AŞK KAPIYI KIRINCA- BÖLÜM 7

387 18 8
                                    

Selaam, değerimi bilin diğer bölümü de yayınlıyorum-,-  Bu bölümde Chris ve Austin arasındaki çekişme çok aksiyonlu olacak çok :D Bu arada ilk defa hikayenin bir kısmını Chris ten dinleyeceksiniz, diğer kısmı da Austinden<3 Yorumlarınızı bekliyorum :*

Austin

Elenayı seviyordum. Gerçekten seviyordum. Onun odasında, onu korkuttuğumdaki yüz ifadesi gerçekten komikti. Ve dediğim gibi korktuğunda gerçekten seksi oluyordu. Seksi kıyafetler giymediği halde bunu nasıl beceriyor hiç anlamıyorum. Fiziği güzeldi zaten. Tanrım ben ne diyorum? Bu düşüncelerimi o duysa sanırım beni yaşatmazdı. Bunu düşündüğümde yüzümü salak bir sırıtış kapladı. Bir ses düşüncelerimden beni ayırdı.

"- Ne o dostum, aşık falan mısın? Kendi kendine sırıtmalar falan."  Pislik Mike. 

"- Saçmalama dostum, aklıma komik bir şey geldi."  Bu bir nevi doğruydu, değil mi? Mike, elindeki basket topunu bana doğru fırlattı ve maç yapmaya başladık. Maç bittiğinde bizde bitik haldeydik. Basket biraz olsun kafamı dağıtmıştı ama maç bitince yine Elena girdi aklıma. Bu kız neden hep benim aklımda? Lanet olsun. Şu an ne yapıyordur acaba? Benim onu düşündüğüm gibi düşünüyormudur ki beni? Tam aşık ergenlere döndüm. Ama sesini duymaya ihtiyacım vardı. 4 Saate yakındır sesini duymuyordum. Telefonumu çıkarıp numarasını tuşladım. 2 Kere çaldıktan sonra açtı. Sesi neşeli geliyordu. 

"- Selam Elena, ne yapıyorsun?" Sevgilim ya da aşkım gibi şeyler ne zaman diyebilecektim acaba?

"- Hiiç duştan çıktım." Güldüm. Bu kız bana gerçekten çok sapıklık malzemesi veriyordu. Sapıkça yaptığım espriler onu sinirlendiriyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu.

"- Duşta beni düşündüğüne eminim. Heyy şu an havluyla mısın? " Telefonun ucundan bile sinirlendiğini hissedebiliyordum. 

"- Sapık Austin yine iş başında." sırıttım. Yapmacık bir üzgün tonla:

"- Ama üzerinde ne olduğunu söylemedinki?" Şu an çok eğleniyordum ama biraz daha şansımı zorlarsam başıma kötü şeyler gelecek. Sinirli bir ses tonuyla konuşuyordu.

"- Kapa çeneni Austin. Hem sen neredesin, okula geç kalacaksın?" Hıım, beni de düşünürmüş. Ama biraz daha eğlenebilirdim. Ciddi bir sesle konuştum.

"- Şu an yanımda çok güzel bir sarışın var Elena. Okul kimin umrunda ki." Öfkesi bu sefer gerçekten korkunçtu. 

"- Yanındaki süpürge saçlı kimse artık, umrumda değil." Bir kahkaha patlattım. Kıskanmıştı! Şu an Elenanın yanına gidip onu yiyebilirdim. O kadar tatlıydı ki.

"- Kıskandın mı sen beni?" dedim gülüşümü bastırmaya çalışarak.

"- Ne kıskanıcam ya, saçmalama." derken bile sesinden kıskançlık akıyordu. Şimdi gönlünü almalıydım, bugünlük bu kadar eğlence yeter.

"- Sana bir sır vereyim mi? Ben kumral, yeşil gözlü, kıvırcık saçlı, birde adı Elena olan kızları diğerlerine tercih ederim." Rahatlamış bir şekilde güldüğünü duydum. Bu kızı seviyorum. Konuşmasına izin vermeyerek devam ettim:

"- Okulda görüşürüz , kıskanç ve tatlı kız." deyip telefonu kapattım. Okulda onu göreceğim için heyecanlıydım.

Chris

Okula girdiğimde gözlerim sadece bir kişiyi arıyordu. Elena. Onu ilk gördüğümden beri sempatik bulmuştum. Bana sınıfın yerini utangaçça sorduğunda, gıcıklık yapasım gelmişti. Çok tatlı ve güzel bir kızdı. Bir de şu kıskanç ufaklığımız Austin var tabii. Herşeye balıklama atlıyor, sanırım Elenadan hoşlanıyor. Maalesef Elenayı ona bırakmam. En sonunda Elenayı gördüm. Herzamanki gibi çok güzeldi. Sanırım güzelliğinin farkında değil. Birini bekliyor gibiydi. Kimse yanına gitmeden, hızlı adımlarla yanına gittim. Bana o güzel gülümsemesiyle bakıyordu. Tanrım, o yeşil gözler nasıl olurda bu kadar güzel di! Hele o dudakları... Her baktığımda öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Ona bakmaktan öyle dalmışım ki omuzumdan beni sarstı.

"- Hey, Chris. Daldın gittin. İyi misin?" Sırttım.

"- İyiyim. Nasıl gidiyor, yine sınıfı bulamadıysan yardım edebilirim." Tam bir abazayım evet. Güzel sesiyle bir kahkaha attı. Tam cevap vermek için ağzını açmışken biri araya girdi.

"- Elena, gidelim mi?" Austin piçi! Aklınca kızı benden uzaklaştıracak. Öfkeyle yumruğumu sıkarak Austine baktım. Ne tesadüfki o da bana aynı şekilde bakıyordu. Elena şaşkınca:

"- Peki gidelim. Sonra görüşürüz Chris." Başımı salladım. Dur bir dakika, Austin Elenaın elinden mi tutuyordu? Burada neler oluyor böyle? Salak Austin kendinden emin bir şekilde:

"- Sanmıyorum." dedi. Bu da ne demek? Artık öfkemi gerçekten kontrol edemeyecektim. Resmen hırlayarak:

"- Sanane , sen kızın nesi oluyorsun?" Austin piç gülümsemesiyle:

"- Sevgilisiyim." Donup kaldım. Sevgilisi? Kelimeleri algılamakta zorlanıyordum. Kendimi tutamayıp Austine doğru hızla ilerledim ve suratına bir tane yumruk indirdim. Austin hemen yerden kalkıp, bana birtane yumruk attı. İkimiz de öfkeden birbirimizi öldürebilirdik. Elena ağlayarak:

"- Yapmayın, durun!" Saf kız birde aramıza girmişti. O korktuğu için sakinleşmeye çalıştım. Austinde durmuştu. İkimiz korkuyla Elenaya bakıyorduk. İkimize nefretle bakarak:

"- LANET OLSUN, İKİNİZDE APTALSINIZ."

AŞK KAPIYI KIRINCA- TANITIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin