AŞK KAPIYI KIRINCA - BÖLÜM 8

335 14 3
                                    

Elena

Korku ve sinir tüm vücudumu esir almıştı sanki. Birbirlerine zarar veriyorlardı. Hemde benim için. Bu salak ezik kız için. İkiside birer yumruk yemişlerdi birbirlerinden. Şimdi rahat mısınız beyinsizler? Ben korkuyla aralarına girdiğimde ikiside durdular. Endişeyle bana bakıyorlardı. Sesimin çatlamasını engellemeye çalıştım.

"- Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Birbirinize zarar vermekte nedir ya?" tabikide sesim korkudan titriyordu. Chris üzgün bir şekilde:

"- Üzgünüm Elena seni korkutmak is-"

"- Kapa çeneni Chris." diyerek sözünü kestim. Chris üzgün ve şaşkınca başını yere eğdi. Şimdide Chrise sert davrandım diye üzülen bendim. Harika! Etrafımıza neredeyse bütün okul toplanmıştı. Kendimi tutamadan onlara dönüp sinirle:

"- Hey, gösteri bitti. Dağılın burada görülecek birşey yok." Herkes söylenerek dağılmaya başladı. Sadece üçümüz kalana kadar bekledim. Sakince Chrise dönüp:

"- Chris, biz Austinle çıkıyoruz. Bunu daha çok yeni. Üzgünüm seni kırmak istemedim." Austin eğleniyormuş gibiydi. Tabii burada ortalığı toparlayan benim ya. Chris anlayışlı bir ifadeye bürünmüştü:

"- Elena, sana bir uyarı: ona çok güvenme. Günün birinde seni üzerse- ki bu çok yakın gibi, ben hep senin yanında olacağım. Bunu unutma." deyip yanağımı okşadı ve gitti. Austin yine köpürmeye başlamıştı. Sinirle duvara yumruklarını geçirmeye başladı. Bunu yaparken öfkeyle söyleniyordu. Ben mi? Bende ağzım bir karış açık bir şekilde onu izliyordum.

"- Ona çok güvenmeymiş, gerizekalı piç. Sende kimsin...!" Resmen duvarı Chris olarak hayal ediyordu. Onu kollarından beceriksizce yakaladım ve durdurmaya çalıştım. Elleri kanıyordu.

"- Austin dur artık. Onun söylediklerini önemseyeceğimi düşünmedin heralde?" dedim tek kaşımı kaldırarak. Gözlerini kısıp bir süre bana baktı. Aklından ne geçiyor acaba. Bir duraksamadan sonra şaşkın sesiyle:

"- Gerçekten mi? Gerçekten ona inanmadın mı?" sesi umut doluydu sanki. Ah, şapşal, tabikide inanmadım! Hala cevap bekliyordu ama cevabımı kelimelerle vermeyecektim. Aniden dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım. Birsüre şaşkınlıkla durdu. Sonra dudaklarından, gülümsediğini hissetim ve öpücüğüme daha sert karşılık vermeye başladı. Duvarla kendi vücudu arasında beni sıkıştırdı ve kollarını belime dolayıp vücudumu vücuduna bastırdı. İstemsiz bir şekilde dudaklarımın arasından bir inleme çıktı. Hey, o ses benden mi çıktı? Austinin güldüğünü hissedebiliyordum. Pislik işte. Ayrıldığımızda ikimizde nefes nefese kalmıştık. Austin sırıtarak:

"- Bu evet demekti sanırım." dedi. Gülümseyerek:

"- Evet öyleydi." dedim. Cevabıma karşılık çapkın surat ifadesini takınarak kulağıma fısıldadı.

"- Bu cevap yöntemine bayıldım. Artık hep böyle cevap verebilirsin."  Sapık iş başında. Omuzuna bir yumruk geçirdim tabikide etki etmedi. Gülüşerek sınıfa gittik.

Austin

Chris piçini öldürmemem için hiçbir sebebim yok. Ya da durun var, "Elena". Bu kız beni her gün şaşırtmak zorunda mı? Bugün Chrisin dediği yalana inanacağına adım gibi emindim ama tam tersi oldu. Bana güveniyor. Güveniyor. Ve bu beni gerçekten mutlu ediyor. Güvenini asla boşa çıkarmayacağım. Bugun beni aniden öpmesiyle beni birkez daha şaşırttı. İnlediğini duyduğumda gerçekten çok eğlendim ve o ses beni biraz tahrik etmiş olabilir.Sadece biraz. Elenayla tanıştığımdan beri kız aklımdan çıkmıyor . Haliyle sapık düşüncelerim de arttı. Şu an derste olup, yanımda oturmasına rağmen ben hala onu düşünüyorum. Bu biraz fazla mı? Bakışlarımı çaktırmadan yanıma çevirdiğimde başını sıranın üstüne koymuş uyuyordu. Buklelerinden biri alnına düşmüştü ve çok masum görünüyordu. Yanaklarında hafif çiller vardı ama o bunları kapatmaya çalışmıyordu. Yüzünde hiç  makyaj yoktu. Makyajsızken bile bu kadar güzel olması normal mi? İddasına girerim saçlarında da boya yoktur. O kadar doğal ve güzel ki. Onu ne kadar süre uyurken izledim bilmiyorum ama zil çaldı. Bayağı uzun bir süre olmalı. Alnına düşmüş olan bukleyi hafifçe alıp kulağının arkasına koydum. Yanağına bir öpücük kondurarak:

"- Elena, uyan hadi ders bitti." Gözlerini kırpıştırarak yavaşça açtı. Uykulu sesiyle:

"- Ne kadardır uyuyorum ben?" Tam adamına soruyorsun güzelim. Sırıtarak:

"- Dersın başından beri. Bu arada uyurken sıraya salyanı akıttın, söylemeden geçmek istemedim." Onu biraz gıcık edebilirdim değil mi? Endişeyle gözleri irileşti.

"- Gerçekten mi? Olamazzz"  saf kız inanmıştı. Şakayla saçlarını karıştırarak:

"- Şaka yapıyorum şapşal. Melek gibi uyuyorsun. Seksi bir melek." Ve yanaklarının kızarmasını zevkle izledim. Az sonra omzuma bir yumruk yiyeceğim. 3-2-1. Ve omuzuma gelen yumuşak yumruk. Artık Elenayı gerçekten tanıyorum. En azından sapıklıklarıma ne şekilde karşılık verdiğini biliyorum. Ve gerçekten işe yaramıyor. Elena eşyalarını topladı ve ellerimizi birbirine kenetleyerek sınıftan çıktık.

AŞK KAPIYI KIRINCA- TANITIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin