1.4

41 1 0
                                    


Saat; 4:32

"Bu kaçıncı mesajım bilmiyorum saymayı bıraktım açıkcası. "

"Kylie lütfen"

"Sadece iyi olduğuna dair bir mesaj atsan bile yeter."

"1 aydır haber alamıyorum senden."

"Gökyüzümü çok özlüyorum."

"Yemin ederim şu saatte"

"Seni özlemenin;"

"Ne izahı var, ne telafisi."

"Gerçektende ya birini bu kadar özlemenin mümkün olduğunu bilmezdim."

"Seni  özlemenin bir çareside yok, özlediğinle kalıyorsun."

"Böyle tarif edilemez bir duygu"

"Havayı içime çeksem sanki kokun gelecek burnuma ama..."

"O kokuyu alamadığım için genzim acıyor resmen."

Okuduğum son sesli mesajla yanağımdaki göz yaşımında akması ağladığımın habercisiydi. Bir aydır arkadaşım Kelsey ile kalıyor ve sürekli ağlıyordum. Her ne kadar bundan şikayetçi olup, beni dışarı çıkarmaya çalışsada inadımı biliyordu.

İlk gün dinlenmek istediğimi söylesem de sabaha kadar uyuyamamış, Justin'i düşünmüştüm. Ona olan ihanetimi... ve bir daha yüzüne bakamayacağım gerçeği beni öldürmüştü.

Şimdi bir aydır usanmadan attığı yüzlerce mesajdan birini dinliyordum. Her seferinde ağlamamda cabasıydı.

Onu özlüyordum. Onun o bal rengi gözlerini, küçük sevimli burnunu, hatta sarıya boyattığı saçlarını bile özlüyordum. Her ne kadar doğal halini sevsemde...

Ama yapamazdım. Onu kıramazdım. O bunların hiç birini haketmiyor, hatta daha iyisini hakediyordu.

En iyisini.

Her zaman yaptığım gibi bu mesajlarıda silerek telefonu kenara attım. Siliyordum evet. Çünkü eğer silmeseydim o mesajı defalarca kez okuyup kendime işkence edecektim.

Yatarken Seyrettiğim Olsana?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin