1.0

35 3 0
                                    

Hayat garipti; sevinince sevinçten ağlardık, üzülünce üzüntüden ağlardık."

***

-1 Yıl Sonra-

Hayatta bazı şeyleri kazanmak için bazı şeylerden vazgeçmek gerekiyor, buna da ''fedakarlık'' deniyor. İşte ben o noktada hayattan fazlasıyla kopuyordum. Bunu nasıl başarıyorum bilmiyorum ama hayatına iyi niyetinden dolayı girdiğim istisnasız herkes bi süre sonra zalim birine dönüşüyodu.

Ama sonra hayatıma Justin girmişti ve mükemmel bir çift olmuştuk. Buluşuyor, geziyor, aynzı zamanda birbirimizle iki arkadaş gibi şakalaşıyor, iki sırdaş gibi sırlarımızı paylaşıyor ve bir anne-baba gibi birbirimize doğru tavsiyeler veriyorduk.

En önemlisi de çok güzel hayallerimiz vardı. Herkes gibi hayaller kuruyor olabilirdik. Ama biz herkes değildik. Biz sahte değildik.

Ama dediğim gibi istisnasız herkes bi süre sonra zalim birine dönüşüyodu.

Bu hayatta herkes iyi değildi. Bazıları da mutsuz olmanızı isterdi.

Sanırım hala Justin'le birlikte olup/olmadığımı merak ettiğinizi duyar gibiyim. Öyleyse size en başından anlatmaya başlayayım.

***

-1 Yıl Önce-

"Bebeğim ufak bir işim var. Okuldan sonra buluşuruz değil mi?"

Mesajı okuduktan sonra tuş kilidine basarak ekranı kapattım. Justin'den bir haftadır kaçıyordum. Hala onun yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Hele ki arkadaşı denen alçak o cümleyi söylemesi beni iyice berbat hissettirmişti.

Ona söylemeliydim. Ama ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu yüzden ondan sürekli kaçıyor ya da mesajlarını görmediğimi söyleyerek geçiştiriyordum. Zaten onunda bu sıralar işleri çok oluyordu ve fazla üstelemiyordu.

Ama böyle nereye kadar gidecekti?

Bir haftadı bunları düşünerek eve yürüyor ve ne zaman geldiğimi fark etmiyordum. Sola saparak bahçenin kapısını açtım ve içeri girdim. Tabi karşımda merdivenlere oturmuş bir Ryan beklemiyordum.

Hem de hiç... Ben kaç gündür sevgilimden onun yüzünden uzaktaydım. Ve okapıma kadar gelmişti. Hangi yüzle?

"Senin. Burada. Ne. İşin. Var?!"

Sinirle soludum.

"Sakin ol Kylie. Sadece konuşmak istiyorum."

"Senin yüzünden 1 hftadır sevdiğim çocuktan kaçıyorum aptal. Neden biliyor musun?"

Gözlerini devirdi. Bu hareketi daha çok sinirlenmeme sebep olurken suratına yumruk atmamak için kendimi zor tuttum.

"Evet biliyorum. Seni öptüm blah blah..."

Ellerini her neyse diyerek salladı ve o aptal konuşmasına devam etti.

"Bak ne diyeceğim seninle bir anlaşma yapmak istiyorum."

Sinirle tısladım.

"Seninle anlaşma falan yapmayacağım. Canın cehenneme"

Yanından geçerek omzuna çarptım. Arkamdan bu hareketime kıkırdadı. Umursamadım.

"Emin ol bunu duymak isteyeceksin. Çünkü öpüştüğümüzü Justin bilmek istemez."

Söyledikleri ile beynime kan sıçramıştı. Hem beni öpüyor, hem de tehtit ediyordu.

"Ne dedin sen?"

Bu halime güldü ve elini ceketinin cebine atarak bir zarf çıkardı.

"İçinde bir resim ve CD var. Görmek isteyeceğini düşündüm."

Ve arkasını dönerek uzaklaştı. Hemen içeri girerek çantamı ve montumu çıkardım. Hala elimde duran zarfı alarak hızlıca yırttım. Cd'yi kenara koyarak ters duran resmi çevirdim.

*Kylie resmi çevirince sizce ne görecek?

*Bu arada ilk başta 1 yıl sonrasına gittim. Kısacası finalden bir kesit diyelim.

*Bakalım 1 yıl içinde neler olacak (:

Yatarken Seyrettiğim Olsana?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin