elimden geleni yapıcam. Derin'e beslediğim bu duygu aşk mı? Hoşlantı mı? Yoksa takıntı mı? Bilmiyorum ama bildiğim tek şey var onu istediğim.
Derin'in o cafe de çalıştığını biliyodum. O gün o cafeye gitmemin sebebi de onu görmek istememdi. Cafeye girdiğim de onu gördüğüm an göğüs kafesimin altında adını koyamadığım birşeyler harekete geçmeye başladı. Ona bakmaya başladığımda kısa bir süre sonra gözleri benimkilerle buluştu. Bir kac saniye baktıktan sonra gözlerini önüne çevirdi. Onu üniversitede ilk gördüğüm gün de böyle yapmıştı. Uzun süre bakamamıştı gözlerime. Utanıyo muydu yoksa başka bir şey mi var bilmiyorum ve bu sinirlenmeme sebep oluyor. Siparişleri almak için geldiğinde onu izleme fırsatım olmuştu. Siparişleri getirdiği zaman kahveyi üzerime döktüğünde ki telaşı yüzünün aldığı şekil görülmeye değerdi. Nasıl yapıyo bilmiyorum ama her haliyle beni kendine çekmeyi başarıyor. İşten kovdurduğum da gözlerinin dolduğunu gördüğüm an kalbim de bi sızı hissettim. Cafeden hızla çıktığında bende peşinden gittim. Onu bileginden tutup durdurduğumda şaşırmış gözlerle bana bakıyodu. İş teklifi ettiğim de reddedmesi sinirimi bozmuştu. Onu korkutmamak için sinirlerime hakim olmaya çalıştım. "Neden beni istiyosun" diye sorduğunda ona ne diyebilirdim ki? Cevap vermek yerine arabaya bin dediğimde "sen kim oluyosun da bana emir veriyosun" demesi kalbimi parçalara bölmeye yetmişti. Ben neyiydim onun? Arkadaşı mı? Bileğinden tutup arabaya bindirdim. Sahilde biraz oturup evine bıraktım. Yolu tarif etmesine bisey demedim. Eğer evi bildiğimi söyleseydim hakkımda iyi şeyler düşünmeyebilirdi. Aksam mesaj attığımda işi kabul ettiğini söyleyince kalbim düzensiz atmaya başladı. Bu kız da birşey var. Kalbim hiçbir kızda böyle atmazken Derin'de yerinden çıkacakmış gibi oluyor. Derin'i tanımadan once ortamlardan çıkmayan ben onu tanıdıktan sonra ortamlarda pek görünmez oldum. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığında kendimi uykunun kollarına bıraktım.
2 Saat Sonra;
Telefonun sesiyle gözlerimi açtım. Beni bu saatte uykumdan uyandıran insan büyük ihtimalle canına susamıştır. Kimin aradığına bakmadan telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Alo "
"Doruk naber"
"Berk, niye arıyosun lan bu saatte? "
"Uyuyomuydun? "
"Uyuyorum, ne söyleyeceksen söyle ""Yarın akşam üstü Türkiye'deyim "
"Ee?"
"Gelip alırsın"
"Tamam"
Diyip cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapattım. Gözlerimi tekrar kapatıp uyumaya devam ettim.
-------------------------------
Yeni bölüm geldi. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Öpüldünüz 😍😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asistanım (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayat hiç birimize adil davranmıyor değil mi? Bazıları aşk acısı çeker, bazıları evlat acısı, bazıları anne baba acısı. Bazıları yoksulluk çeker, bazıları bolluk bereket, bazıları çöpler de yiyecek bi kırık ekmek arar, bazıları ise ekmek beğenmez. B...