AŞK KAPIYI KIRINCA- TANITIM

AŞK KAPIYI KIRINCA- BÖLÜM 10

Austin

Jacksonla konuştuktan sonra döndüğümde Elena ortalıklarda yoktu. Bekle lafının neresini anlamamıştı ki! Koridorlarda Elena diye seslenirken koridorun ucunda bir insan silüeti gördüm. Ama beklediğim kişi değildi bir erkekti.

"- Zavallı ufaklık, kız arkadaşın seni ekti mi yoksa" Piç Chris! Hiddetle üstüne doğru yürüdüm her olayın altından bu salak çıkıyordu. Burada neler oluyor böyle?

"- Sakin ol küçük adam, hem suçlusun hemde güçlü" dedi ukala sesiyle. Öfkeyle:

"- Neyden bahsediyorsun sen? Ne suçlusu ne güçlüsü?" bu sohnet giderek can sıkıcı oluyordu ve Elena nerelere kayboldu hiç bilmiyorum.

"- Ahaha senin anlayacağın türden anlatayım ufaklık. Kız arkadaşının kalbini çok kırdın" 2. cümlesini yapmacık bir üzgün tonla söyleyince öfkeden delirdim resmen. Şunu biliyordum ki Elena Chrisin bir saçmalığı yüzünden gitmişti. Peki bu piç neler saçmalamıştı Elenaya? 

"- 1 haftalık bir iddia için bu güzel kızla çıkmak çok acımasız Austin. Bunu ben bile yapmazdım." Gerizekalı piç! Bu sefer sinirime hakim olamadım ve öfkeyle bağırarak suratına yumruğumu geçirdim. Karşılık vermek yerine kahkahalarla gülüyordu.

"- Tıpkı bir kız gibi vuruyorsun Austin." Yerde kıvrılmış arszıca gülmeye devam ediyordu. Karnına tekmeler geçirmeye başladım bu gerçekten rahatlatıcıydı ama hala gülmesi sinir bozucuydu. Tanrı aşkına daha neden burada oyalanıyorum? Her geçen dakika Elena benden daha çok nefret ederken ben burada uslanmaz bir piçi dövüyorum. Son tekmemi de karnına geçirdikten sonra okuldan çıktım ve Elena nın evine doğru yol aldım.

Elena

Son 1 saattir durmadan ağlamam çok depresifti.Resmen beni etkisi altına almıştı ve bende salak gibi kanmıştım. İyi ki annem veya Ron evde yoktu da rahat rahat ağlayabiliyordum. Son 1 saat duvarlara yumruklarımı geçirmiş, saçlarımı koparcasına çekmiş,ayıcığımı dövmüştüm. Rahatlamam gerekiyor demi? Hayır rahatlamadım. Vurduğum kişi Austin olmadığı sürece rahatlamam da. Kapının iğrenç zili çalmaya başladı. Kesin Rondur. Hiç çekemem şu an onu ama kapının önünde bırakırsam annem beni gebertir. Bıkkınlıkla yerimden kalktım ve hızla kapıyı açtım. Austin ha! Tam kapatıyordum ki kapının arasına ayağını koydu.

"- Elena açıklamama izin ver lütfen. Sadece birkaç dakika " diye yalvardı. Başka şansım mı vardı sanki. Kapıyı açtım ve titrek sesimle:

"- Sadece birkaç dakika" kim bilir şu an nasıl iğrenç görünüyorumdur. Yüzüm kıpkırmızıdır ve gözlerim ağlamaktan şişmiştir kesin. Kapıyı kapattım ve odama doğru ilerleyişini izledim. Gergin gözüküyordu.

"- Elena buna nasıl inanırsın! Seninle iddia için çıktığıma!" bana yine bağırıyordu. Sakin ol Elena sakin. Boğuk çıkan sesimle:

"- Bana bağırma Austin. İlk söylediğinde inanmamıştım zaten ama sonra lanet olsun ki kanıtladı.Şimdi git ve iddiayı kazandığın için sevinmeye devam et!" Bu sözlerim karşısında resmen deliye dönmüştü. Elini hırsla saçlarında gezdirerek odada bir oraya bir buraya dönüyordu.

"- Kanıtladı mı? Nasıl kanıtladı Elena?" Bir de soruyor.

"- Sen Jacksonla iddiaya girmişsin ve ben sınıfta beklerken de siz bahçede Jacksonla el sıkışıp gülüyordunuz. Ve bütün gün çok garip davranıyordun. Bir şey olduğunu anlamalıydım."

Aniden duvara bir tekme geçirdi ve öfkeli gözlerle bana bakarak:

"-Elena, ben Jacksonla iddiaya falan girmedim . Ben o çocukla takılmıyorum bile. İlişkimizin 1 haftası doldu diye o gün sana bir süpriz yapmak istemiştim ve Jacksondan tavsiye almaya gitmiştim. Chris piçi de bizi ayırmaya çok meraklı olduğu için fırsattan yararlanmış." dedi. Ağzım açık şaşkınlıkla ona bakıyordum. Ne yani iddia falan hepsini Chris mi uydurmuştu? İşin kötüsü amacı bana süpriz yapmakmış. Titrek bir sesle:

"- Austin b- ben.."

"- Sen, bana güvenmiyorsun Elena. Böyle pislikçe birşeyi yapabilecek bir insana mı benziyorum?" dedi üzgünce. Gözleri de üzgün bakıyordu. Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.

"- Neden Elena? Neden böyle bir şey yapabileceğimi düşündün?" kaşlarını çatarak bakıyordu bu sefer de. Artık bağıran taraf olma zamanı bendeydi.

"- ÇÜNKÜ SENİN GİBİ BİRİNİN BENİM GİBİ BİR APTALLA NEDEN BERABER OLMAK İSTEDİĞİNİ ANLAYAMAMIŞTIM. MANTIKSIZ GELİYORDU."

Bu sinir patlamama karşın gözleri büyüdü ve aniden beni kendine çekip sertçe dudaklarıma yapıştı. Öpmüyordu resmen sömürüyordu. Kısa bir şaşkınlıktan sonra bende ona karşılık vermeye başladım. Ayrıldığımızda nefes nefese alnını benim alnıma yasladı. İki eliyle yüzümü kavradı.

"- Sen şu ana kadar gördüğüm en güzel ve çekici kızsın Elena." dedi sımsıcak bir sesle. Gözleri parlıyordu.

"- Ciddi değilsin." dedim üzgünce. Üzgünüm diye uyduruyordu kesin. Kaşlarını çatarak bana baktı ve burnunu burnuma sürttü.

"- Elena sen hayatımda gördüğüm en güzel en çekici ve en seksi kızsın. Özgüven problemin beni deli ediyor. Okuldaki her erkek sana yiyecekmiş gibi bakıyor ama farkında bile değilsin. Çok doğal bir güzelliğin var. Ayrıca çok saf, masum, iyi kalpli ve komiksin. Bana iyi geliyorsun.İşte bu yüzden seni seviyorum ve Chris ya da başka kişilerin bizi ayırmasına asla izin vermeyeceğim." dedi. İstemsiz olarak gözümden bir damla yaş düştü.

"- Özür dilerim Austin. Artık sen hariç kimseye inanmayacağım. Seni seviyorum." deyip bu sefer onu ben öptüm. Dudaklarının şekli değişti sırıtıyordu. Onu daha sert  ve istekle öptüm. Dudaklarımın üstünden konuşarak:

"- Beni deli ediyorsun Elena." Oha resmen konuşmamıştı inlemişti. Gülümsedim. Birden beni kucağına aldı ve bacaklarımı beline dolayıp sırtımı duvara bastırdı.Öperken dudaklarımı ısrıyordu bide öküz. Dudaklarımdan ayrıldı ve çeneme küçük öpücükler kondurmaya başladı. Çenemden yavaşça aşağıya doğru indi ve boynuma küçük öpücükler konduruyordu. Kendime hakim olamadan inledim. Boynum benim zayıf noktam lanet olsun. Umarım fark etmemiştir. Boynuma daha sert öpücükler kondurmaya başladı. Evet farketmiş. Gülüyordu bir de.

"- Demek boyun ha, bunu bildiğim iyi oldu." dediğinde dudaklarıma son bir öpücük daha kondurdu ve beni yere indirdi. Omuzuna hafifçe yumruğumu geçirip:

"- Sakın bunu kullanmaya kalma" dedim. Bir kahkaha patlattı.

"- Yok canım kullanır mıyım?" deyip hızla boynumdan öptü. Titredim. Öküz sapık işte.

"-Hadi, daha gün bitmedi 1. haftamızı kutlamak için hala vaktimiz var." dedi. Gözlerimi kıstım. Elimden tutup beni dışarı sürüklemeye başladı.

"- Hey Austin, nereye gidiyoruz cevap ver?"