4. BÖLÜM

323 50 6
                                    

Sabaha toprak hanımın yatakhane gelmesiyle gözlerimi açmışdım. Sonunda haftasonu geldi biraz uyuyayım demiştim ama mağlesef bu okulun yurdunda böyle birşey mümkün değildi. Zaten birazdan hafta sonu olduğu için sözde ailemin yanına gidecekdim.

Saatin kaç olduğuna bakmak için telefonumu elime aldığımda 2 tane cevapsız arama olduğunu gördüm. Biri Ediz'den diğeri ise babamdandı. Babamın beni aramasına pek önem vermezken Edizin araması beni şaşırtmışdı. Çünkü telefon numaralarımız birbirimizde uzun süredir olmasına rağmen şu ana dek hiç konuşmamıştık anca mesajlaşırdık o da arada sırada.

Telefonda Edizi tuşlayıp aradıktan sonra cevap gelmesini bekliyordum ama çalıyor çalıyor açmıyordu bu durum ise benim daha çok meraka ve endişeye kapılmama sebep oluyordu.

Olayın iyi tarafından bakmaya çalıştım. Ben yurtta kalan biri olduğumdan belli kurallara göre uyuyup uyanıyorum. Ama Ediz için farklı bir durum söz konusu idi. Çünkü onun Şu an uyuma ihtimali de vardı.

Kafama bu konuyu daha fazla takmamaya çalışarak annemin yanına gitmek için hazırlanmaya başladım. Babamın yanına gitmeyecekdim çünkü onun yıllar önce yaptığı hatalar hemen affedilecek cinsten değildi. Biraz onunda beni anlaması gerekiyordu.

Beyaz tişörtümün üstüne kot tulumumu giydim ve beyaz spor ayakkabılarımıda giydikten sonra evet şimdi hazırdım. Sırtıma siyah çantamı takdıkdan sonra yurttan çıktım.

Yurdun kapısının önünde siyah bir araba duruyordu. Bende o yöne bakmamaya dikkat ederek yürümeye başladım. İlk başta bu arabayı annemin gönderdiğini düşünsemde yanılmışdım. Ben adımlarımı daha hızlı atmaya başlamışken arabada peşimden gelmeye başlamıştı. Artık bu kadarının fazla olduğunu düşünerek araba doğru döndüğümde şoför koltuğunun arkasında babamın oturduğunu gördüm. Bu içime bir nebze şu dökse de babama da güvenemiyordum. Babam da benim onu gördüğümü anlamış olacak ki penceresinin camını indirip beni yanına çağırdı.

"Nida seninle önemli bir konu hakkında konuşmam lazım arabaya binermisin."

Tabi ki de hayır

"Hayır benim gitmem lazım önemli bir işim var. Hem de benim seninle konuşacak hicbirşeyim yok."

Biraz sinirlendiği belli oluyordu lakin bunu bana çaktırmamaya çalışıyordu.

"Nida önemli bir işin olmadığını biliyorum. Ya güzellikle bu arabaya binersin ya da ben seni bindirmesini bilirim. Hem sen annenin yanına gidiyorsun biliyorum. Oraya kadar ben bırakırım seni."

"İstemiyorum diyorum anlasana seninle konuşmak istemiyorum."

Deyip arkamı döndüm gidiyordum ki babamın dediği kelime yerimde kalmama sebep oldu.

"Ya Ediz ile ilgiliyse"

Babam kafamı iyice karıştırmıştı. Belki de bana o arabanın içine girmem için böyle birşey söylemişti. Ama Edizin dün ki cevapsız çağrısı kafamda başka sorular oluşmasına sebep olmuştu.

Arabaya doğru yürümeye başladım. Biliyorum bu doğru bir fikir değildi ama mevzu bahis Ediz'di.

Arabaya geçip oturdum ve babamın konuşmasını bekledim fakat sevgili babacığım! Bu konuyu arabada konuşamayacağımızı bir yerde oturup konuşmamızın daha mantıklı olduğunu söyledi. Ben ne kadar itiraz etsemde Babam da dediğim dedik bir insandı.

********

EDİZ

Dün eve geldiğimde direkt odama gitmiştim. Zaten dün ki şaka olayından sonra Nida her yerde benden kaçmıştı. Onun bu durumunu anladığım için fazla üstelemedim. Akşam yemek için masaya oturmuş babamın da sofraya gelmesini bekliyorduk. Babam da geldikten sonra yemeğimizi yemeye başladık, babam bana Nida'nın moralinin nasıl olduğunu sordu.

MAFYA ÖĞRETMEN VE OĞLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin