0.8

52 3 0
                                    

Ygs nedeni ile uzun zamandır yazamıyorum kusura bakmayın...

****

"Hey iyi olduğuna emin misin?"

Elimle oynadığım bardaktan bir yudum alarak içtim. Elimden geldiğince gülümsemeye çalışıyordum. Ama aklımın bir ucu hala o yazıdaydı.

"Evet iyiyim."

"Pekela" diyerek beni yanıtladı. Onun yanında huzurluydum. İlk defa böyle hissettiğim için tedirgin oluyordum. Ya bu huzur biterse? Bitmesin istiyordum. Herkesleşmek istemiyordum.

"Tamam hadi gel o zaman." diyerek elini uzattı.

Nereye diye sormadım. Çünkü ona güveniyordum. Daha önce hiç gelmediğim kafenin merdivenlerine doğru ilerleyerek yukarı çıktık. O önde ben ise arkada ilerliyorduk. Arada bana bakıyor ve gülümsüyordu.

Nereye gideceğimizi merak etsem de bu anı bozmadan beni hafifçe çekiştirmesine izin verdim. Uzun koridorun sonundaki kapının koluna dokunarak aşağı indirdi ve kapıyı açtı.

"Buraya bayılacaksın."

Dediği gibi de oldu. Burası bir terastı ve harika bir manzarası vardı. Tanrım daha önce burayı keşfetmediğim için kendime küfredebilirim.

"Multi"

Masaların yanından geçerek bar sandalyelerine oturduk. Elimi tutarak yüzüme baktı.

"Burası gerçekten harika"

Hala manzaraya ağzım açık baktığımdan dolayı olsa gerek kıkırdadı. Ona bakarak bende gülümsedim. Neden bu kadar harikaydı?

"Justin... beni o kadar mutlu ediyosun ki çok teşekkür ederim."

Elini yanağına getirerek okşadı. Benim için doğru kişi olduğuna kesinlikle emindim. Onu seviyordum.

"Bebeğim tabi seni mutlu edicem. Çünkü sen mutluysan bende mutluyum."

Kıkırdadım. Yavaşca uzanarak yanağından öptüm.

"Ne alırdınız?" diyen barmenle ikinizde o yöne döndük.

"İki bira" diyerek bana döndü.

"İçersin değil mi bebeğim? " diyerek nazikce bana da sordu. Çok sık bira içen bir insan değildim. Ama böyle baktıkça onu kırmak imkansızdı.

" Bir taneden sorun olmaz sanırım." diyerek gülümsedim.

Barmen kafasını salladıktan sonra alttan bir şişe doldurarak benim hayatım boyunca hiç yapamayağım hareketler yapmaya başladı.

"Seni bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum aslında."

"Öyle mi?"

"Evet. Bilirsin işte ben ona biraz senden bahsetmiş olabilirim."

Konuşma şekli komiğime gitmişti. Sanki annesinin vazosunu kıran çocuklar gibi bakıyordu. Kahkaha atmama engel olamamıştım. Ve benden birilerine bahsetmesi hoşuma gitmişti.

"Birazcık mı?"

Barmenin önüme koyduğu biradan bir yudum alarak sordum.

"Tamam senden o kadar çok bahsediyorum ki bundan çok şikayetçi."

Tekrar kahkaha attım.

"Ve artık seni tanımak istiyor."

"Pekala tanışalım o zaman." diyerek sorun olmadığını belli ettim.

Kolundaki saate baktı. Biramdan bir yudum daha alarak manzaraya döndüm. Huzur doluydu. Tıpkı yanımdaki adam gibi.

"Birazdan burada olur."

İkimizde sessizce biramızı içiyorduk. Arada göz göze geldiğimiz de kıkırdıyorduk ve bu çok hoşuma gidiyordu.

"Hey Justin!"

Duyduğumuz sesle Justin ayağa kalkarak arkadaşına ilerledi. Havalı tokalaşmalarını yaparak bana döndüler.

Justin eliyle yanındaki çoccuğu göstererek "Kylie bu Ryan."

"Ve Kylie sana sürekli bahsettiğim o mükemmel kız" gözlerime bakarak böyle konuşması beni mutlu etmişti.

Gözlerimi Ryan'e çevirerek gülümsedim.

"Memnun oldum Kylie" diyerek elini uzattı.

"Bende öyle Ryan " diyerek uzattığı elini sıktım.

Elimi uzun süre sıktıktan sonra parmakları ile okşayarak yavaşca bıraktı. Şaşırsamda birşey demeden yerime oturdum. Sanırım bana öyle gelmişti.

Evet uzun lafın kısası vote vermeyi unutmayın lütfen :D

Yatarken Seyrettiğim Olsana?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin